Kamu işçilerinin öfkesi dinmiyor: Ek protokol revize edilsin

Hilal TOK
İstanbul

Türk-İş ve Hak-İş, hükümetle el ele vererek kamu işçilerinin ek zam talebini görmezden gelirken, işçiler sendikacılara ek zam talebinin revize edilmesi için çağrıda bulunuyor.

Ek protokolün 8. maddesinde “Bu uygulamalar neticesinde hiçbir şekilde mükerrer zam uygulaması yapılmamasına” hükmü bulunurken, T. Harb-İş işçilere; protokole eklendiğini söylediği “Sendikaların iş kollarına özgü sorunlarına ilişkin olarak TÜHİS’le görüşmelere devam edilmesine” ifadeleri yer alan 13. maddeye dayanarak, hükümet temsilcileriyle görüşmelere devam edileceği sözü vermişti.

Kamu işçileri ise yapılacağı iddia edilen görüşmelerin ek zamla ilgili olmayacağını söylüyor. Harb-İş üyesi işçiler, “Genel Merkez, 13. maddenin izin verdiği doğrultuda, iş kolumuza özgü hangi sorunu çözerek üyesini tatmin edecek? Gelişen süreci hep birlikte göreceğiz, ancak maddi konularda bir kazanım elde edileceğine inanmak ve beklemek hayalperestlik olur gibi görünüyor. Ek protokol tümüyle revize edilmeli ve ek zam işçinin talebi doğrultusunda belirlenmeli” diyor.

ZARARA HESAP DAYANMIYOR

Açıklanan yeni enflasyondan sonra da hesap yapmaya girişen işçilerden biri şunları söylüyor: “Eylül, ekim ve kasım, aralık ve ocak aylarının kümülatif toplamı, ikinci altı ay zammı olan yüzde 15’i yüzde 7.89 aşmış oldu. Ancak bu oranın Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bünyesinde çalışan işçiler için bir önemi kalmadı. İmzalanan ek protokolde, sözleşmeleri ocak sonrası olan kamu işçilerine yüzde 32.57 rakamı var. Dolayısıyla son altı aylık enflasyonun ne olacağının önemi kalmadı. Açıklanan yüzde 6.70 ocak ayı enflasyonu, sözleşmesi ocak sonrası olan kamu işçilerine yaramayacak. Ancak bu oran memurlara ve sözleşmesi ocak ayında başlayan kamu işçilerinin, temmuz ayında yapılacak enflasyon hesabına doğrudan katkı sağlayacak.”

Bir başka işçi de “Zaten nisanda yüzde 5 vergiye gider, temmuzda da yüzde 27’ye gireriz... Bir de mart-nisan-mayıs-haziran enflasyonunu da hesaplarsak biz bayağı zarardayız! Allah aşkına şu tüzük değişikliği olsun da emekli olanlar sendika yöneticiliğini bıraksın. Oh ne ala emekli ol, al maaşını sendikadan, malı götür. Üye de ne nane yerse yesin!” diyor.

Başka bir işçi de “Çok güçlü bir eylem yapmamız lazım. Yoksa temelli biteriz” diyor.

"SADECE İŞÇİYİ KANDIRMA YOLUNA GİDİLDİ"

Demiryol-İş üyesi bir işçi de “Sadece işçiyi kandırma yoluna gidildi. Yazıklar olsun, sizler bizden aldığınız aidatlarla ayaktasınız. Vazgeçmeyelim, eyleme çıkalım. Biz eziliyoruz, tükeniyoruz, bitiyoruz” derken, Türasaş işçilerinden biri de şunları söylüyor: “Adapazarı Şube başkanı işçileri hedef tahtasına koymuştu tepki gösterdiği için. Çok merak ediyorum! İşçiden habersiz imzaladıkları ek protokol ile işçinin bütün taleplerini yok sayanlar artık kafalarını kumdan çıkarsın. Kamu işçilerinin talepleri dikkate alınarak ek protokol acil revize edilmeli, mağduriyetlere son verilmeli!”

"SENDİKACILAR TUTUMLARINI GÖZDEN GEÇİRSİN"

Harb-İş üyesi işçiler de “Sendikacıların işçilerin yaşadığı sorunlara kulak asmaması, resmi ve dijital kanallardan süreç hakkında temiz bilgi edinememek, işçinin motivasyonunu azaltmakta amacı taşıyor. Sendikamızın stratejilerini gözden geçirmesi ve üyelerin sesini daha etkili bir şekilde duyuracak yöntemler geliştirmesini öneriyoruz” diyor.

DEMİRYOL-İŞ YÖNETİCİLERİ ÇÖZÜMÜ ATALAY’DAN BEKLİYOR

Daha önce işçilerin istifa etmesini istediği Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’a sahip çıkmasıyla işçilerin tepkisini çeken Demiryol-İş Adapazarı Şube Başkanı Cemal Yaman da yaptığı son açıklamada yine Atalay’a sahip çıkarak imza kampanyası başlattıklarını söyledi: “Demiryol-İş Sendikası Adapazarı Şube Başkanlığınca yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda, Türk-İş ve Hak-İş tarafından kamu işçilerine ek zam protokolü ile ilgili memnuniyetsizliğimizi belirten; ancak problemin çözümünün her zaman güvendiğimiz üst kuruluşumuz Türk-İş ve çok değerli Başkanı Ergün Atalay olduğunu belirten bir imza kampanyası başlatmış bulunuyoruz.”

Cemal Yaman ayrıca bu konuda AKP Sakarya İl Başkanlığına da bir yazı yazarak çözüm istedi. Cemal Yaman, Türk-İş Genel Başkanlığına yazdığı dilekçede de “Türk-İş ve Hak-İş tarafından kamu işçileri ile ilgili ek zam protokolünün beklentilerimizi karşılamadığını ve önümüzdeki aylardaki enflasyon karşısında daha sıkıntılı günlerin bizi beklediğini biliyoruz. Haziran ayında yüzde 27 vergiye girdiğimizi düşünürsek 1 Mart’ta alınanın vergi ile elimizden alınacaktır. Toplu iş sözleşmeleri 1 Mart’ta başlayan kamu işçilerinin temmuz ayından itibaren mağduriyeti çoğalacak, diğer kesimler ile ücret farkı açılacaktır. Türk-İş Genel Başkanımızın ek protokol açıklamasında ifade ettiği gibi tüm olumsuzlukları göz önünde bulundurarak gerekli mücadeleyi ortaya koymasını, bunun yanı sıra taşeronların konusu, vergide adaletin sağlanması adına yapılacak tüm çalışmalara en üst düzeyde katılacağımızın bilinmesini ve arkasından 1 Ocak 2025’te başlayacak, kamu toplu iş sözleşmesi görüşmelerine hazırlığın bu kayıplar üzerinden yürütülmesini istiyoruz” ifadeleri yer aldı.