Erdoğan'dan deprem bölgesi itirafı: Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse o şehre herhangi bir şey gelmez
Deprem bölgesindeki ayrımcılıkla ilgili itiraf gibi açıklamada bulunan Erdoğan, “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi?" diye konuştu.
Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, dün Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarında deprem bölgesinde AKP'ye oy vermeyenlere yönelik ayrımcılığın itirafı gibi sözler yer aldı. Erdoğan'ın açıklamasına sosyal medyada tepki yağarken EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Erdoğan'ın açıklamasının tehdit ve şantaj politikası olduğunu söyledi, "Özelde Hatay halkını genelde Türkiye halkını açıkça tehdit etmiştir" dedi.
Hatay'daki konuşmasında deprem bölgesi için ayırdıkları kaynağa değinen Erdoğan, “Temmuz ayında Meclis'imiz tarafından kabul edilen ek bütçede deprem bölgesindeki şehirlerimizde kullanılmak üzere 762 milyar liralık kaynak ayırdık. Bu yılın bütçesinde de depremzede illerimizin yeniden imarı için 1 trilyon liradan fazla kaynak tahsis ettik" dedi.
MUHALEFETE "DEPREM TURİSTLERİ" DEDİ
"Depremden en fazla zarar gören Hatay'ımız elbette ayrılan bu kaynaktan hak ettiği payı aldı, almaya da devam edecek" diye konuşan Erdoğan "Çünkü biz, deprem turistleri gibi bölge illerimizi sadece oy sandığı ufukta belirince hatırlayanlardan değiliz. Biz, depremzede kardeşlerimizi oy tercihlerine göre ayıran, oy rengine göre hizmete ve hürmete layık görenlerden de değiliz. Biz, sırf sandıktan istediği sonuç çıkmayınca deprem mağdurlarını kaldıkları misafirhanelerden kapı dışarı eden, yaptığı 3 kuruş yardımı insanımızın başına kakan vicdansızlardan hiç değiliz" ifadelerini kullandı.
AKP'YE OY VERMEYENE AYRIMCILIĞIN İTİRAFI
Erdoğan konuşmasının devamında Hatay üzerinden AKP'ye oy vermeyenlere adeta sopa gösterdi. Ayrımcılığın da bir nevi itirafı olan konuşmada şu ifadeleri kullandı. "Bir gerçeği şu anda söylüyorum, merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, Hatay mahzun kaldı ve şu anda Hatay'daki mevcut yerel yönetim maalesef şu deprem olayından sonra 'Ba'de harab'ül Basra' oldu. Nerede belediye başkanı? Yok."
EMEP GENEL BAŞKANI SEYİT ASLAN: TEHDİT VE ŞANTAJ POLİTİKASI
Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendiren Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, Erdoğan'ın açıklamasının tehdit ve şantaj politikası olduğunu ifade etti. Aslan, " Erdoğan Hatay'da yapmış olduğu konuşmada eğer yerel yönetimler ve merkezi iktidar uyumlu çalışmazsa hizmet beklemeyin diyerek özelde Hatay halkını genelde Türkiye halkını açıkça tehdit etmiştir. Ya bana ya da bana, AKP’ye oy vereceksiniz demiştir. Bu bir tehdit ve şantaj politikasıdır" ifadelerini kullandı.
"HALKI TEHDİT EDENLER ER YA DA GEÇ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNDE YER ALACAK"
"Halkın seçme hakkını ipotek koymak, seçenin hizaya getirme tutumudur" diyen Aslan, siyasetçilerin geçmiş dönemlerde de benzer tehditlerde bulunduğunu hatırlattı: Aslan şunları söyledi: "Vaktiyle Turgut Özal 1989 yerel seçiminde belediye başkanı sandalyeye bağlayarak eğer bize oy vermeseniz hizmet alamazsınız demişti. Özal tarih oldu partisi ANAP siyasi partiler çöplüğünde yerini aldı. Şimdi bu yapılan aynısıdır. Bu tutum kabul edilmez ve halkı tehdit edenler er ya da geç tarihin çöplüğünde yerini alacaktır. Erdoğan'ın seçim sürecinde gerilimler yaratarak kutuplaştırarak sürdürmek istiyor. Bu tutumu daha örgütlü ve birleşik bir mücadele örgütleyerek boşa çıkarabiliriz. Tüm emek ve demokrasi güçlerine bir kez daha düşen şey birlikte mücadele etmektir."
TEPKİ YAĞDI
Yerel seçim öncesi seçmenlere 'gözdağı' olarak yorumlanan Erdoğan'ın açıklamalarına sosyal medyada tepki yağdı:
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: "Tek kelimeyle, utanç verici"
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel: "Erdoğan depremden 1 yıl sonra Hatay'da hak sahibi 150 bin konuttan 'yalnızca' 7 bin konutu yaptıklarını ve gerekçesini itiraf ediyor. Oy yoksa hizmet de yok, ister deprem, ister insanlık dramı olsun yok kardeşim. Neden yok, çünkü sen insan değilsin, sen sadece seçmensin..."
CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel: "Erdoğan, AKP'ye oy vermemiş Hatay'da vatandaşların seçtiği belediyeyi "TOPAL ÖRDEĞE" dönüştüreceğini, kendi ağzıyla tekrar itiraf etmiş. Bu ibretlik intikamcı zihniyet, @IstanbulBLD'ni de topal ördeğe çevirmeye çalıştı. Ama tutmadı. Sevgili @Ekrem_Imamoglu İstanbul'da başardı. Türkiye, AKP'nin bu mahrumiyetçi zihniyetine muhtaç değil."
Saadet Partisi Genel Merkez Başkanlık Divanı Üyesi Fesih Bozan: Geçmişin itirafı, geleceğe tehdit! Erdoğan: Dün: "topal örnek" demişti Bugün: “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi?” Bir Cumhurbaşkanı bunu nasıl der! İnsan inanamıyor! Peki: Adıyaman, Maraş, Malatyaya ... ve diğer AKP'li belediyelere yardım zamanında ve yeteri kadar gitti mi? "Enkazlar kalktı mı, herkese konutları teslim edildi mi? Peki dinleyenler, "Neden hizmet gelmedi? Yardımlar nasıl gelmez?" diye sormaları gerekirken, bu konuşmayı neden alkışlıyor? Orada bir depremzede var mıydı acaba? Ama vatandaşımız; tehdidi hiç sevmez.
İyi Parti Milletvekili Turhan Çömez: Çaresizlik içinde itiraf ediyor; -Oy yoksa hizmet yok diyor. -Örnek veriyor, yine aynısı olur diyor. -Ve tehdit ediyor. Anlayışınız batsın.
Gazeteci Timur Soykan: HALKA ŞANTAJ VE İTİRAF. İnsanlık ve siyaset tarihinde dip nokta budur. Depremle yıkılmış Hatay'a eziyet ettiğini itiraf ediyor. Halkı rehin almak istiyor. Kendisine oy vermeyenleri, hizmeti engellemekle tehdit ediyor. Bu mafya siyasetidir.
İktisatçı Mustafa Sönmez: Erdoğan'ın yerel, merkeze uymalı lafı tam bir boş tehdittir. Merkez, yerele Anayasa ve yasalarda öngörülen kaynakları aktarmak zorunda. İşte en son 2023 bütçesi, yerel yönetimlere 545 milyar TL aktarılmış! Erdoğan'ın gücü yetseydi, bu kaynağa izin verir miydi? Boş, kuru tehdit!
Mor Dayanışma: Erdoğan'dan Hatay için itiraf ve seçime giderken alenen tehdit geldi! "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Bak şu anda Hatay garip kaldı"
"Daha önce aynı şekilde halkı tehdit eden bu uyanık karar vericileri hatırlayan var mı?" diyen Ekonomi Prefesörü Veysel Ulusoy ise 1989 yılından bir gazete küpuru paylaştı:
February 4, 2024
1 YIL GEÇTİ, SORUNLAR ÇÖZÜLMEDİ, ERDOĞAN “KİMSE MAĞDUR OLMAYACAK” DEDİ
Öte yandan deprem bölgesinde kesinleşmiş hak sahibi sayısını 390 bin olarak açıklayan Erdoğan sadece Hatay'da 150 binden fazla hak sahibinin belirlendiğini söyledi. Bugünse sadece 7 bin 275 konutun teslim edileceğini duyurdu.
Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen temel sorunların dahi devam ettiği Hatay’da konuşan Erdoğan "Kimsenin hakkı yerde kalmayacak, kimse mağdur olmayacak" dedi
VAATLER TUTMUYOR, TOPLAM HAK SAHİBİ SAYISI 390 BİN
1 yılın sonunda hâlâ barınma, ısınma, sağlık hakkına erişim, sağlıklı gıdaya erişim gibi sorunların devam ettiği deprem bölgesinde Erdoğan yaptıkları çalışmalarla ilgili “Bu daha başlangıç” dedi. Erdoğan “2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini bitireceğiz” vaadinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporuna göre deprem bölgesinde acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkılmış konut sayısı 518 bin 9. İki ay sonunda teslim edileceği söylenen konut sayısı bu sayının yedide biri dahi etmiyor.
Hatay’da acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkılmış konut sayısı 215 bin 255. Yani depremin birinci senesinin sonunda şatafatlı şekilde teslim töreni yapılan konut sayısı Hatay’da yıkılan konutların ancak beşte biri ediyor. (HABER MERKEZİ)
