Kanser vakaları artışta: Hem tanıda hem de ilaca erişimde sorunlar yaşanıyor

Türkiye’de kanser hastaları, tedaviye sırasında çeşitli sosyal ve ekonomik zorluklarla karşılaşıyor. Hastalar döviz kurundaki artış sebebiyle tek bir dozu yüz binlerce lirayı bulan ilaçlara erişmede zorluklar yaşıyor. Onkologlar "Hem tanı konulmasında hem de ilaca erişimde sorunlar sürüyor" diyor.

4 Şubat Dünya Kanser Günü öncesi BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin sorularını yanıtlayan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey eski üyesi, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Halis Yerlikaya, hedefe yönelik tedaviler, akıllı ilaçlar, immünoterapi gibi bağışıklık sistemini güçlendiren tedavi seçenekleri gündemde olduğunu belirterek, "Türkiye'deki hastaların en büyük sıkıntısı ekonomik kriz, sağlığa erişimde yaşanan zorluklar ve döviz kurunda yaşanan problem nedeniyle giderek bazı ilaç firmalarının neredeyse artık ülkeden çekilme kararı alacak noktaya gelmesiyle sorunlar yaşaması" sağlık sektöründe yaşanan ilaç sorununa değindi.

"AYLIK KANSER İLACI MASRAFI 100 BİN TL"

Yeni tedavi seçeneklerinin çok pahalı tedaviler olduğunu ve bunların geri ödemesinin de olmadığına dikkat çeken Yerlikaya, "Hasta karşınıza geliyor ve diyorsunuz ki 'böyle bir ilaç var ama bu ilacı devlet ödemiyor' ya da 'bu ilaç Türkiye'de yok.' Bunların fiyatları da aşırı pahalı. Aylık maliyeti 100 binin üzerinde olan ve normal bir vatandaşın alım gücünün çok üzerinde ilaçlar var. Kur meselesi de yine kanser ilaçlarının bulunamamasını artırdı. Burada da ilaç şirketlerinin Türkiye'ye ilaç getirmemesine neden oluyor" dedi.

Kanserde erken teşhisin çok önemli olduğunu ancak özellikle kırsalda taramalarda sorunlar yaşandığını anımsatan Yerlikaya, teşhislerde geç kalındığını anlattı. Yerliaya, "Kanserde önemli olan multidisipliner tedavidir. Medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi, cerrahi onkolojisi, nükleer tıp, patoloji gibi uzmanlık alanlarından oluşur. Türkiye'deki sorunlardan biri de bu konseylerin tüm merkezlerde bulunmaması. Bazı merkezlerde bu branşlarda da sorunlar yaşanıyor." diye konuştu.

"SAĞLIK SİSTEMİNDEKİ AKSAKLIKLAR HASTALARIN TEDAVİLERİNİ ENGELLİYOR"

Kansere yol açan etmenlerle mücadelenin de önemli olduğunu aktaran Yerlikaya, "Türkiye'de sağlık sistemindeki aksaklıklar, geri ödeme sorunları hastaların da tedavilerini engelliyor. Kamu hastanelerinde kanser teşhisi konulunca randevu alabiliyorsunuz belki ama tanısal süreç devam ederken yani kanser şüphesi varken, o araştırmalar yapılırken örneğin bir MR istenirken, bir biyopsi alınırken veya sonrasında patoloji sonucu beklenirken gecikmeler söz konusu. Bunlara erişimde ciddi sorunlar var. Bir de sosyal destek ile ilgili sorunlar yaşanıyor" dedi.

KANSER HASTA SAYISI 2050 YILINDA 35 MİLYONU AŞACAK

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) kanser vakalarında büyük artış olabileceği konusunda uyardı. IARC artışın sebebi olarak, "Tütün ve alkol kullanımı, obezite, hava kirliliği ve çevresel risk faktörleri"ni sıraladı.

IARC tarafından Perşembe günü Cenevre'de yapılan açıklamaya göre, kanser hastası sayısı 2050 yılına kadar 35 milyonu aşacak. Bu da 2022 yılındaki vaka sayılarına kıyasla yüzde 77 oranında bir artış olacağı anlamına geliyor.

DW'nin aktardığı habere göre; artan ve aynı zamanda da yaşlanan dünya nüfusunun da kanser hastası sayılarındaki artışta etkili olacağı vurgulanan IARC açıklamasında, "Bu artış aynı zamanda insanların risk faktörlerine maruz kalmasına yol açan değişimle de ilgilidir ve bunların büyük bir bölümü sosyoekonomik gelişmelerle ilintilidir" ifadelerine yer verdi.

IARC Kanser İzleme Bölümü Başkanı Freddie Bray, bu artışın yol açacağı yükün dünyanın değişik bölge ve ülkelerinde farklı hissedileceğine belirterek, "Kanser yükünü yönetmek için en az kaynağa sahip olanlar, kanserin en ağır yükünü taşıyacak" dedi. (HABER MERKEZİ)

Kanser hastası Ayşe: Devlet sağlıkta da geçimde de ‘başının çaresine bak’ diyor

Türkiye’de kanser olmak | Böyle bir sistem bizi iyileştirir mi?