5 Şubat 2024 04:54
/
Güncelleme: 6 Şubat 2024 09:15

Dışarıdan başka, içeriden başka: Konteyner etrafına örülen dört duvar

Depremlerden en çok etkilenen Nurdağı ve İslahiye’de bir senenin sonunda pek çok sorun aynı şekilde sürüyor. Dışarıdan söylenenlere karşı depremzedeler gerçeğin içeriden başka olduğunu aktarıyor.

Dışarıdan başka, içeriden başka: Konteyner etrafına örülen dört duvar

Fotoğraf: Mesut Baylav/Evrensel

Mesut BAYLAV
Antep

-Devletin gücü dışarıdan başka içeriden başka.
-Nasıl yani?
-Televizyonlara, hükümetin açıklamalarına bakan insanlar deprem bölgesinde sorunlar çözülüyor sanıyor. Ama işler öyle değil.

Nurdağı’yı tepeden gören bir noktada ediyoruz bu sohbeti. Depremzedeler farklı cümlelerle de olsa bu noktada buluşuyor: “Dışardan başka içerden başka.”

Görüştüğümüz depremzede konteynerini ‘eve’ dönüştürme çabasında. Konteynerin dört bir yanına duvar örüyor, üstüne de çatı. Geçici barınma alanı denilen konteynere dışarıdan ev gibi görünen bir yapı inşa etmeye çalışıyor. Tepeden bakınca Nurdağı’nın büyük kısmının konteynerlerle dolu olduğunu görüyoruz. Konteynerlerin üstleri genelde mavi brandalarla sarmalanmış, yağmur yağdığında su almasın diye. Bu “kuş bakışı” bile sorunları görmeye yetiyor aslında.

KALICIYA DÖNÜŞEN GEÇİCİ YAŞAM ALANLARI

Depremin birinci yılı yaklaşırken Nurdağı ve İslahiye’de konuştuklarımızın, gördüklerimizin hepsini anlatmak mümkün olmaz ancak bir kesit sunmaya çalışalım.

Konteyner dediğimiz 21 metrekarelik barınma alanı geçici olma özelliğini çoktan ‘yitirdi’. Bunu biz değil, devlet politikaları ve deprem bölgelerindeki durum söylüyor, hükümetin ve AKP’li yerel yönetimlerin açıklamaları aksi yönde olsa da. İlçenin öte yüzünde TOKİ’nin inşaat alanına gittik. Çalışmalar var ancak ne zaman biter muamma.

İnsanlara bugünü sorunca depremin ilk gününden başlıyor anlatmaya. Bu sorunların çözülmeyişinin bir sonucu değilse nedir? İki ilçedeki depremzedeler, yardımları adaletsiz ve plansız dağıtanlardan, konteyner kentleri kalıcı yerleşim yerleri haline getirenlerden; bugün yaşanan belirsizliği gidermelerini beklemekte zorlanıyor. “Allah yine de devletimize zeval vermesin” ifadesi ise sorunları “çözme ihtimali” olandan vazgeçmeme halinin dışa vurumu.

nurdağı

Fotoğraf: Mesut Baylav/ Evrensel

Sınava hazırlanan çocuğuna çalışma alanı yaratamayanlarla, Nurdağı’da yeni okul hazırlığı dahi olmadığını söyleyenlerle karşılaştık. “Torunum 3. sınıfa gidiyor” diyen işçi emeklisi Musa Usta bunlardan biri. Yıkımlar yapılırken sulama bile yapılmadığını, toz dumandan hayvanların can verdiğini söyleyenlerle karşılaştık.

AKP’li Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak, 38 kişinin hayatını kaybettiği Emek Apartmanı davasında tutuklanmıştı. Tahliye edileli çok oldu. Depremzedelerin geneli, o dönem çok tepki çekmemek için tutuklandığı, biraz zaman geçince de bırakıldığı yönünde yorum yapıyor. 31 Mart yerel seçimleri yaklaşıyor ancak ilçede genel olarak bir yerel seçim havası yok. “O aday olmasa bile aynı zihniyetten birileri aday oldu” diyenler var; “Akrabaları sıra bekliyor ceplerini doldurmak için” diyenler de. Yıkıma uğrayan Nurdağı ve Islahiye’de yerel seçim çalışmaları yürüten siyasi partilerin gündeminde ise depreme dair tek bir söz yok.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Palavra çöktü

Palavra çöktü

Merkez Bankası, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini, daha yılın ilk sunumunda yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. Enflasyonu düşürme bahanesiyle 20 aydır ücret ve maaşlara saldıran ekonomi yönetiminin hiçbir öngörüsü gerçekleşmedi. Enflasyonun temel sebebinin iç talep ve ‘ücret artışları’ olduğu palavrası tamamen çöktü.

2025’te asgari ücrete yüzde 30 zam

Memur ve emeklilere yüzde 11.54 zam

İşçi emeklilerine yüzde 15.75 zam

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et