Hatay'da doktor ve ekipman yok, hastalar il dışına gidiyor
Depremde 5 hastanenin yıkıldığı Hatay'da sağlığa erişim büyük bir sorun. Doktor azlığı ve ekipman yetersizliği nedeniyle depremzede hastalar çevre illere gitmek zorunda kalıyor.
Fotoğraf: MA
Yüsra BATIHAN
6 Şubat 2023 tarihinde art arda meydana gelen depremlerde Maraş, Osmaniye, Hatay, Antep, Malatya, Adıyaman, Adana, Kilis, Diyarbakır, Elazığ ve Urfa’da çok sayıda bina yıkıldı. Resmi verilere göre 23 bin 65 kişinin yaşamını yitirdiği Hatay’da, 13 bin 517 bina yıkıldı. Neredeyse sağlam binanın kalmadığı kentte, aradan geçen bir yıla rağmen çözülmeyen sorunların başında sağlık geliyor.
HATAY’DA ÇÖZÜLMEYİ BEKLEYEN SORUNLAR
Depremlerde, İskenderun Devlet Hastanesi ve Eski Antakya Devlet Hastanesi tamamen çöktü, Özel Akademi Devlet Hastanesi ile Özel Doğu Akdeniz Devlet Hastanesi ağır hasar aldı, Antakya Şehir Hastanesi’nin bir bölümü çöktü. Depremin ardından kurulan konteyner hastanelerde ise tomografi cihazı gibi ekipmanlar eksik. Emar ve tomografi çekimi için hastalar, kentte sağlam kalan iki hastaneden birine sevk edilirken, ciddi hastalığı bulunan ve sürekli takip edilmesi gereken hastalar çevre kentlerde bulunan hastanelere sevk ediliyor. Bu şartlar altında ekonomik durumu yeterli olmayan hastalar, sağlık hakkına erişemiyor. Yanı sıra salgın hastalıkların hala görüldüğü kentte, barınma, temiz su, eğitim ve ulaşım gibi sorunlar da çözülebilmiş değil.
Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) bağlı Hatay Tabip Odası (HTO) Yönetim Kurulu Üyesi Sami Reyhan ve hekimler, depremin üzerinden geçen bir yıla rağmen hala çözülmeyen sağlık sorunlarına dair konuştu.
“KONTEYNERLERDE HİZMET VERİYORUZ”
Zor şartlar altında hizmet verdiklerini belirten HTO Yönetim Kurulu Üyesi Sami Reyhan, şu anda Defne Hastanesi, Sahra Hastanesi ve Kocaeli Hastanesi’nin hizmet verdiğini söyledi. Depremde hastanelerin hemen hepsinin yıkıldığını vurgulayan Reyhan, “Aile Sağlığı Merkezleri’mizin (ASM) birçoğu yıkıldı. 65 doktor arkadaşımızı kaybettik. 5’inin cenazesine ulaşamadık. Sağlık alanında da aksamalar yaşandı. İlkin tüm hastalar, çevre ilçe veya illere sevk edilmek zorunda kalındı. Yavaş yavaş düzelmeler yaşanıyor ama hala yolumuz uzun. Çünkü yıkılan ASM’lerin yerine yenisi yapılamadı. Konteynerlerde hizmet vermeye çalışıyoruz. Konteynırlarda verdiğimiz hizmet istediğimiz şekilde sağlıklı olmayabiliyor” diye belirtti.
ASBEST VE SALGIN HASTALIKLAR
Depremin ardından uzun bir süre asbest riskinin gündeme geldiğini ifade eden Reyhan, asbestin akciğere verdiği zararların sonuçlarının 15 yıl ortaya çıkacağını kaydetti. Devam eden yıkımlardan dolayı asbest riskinin hala sürdüğünü dile getiren Reyhan, alerjik hastalıklara dair şunları belirtti: “İlk etapta alerjik hastalıklar, solunum sistemi hastalıkları çok görüldü. Bir dönem uyuz salgınımız çok oldu. Uyuz hızlı bulaşıcı bir hastalık. İnsanların konteynerde dar alada kalabalık yaşanmasından kaynaklı olarak salgın halini aldı. Şu an o salgın bitmiş gibi gözüküyor. Yaklaşık 2 haftadır da gribal enfeksiyon salgınımız var. Şu an bununla mücadele ediyoruz. Bu şikayetle gelen birçok hastamız var. Bazı konteyner kentlerde çamaşırhanelerin ortak olması, alanların ortak kullanılmasının bunda rolü var.”
“SAĞLIK MERKEZLERİ YETERSİZ”
Kentte, barınma, ısınma ve beslenme gibi yaşam koşullarının zorluğuna dikkat çeken Reyhan, yoğun olarak yaşanan elektrik kesintileri ve ulaşım sorununun sağlık hakkına erişimde sorun yarattığını belirtti. Sağlıklı gıdaya erişilmemesinin hastalık süreçlerine direk etki ettiğini söyleyen Reyhan, İl Sağlık Müdürlüğü’nün verdiği sözleri hatırlatarak, “Şu an sağlık merkezlerimiz yetersiz. Yeni yerlerin hızlı yapılması gerekiyor. İl Sağlık Müdürlüğümüz bununla ilgili güzel şeyler söyledi ama bunun hayata geçirilmesi gerekiyor. Yeterli ve donanımlı sağlık merkezlerimizin olması gerekiyor. En azından prefabrik, gelen insanların ihtiyacına cevap verecek yerler olmalı” dedi.
ASM’LERDE SON DURUM
Antakya, İskenderun ve Samandağ’da görüşülen ve isimleri görevden alınma riskine karşı verilmeyen hastane ve Aile Sağlık Merkezleri’ndeki hekimler konteynerde hizmet verdiklerini, aile sağlığı hizmetinde büyük aksamaların yaşandığını vurgularken, tüm ülkede olduğu gibi Hatay’da da hastaların ilaca erişmekte zorluk çektiğini ve muadil ilaç bulmak için başvuru yapıldığını belirtti. Son süreçlerde gribal enfeksiyon şikayetlerle ASM’lere başvurulduğunu kaydeden doktorlar, konteyner ve çadırlarda yaşam ve hijyen koşullarının sağlanamamasından dolayı söz konusu hastalıkların sürekli olarak tekrarlandığını veya varyantlarının görüldüğünü söyledi.
KOVİD-19 RİSKİ
Prefabrik hastanelerde ve onarılan hastanelerde hizmet veren hekim ile sağlık görevlileri ise, en büyük sorunun ekipman eksikliğinden kaynaklandığını paylaştı. Kurulan yeni hastanelerde tomografi, MR ve benzeri cihazların eksik olduğunu aktaran hekimler, bu nedenle sağlık hizmetinin yeterince verilemediğine dikkat çekti. Acil servisinin kusma, ishal, solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle sürekli olarak yoğun olduğunu belirten sağlık emekçileri, Covid-19 virüsünün varyantlarından şüphelendiklerini ancak test yapılamadığından tanı konulmadan hastaların ilaç yazılarak gönderildiğini söyledi.
Öte yandan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) gelen bilgilere göre, Samandağ Devlet Hastanesi’nde ishal ve kusma şikayetiyle çok sayıda başvuru olduğu, şikayetlerin sebebinin ise şebeke suyu sisteminde gerçekleşen kaçak ve patlamalar olduğu tahmin ediliyor. (Hatay/MA)