05 Şubat 2024 04:32
Son Güncellenme Tarihi: 05 Şubat 2024 16:07

Birleştirilen okullar, bir şişe suya muhtaç öğrenciler

Depremde yıkılan kentelerde çocuklar bir kap yemek bir şişe temiz suya muhtaç, öğretmenlerin barınma sorunu sürüyor. Eğitim halen enkaz altında. Depremin travması ise sürüyor.

Yıkım getiren son büyük depremler sırasında okullarda öğrenci yoktu. Ancak uzmanlar çok sayıda okulun taşıdığı ölümcül riske dikkat çekiyor. | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU

6 Şubat depremlerinde eğitim sistemi de enkaz altında kaldı. “Türkiye’nin yüzde 95’i deprem kuşağında yer alır” diye derslerin anlatıldığı okullar, doğru zemine ve bilime uygun biçimde yapılmadığı için ya yıkıldı ya da ağır ve orta hasar aldı. Deprem öncesi alınmayan önlemler depremden sonra da devam etti. Aradan geçen 1 yılın sonunda yıkılan okulların yerine tek bir okul bile yapılmazken eğitim alanındaki sorunlar katlandı. Her okulun neredeyse bir taziyeevine döndüğü bölgede eğitim sistemi ayağa kaldırılamadı, öğretmen ve öğrenciler depremin travmasını atlatamadı.

Depremde en büyük hasarı gören Adıyaman, Maraş ve Hatay’da görev yapan eğitim emekçileri benzer sorunlara işaret ediyor. Yıkılan okullar nedeniyle eğitim birleştirilmiş okullarda ya da konteynerlerde sürüyor. Ne öğretmenlere ne de öğrencilere depremin travmasını atlatmaları için psikolojik destek sunulmuş. Depremden sonra okullarda 1 öğün ücretsiz yemek talebi daha yakıcı hale gelirken bırakın yemeği şebeke suyunun içilmediği kentlerde öğrencilere bir şişe su dahi verilmiyor. Çok sayıda öğrenci nakil alıp bölge dışına giderken tüm dezavantajlara rağmen deprem bölgesindeki öğrenciler, yaşıtlarıyla aynı merkezi sınavlara tabi tutuluyor. Üniversitelerde ise eğitim büyük çoğunlukla online olarak sürdürülüyor.

‘BIRAKIN YEMEĞİ BİR ŞİŞE SU VERİLMEDİ’

Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Zeynal Polat, kentte 181 eğitim emekçisi ve 1602 öğrencinin hayatını kaybettiğine dikkat çekiyor. Adıyaman’da 218 okulun 16’sının yıkıldığını, çoğu okulun ağır ya da orta hasar aldığı için kullanılamadığını aktaran Polat “Bu yüzden okullar birleştirildi. Ders saatleri kısaltıldı çünkü okul sayısı yetersiz. Öğrenciler bir haftada 300-350 dakika daha az ders işliyor. Bölgeler arası eşitsizliğe bir de deprem etkisi eklendi” dedi. Depremin travmasının atlatılması için öğrenci ve öğretmenlere psikolojik destek sunulmadığını, enkazların hâlâ ortada durduğunu söyleyen, dezavantajlı duruma düşen öğretmenlere ekonomik destek, depremden sonra daha da acil ihtiyaç haline gelen öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek sağlanmamasını eleştiren Polat “Öğretmenlerin barınma sorunu sürüyor. Çocuklar okulda aç kalıyor. Şebeke suyu içilemediği için 7 TL verip bir şişe su alamayan çocuklar var. Depremin üstünden bir yıl geçerken sorunlar azalacağına artıyor” dedi. Polat, hasarlı okullar aynen dururken henüz temeli atılmış tek bir okul bile olmadığını söyledi.

DEVAMSIZ ÖĞRENCİLERİN AKIBETİ BİLİNMİYOR

Maraş’ta da sorunlar benzer. Kentteki enkazın orta yerde durduğunu, deprem travmasının etkisini sürdürdüğünü belirten Eğitim Sen Maraş Şube Başkanı İsmail Tekardıç, “Derste bir çocuk sırayı sallasa diğer öğrenciler hemen irkiliyor. Psikolojik destek gerekli ama bu konuda hiç adım atılmadı” diye konuştu. Kentte acil yıkılması gereken 95 okuldan sadece 19’unun yıkıldığını, 37 konteyner okulda eğitime devam edildiğini söyleyen Tekardıç, “Depremde 1962 öğrencimiz, 278 eğitim emekçimiz hayatını kaybetti. Depremden sonra okullarda sözleşmeli ve ücretli öğretmen sayısı arttı. Yine de öğretmen açığı var” dedi. Kentteki ulaşım sorununun sürdüğünü, öğrencilere ücretsiz servis sağlanmadığı için uzaktan gelen çocukların çoğunlukla derslere geç kaldığını anlatan Tekardıç, bir başka soruna işaret ediyor: “Sadece benim sınıfımda devamsız 5 öğrencim var. Nakil de aldırmamışlar. Kimse bu çocuklar ne durumda bilmiyor.”

SORUNLAR GÜN GEÇTİKÇE BÜYÜYOR

Hatay’ın özel afet bölgesi ilan edilmemesini eleştiren Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş kentte eğitim, sağlık, ulaşım ve barınma sorununun her geçen gün büyüdüğünü söylüyor. MEB’in geçen yıl 11 Eylül’de okulları açarak “Hatay normalleşti” algısı yaratmaya çalıştığını ama kentte hiçbir şeyin normalleşmediğini dile getiren Tıraş “Burada veli de öğretmen de öğrenci de depremzede ama hiçbir pozitif destek görmedik. Okullar birleşti, ders süreleri kısaldı ama çocuklarımız ülke geneliyle aynı sınavlara tabi tutuluyor. Dezavantajlı öğrenciler desteklenmiyor” dedi.

Deprem öncesinde bölgede 4 milyona yakın öğrenci (tüm ülkedeki öğrencilerin yüzde 21’i), 16 üniversitedeki 380 bin üniversiteli ve binlerce akademik personel vardı. Bu rakamlar bile bölgede eğitim alanındaki sorunların uzun yıllara etki edeceğini gösteriyor.

4 BİN OKUL RİSK ALTINDA

Türkiye geneli için de durum iç açıcı değil. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde Jeoloji Mühendisleri Odasının deprem raporuna göre Türkiye genelinde 4 bin 159 okul fay hatları üzerinde yüksek tehlike alanları içinde. Yüksek deprem riski altındaki 191 okulun ise acilen boşaltılması gerek. 2007’de yürürlüğe giren Deprem Yönetmeliği’nden önce yapılan okul sayısı ise 31 bin 307. Ama 2011-2022 yılları arasında sadece 5 bin okul (yüzde 16’sı) depreme dayanıklılık testinden geçirilmiş. Bu sürede 1500 okul depreme dayanıklı olmadığı için yıkılmış. Güçlendirme yapılan okul sayısı ise sadece 2 bin. Geri kalanlar mı diye soruyorsunuz. Onun cevabı ise ne yazık ki malum…

ÖNCEKİ HABER

AB'nin Husilere karşı göndereceği askeri devriye 19 Şubat'ta göreve başlayacak

SONRAKİ HABER

BDS: İstanbul’da birçok ASM ya cami altında ya da apartman bodrumunda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa