01 Şubat 2024 17:19

DEÜ Hastanesi acil servisinde 1 yılda, 2 öğretim üyesi ve 17 asistan hekim istifa etti

DEÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalında sağlık sistemindeki sorunlarla beraber fakültedeki yönetimsel baskılardan kaynaklı, son 1 yılda 2 öğretim üyesi ve 17 asistan hekim istifa etti.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Eda AKTAŞ
İzmir

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalında, son 1 yılda 2 öğretim üyesi ve 17 asistan hekim istifa etti. İstifaların sağlık sistemindeki sorunların yanı sıra üniversitede ve fakültedeki yönetimsel baskılardan kaynaklı olduğu ifade ediliyor.

Hastane yönetiminin istifalar sonrası acil servis planlamasını değiştirdiği bilgisini veren sağlık emekçileri, yeni planlamanın her gün 8-17 mesai saatlerinde diğer branşlardan birkaç kişinin çekileceği yönünde olduğunu söyledi. Bu planlamayla birlikte acil serviste görev alacak hekimlerin günlük görevlendirme ile belirleneceği, temel bilim hekimlerinin yeşil alanda, cerrahi ve dahili branş hekimlerinin ise bakımda görevlendirileceği belirtiliyor.

Yapılan yeni planlama ile diğer servislerde de hastaların mağdur olacağını dile getiren sağlık emekçilerinin itirazları ise hastane yönetimi tarafından ciddiye alınmadı. Yoğun ve belirsiz çalışma şeklinin istifaları arttıracağını söyleyen sağlık emekçileri, hocaların da istifa etmesinden dolayı üniversitesi hastanesinde akademik kalitede eğitimin verilemediğini dile getirdi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ YÜKÜ ARTTI”

Konuyla ilgili görüştüğümüz SES İzmir 1 No’lu Şube Sekreteri Günseli Uğur, Şehir Hastanesinin açılmasından sonra hasta yoğunluklarının dolayı sağlık çalışanlarının yükünün önemli derecede artırdığını söyledi.

Uğur, “DEÜ Hastanesinde ve Şehir Hastanesinde görevlendirmeler olmadı ancak kentin genelinde yaşanan sağlık hizmetine dair aksaklıklar bir şekilde buraya da yansıdı. Örneğin randevu alamayan uzak ilçelerde yaşayan insanlar dahil acillerden hizmet almaya çalıştılar. Aslında bu durum vatandaşın sağlık hizmetine ulaşamamasının boyutunu göstermektedir. Yaşanmakta olan sorunlar sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının giderek katlanılamaz hale gelişi ve vatandaşın sağlık hizmetine ulaşamaması temelinde değerlendirilmelidir” diye konuştu.

“HEKİM İSTİFALARI SORUNLARI GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR”

Son dönemde asistan hekim istifalarının artmasının acil servislerdeki sorunları gözler önüne serdiğini dile getiren Uğur, sağlık sisteminin hem hastalar hem de çalışan açısından ciddi bir kriz içinde olduğunu ifade etti.

Hastane yönetiminin sosyal medya sayfası üzerinden yaptığı açıklamayı ve asistanlara “Hizmete devam” edeceklerini beyan eden bir belge imzalatılması iddialarını eleştiren Uğur, “Belge imzalatılmasının düşüncesi bile travmatiktir. İstifa edenler sadece asistan hekimler değildir. Son bir yıl içinde ayrılan hocalar da olmuştur. Ortaya çıkan tabloda temizlik işçisi, yardımcı sağlık personeli ya da hemşirelerde ciddi tükenmişlik yaşamaktadır" dedi.

Eksik sayıda personelle çalışma barışının bozulduğunu belirten Uğur, "Huzursuz bir ortamda çalışmaya devam etmek gerçekten çok zordur. Hastane genelinde benzeri sorunlar da yaşanıyor. Hemşire yetersizliği nedeniyle 16 ve 24 saatlik nöbet sistemine geçirmesi ile yine tüm ekip açısından tükenmişlik noktasına gelindi” diye konuştu.

“PERSONEL YETERSİZLİĞİ GÜVENCELİ KADROLARLA GİDERİLSİN”

Bir an önce her meslek ve iş grubundan personel yetersizliğinin güvenceli kadrolarla giderilmesi gerektiğini söyleyen Uğur, “Çalışma koşulları insanca dinlenme haklarını koruyacak şekilde düzenlenmelidir. Özellikle asistan hekimlerin kendilerine özgü birtakım kaygılarından dolayı daha örgütsüz bir kesim olduğu bir gerçektir. Ancak bilinmelidir ki çalışanları güçlü kılacak olan da birlikte hareket edebilmeleridir. Bu nedenle asistan hekimleri ve tüm sağlık emekçilerini meslek oda ve derneklerinde ve de SES’te örgütlenmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRENCİLER UZMANLIK EĞİTİMLERİNİ YARIDA BIRAKIYOR”

İzmir Tabip Odası yaptığı yazılı açıklamada, “DEÜ yönetiminin bilimsel açıdan tartışmalı ve baskıcı tutumları fakültelere yansımaktadır. Tıp fakültesinde görevli öğretim üyeleri baskıcı ve bilimsel olmayan politikalar sonucu üniversitelerden istifa etmeye ve emekliliğe zorlanmaktadır. Uzmanlık öğrencileri, ağır iş yükü, baskılar ve uzmanlık eğitimindeki eksiklikler nedeniyle uzmanlık eğitimini yarıda bırakmaktadır” denildi.

Üniversite yönetiminin hatalarının kamu sağlık hizmetlerinin aksamasına neden olduğu belirtilen açıklamada, “DEÜ Hastanesi, bir hizmet hastanesi değildir. DEÜ Hastanesi, yükseköğrenimin ve bilimsel çalışmaların ayrılmaz bir parçası olmak üzere uygulama ve araştırma merkezidir. DEÜ Hastanesi acil servisine hasta kabulü, Acil Tıp Anabilim Dalında uzmanlık eğitiminin devamlılığını sağlayacak sınırlı sayıda hasta kabulü ile sınırlandırılmalıdır. Acil Tıp Anabilim Dalının kapasitesini aşan sayıdaki hasta kabulü sonlandırılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

“GÖREVLENDİRMELER MEVZUATA AYKIRI”

Hastaneye hasta kabulünün sınırlandırılması yerine diğer anabilim dallarındaki asistan hekimlerin acil servise görevlendirilmesinin mevzuata aykırı olduğu dile getirilen açıklamada, “Acil sağlık hizmetleri konusunda hiçbir bilgi ve tecrübesi olmayan asistan hekimlerin acil serviste görevlendirilmesi, hasta güvenliğini riske etmekte ve hekimleri hukuki sorunlarla karşı karşıya getirmektedir. Üniversite yönetimini hukuka ve bilime saygı göstermeye, sorunları sağ duyu ve hekimlerin katılımı ile çözmeye davet ediyoruz. Hukuka ve bilimsel olmayan uygulamalara karşı yasal yollara başvuru konusunda meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu vurgulamak istiyoruz” denildi.

ÖNCEKİ HABER

“Diyarbakırlı Ramazan Hoca”yı öldüren Erkan Baykut tutuklandı

SONRAKİ HABER

Finlandiya'da işçiler hakları için greve gitti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa