Dışarıdan başka, içeriden başka: Konteyner etrafına örülen dört duvar
Depremlerden en çok etkilenen Nurdağı ve İslahiye’de bir senenin sonunda pek çok sorun aynı şekilde sürüyor. Dışarıdan söylenenlere karşı depremzedeler gerçeğin içeriden başka olduğunu aktarıyor.
Mesut BAYLAV
Antep
-Devletin gücü dışarıdan başka içeriden başka.
-Nasıl yani?
-Televizyonlara, hükümetin açıklamalarına bakan insanlar deprem bölgesinde sorunlar çözülüyor sanıyor. Ama işler öyle değil.
Nurdağı’yı tepeden gören bir noktada ediyoruz bu sohbeti. Depremzedeler farklı cümlelerle de olsa bu noktada buluşuyor: “Dışardan başka içerden başka.”
Görüştüğümüz depremzede konteynerini ‘eve’ dönüştürme çabasında. Konteynerin dört bir yanına duvar örüyor, üstüne de çatı. Geçici barınma alanı denilen konteynere dışarıdan ev gibi görünen bir yapı inşa etmeye çalışıyor. Tepeden bakınca Nurdağı’nın büyük kısmının konteynerlerle dolu olduğunu görüyoruz. Konteynerlerin üstleri genelde mavi brandalarla sarmalanmış, yağmur yağdığında su almasın diye. Bu “kuş bakışı” bile sorunları görmeye yetiyor aslında.
KALICIYA DÖNÜŞEN GEÇİCİ YAŞAM ALANLARI
Depremin birinci yılı yaklaşırken Nurdağı ve İslahiye’de konuştuklarımızın, gördüklerimizin hepsini anlatmak mümkün olmaz ancak bir kesit sunmaya çalışalım.
Konteyner dediğimiz 21 metrekarelik barınma alanı geçici olma özelliğini çoktan ‘yitirdi’. Bunu biz değil, devlet politikaları ve deprem bölgelerindeki durum söylüyor, hükümetin ve AKP’li yerel yönetimlerin açıklamaları aksi yönde olsa da. İlçenin öte yüzünde TOKİ’nin inşaat alanına gittik. Çalışmalar var ancak ne zaman biter muamma.
İnsanlara bugünü sorunca depremin ilk gününden başlıyor anlatmaya. Bu sorunların çözülmeyişinin bir sonucu değilse nedir? İki ilçedeki depremzedeler, yardımları adaletsiz ve plansız dağıtanlardan, konteyner kentleri kalıcı yerleşim yerleri haline getirenlerden; bugün yaşanan belirsizliği gidermelerini beklemekte zorlanıyor. “Allah yine de devletimize zeval vermesin” ifadesi ise sorunları “çözme ihtimali” olandan vazgeçmeme halinin dışa vurumu.
Sınava hazırlanan çocuğuna çalışma alanı yaratamayanlarla, Nurdağı’da yeni okul hazırlığı dahi olmadığını söyleyenlerle karşılaştık. “Torunum 3. sınıfa gidiyor” diyen işçi emeklisi Musa Usta bunlardan biri. Yıkımlar yapılırken sulama bile yapılmadığını, toz dumandan hayvanların can verdiğini söyleyenlerle karşılaştık.
AKP’li Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak, 38 kişinin hayatını kaybettiği Emek Apartmanı davasında tutuklanmıştı. Tahliye edileli çok oldu. Depremzedelerin geneli, o dönem çok tepki çekmemek için tutuklandığı, biraz zaman geçince de bırakıldığı yönünde yorum yapıyor. 31 Mart yerel seçimleri yaklaşıyor ancak ilçede genel olarak bir yerel seçim havası yok. “O aday olmasa bile aynı zihniyetten birileri aday oldu” diyenler var; “Akrabaları sıra bekliyor ceplerini doldurmak için” diyenler de. Yıkıma uğrayan Nurdağı ve Islahiye’de yerel seçim çalışmaları yürüten siyasi partilerin gündeminde ise depreme dair tek bir söz yok.
Evrensel'i Takip Et