6 Şubat'ın yıl dönümünde, depremin sabıka kaydını tutuyoruz.
Emekçilerin hayatı değerlidir
6 Şubat 2023... Saat 04.14… Merkezi Maraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 büyüklüğünde deprem oldu. 65 saniye sürdü. Saat 13.24… Yine Maraş… Bu kez merkez Elbistan. Depremin büyüklüğü 7.6. Süresi 45 saniye. Enkazlardan yükselen ve bir süre sonra sessizliğin içinde kaybolan yardım çığlıkları, kurtarma çalışmalarına gelmeleri engellenen madenciler, yaralılar, sakat kalanlar, soğukta, aç, susuz, çadırsız bırakılan insanlar. El konulan yardımlar, Kızılay eliyle satılan çadırlar… Can derdine düşmüş işçiler, daha depremin üzerinden üç gün geçmeden “Fabrikaya çalışmaya gelmezseniz işten atarız” diyen, işçilerin fazla mesai ve yıllık zamlarının üzerine yatan patronlar, yıkılan okullar, hastaneler, havalimanları, duble yollar…
Maraş, Adıyaman, Malatya, Hatay, Antep başta olmak üzere 11 ili ve milyonlarca insanın hayatını bir anda değiştiren bu 110 saniyelik doğa olayının arkasında bıraktığı can pazarı 1 yıl geçse de hâlâ yaşanıyor. Verilen sözlerin neredeyse hiçbiri tutulmadı. Uyduruk temel atma törenleriyle şovu yapılan kalıcı konutların ancak 5’te biri tamamlanma aşamasında.
Üstelik zaman geçtikçe iktidarın depremin sonuçlarını gizlemek için hazırladığı “asrın felaketi” perdesi ise ayıpları örtmeye yetmiyor. İmar barışları, müteahhitlerle yapılan siyasi-ticari iş birlikleri, ranta kapı açmadığı için bilimin sözlerine kulak kapatılması… Her biri Evrensel’in sayfalarına, dolayısıyla tarihin kayıtlarına yazılı. Bu depremin egemen yüzü. Diğer yüzünde ise egemenlerin tüm engelleme çabalarına karşın Türkiye ve dünya emekçilerinin acıları paylaşmak ve yaraya merhem olmak için hayata geçirdiği dayanışma var. Tarihe geçen bir başka kayıt ise bu.
Bugün ise rezerv alan denilerek sağ kalanların ellerindeki arsa ve evlere de sermaye için el konuluyor. Yeni ev isteyene önce borç kağıdı uzatılıyor. Yani depremzedeler, hiç suçları olmadığı bu çirkin rant ortaklığının tüm yükünü çekmeye zorlanıyor. Deprem bölgesinde başlayan bu mülksüzleştirme ve el koyma harekatı ise şimdi başta İstanbul olmak üzere tüm kentlere uzanıyor. Bu kez perde olarak deprem korkusu öne sürülüyor. Büyük yıkıma neden olanlar, neden oldukları yıkımı emekçilerin ellerindekilere de el koymanın fırsatı yapmaya çalışıyor.
İşte bu nedenle 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde hazırladığımız bu ekle, depremin sabıka kaydını tutuyoruz. Ve tabii bu cendereden nasıl çıkılacağının, bilimin uyarı ve önerilerinin ve bu önerilerin nasıl hayata geçirileceğinin de… Çünkü milyonlarca emekçinin hayatı, acılardan bile rant çıkaran bir avuç asalak burjuvanın hayatından değerlidir.