6 Şubat 2024 18:46
/
Güncelleme: 7 Şubat 2024 01:29

6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler birçok ilde anılıyor

6 Şubat depremlerinin birinci yıl dönümünde depremde hayatını kaybedenler yurdun birçok yerinde gerçekleştirilen açıklamalarla anılıyor.

Merkez üssü Maraş’ın Pazarcık ilçesi olan ve 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki depremin üzerinden tam bir yıl geçti. Depremde yaşamını yitirenleri anmak amacıyla ülkenin birçok bölgesinde anma etkinlikleri gerçekleştiriliyor.

7.8'lik depremin yaşandığı saat olan 04.17'de, depremden etkilenen Hatay, Maraş, Adıyaman, Malatya, Kilis, Osmaniye, Adana, Antep, Diyarbakır ve Urfa’da anma programları yapılmıştı. Günün ilerleyen saatlerinde farklı birçok kentte anma açıklamaları gerçekleştirildi.

MALATYA'DA VALİLİK YASAĞINA RAĞMEN YÜRÜYÜŞ

Malatya’da halk valiliğin 6 Şubat anmaları ile ilgili yasak kararına rağmen yürüyüş gerçekleştirdi. Yurttaşlar, depremde yitirilenlerin anısına Emeksiz Caddesi’nde sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.


BEŞİKTAŞ'TA DAĞILAN KİTLEYE GÖZALTI

6 Şubat depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla Beşiktaş'ta gerçekleştirilen anmanın ardından dağılan kitleye polis müdahale etti, bir grup yurttaş gözaltına alındı.


ANKARA

Ankara Emek ve Demokrasi Güçlerinin gerçekleştirdiği basın açıklamasında ise "Deprem suçlarını işleyenlerin tamamı hesap vermelidir. Kentlerimizi, yaşamlarımızı yağmacılara teslim etmeyeceğiz. Kent halkının, kentin emekçilerinin, kentin emek ve meslek örgütlerinin, halk güçlerinin, bilim ve kültür insanlarının söz sahibi olduğu kent yönetimleri, kentler kuracağız" denildi.


İZMİR

İzmir Kadın Platformu da depremde yaşamını yitirenlerin anısına Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek insan zincir oluşturdu. “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok, güvenli kentler güvenli yaşam istiyoruz” yazılı pankart taşınan eylemde, “Deprem değil bu bir katliam”, “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Kızılay-AKP hesap verecek” sloganları atan kadınlar Alsancak Garı’na yürüdü.


KIBRIS

Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan İsias Otel’de hayatını kaybeden 49 KKTC vatandaşı için Gazimağusa'da anma törenleri düzenlendi. Anmalarda İsias Otel davasında adalet talip edildi.

Voleybol turnuvası için gittikleri Adıyaman'da depremde yıkılan İsias Otel’de yaşamlarını yitiren ve ülkelerinde "Şampiyon Melekler" olarak anılan, Gazimağusa Türk Maarif Koleji'nin kadın ve erkek voleybol takımı öğrencileri, öğretmen ve refakatçilerden oluşan 35 kişinin mezarlarının bulunduğu Gazimağusa Mezarlığında anma töreni yapıldı.


DİYARBAKIR

Amed Emek ve Demokrasi Platformu 6 Şubat anması

Fotoğraf: Evrensel

Amed Emek ve Demokrasi Platformu Rojava Parkı’nda bir araya gelerek. 6 Şubat’ta hayatını kaybedenleri andı. 1 dakikalık saygı duruşuyla başlanan anmada açıklamayı Platformun Dönem Sözcüsü Bawer Babur okudu. Babur, Türkiye’de on yıllar içinde onlarca deprem, yıkım, felaket yaşandığını hatırlatarak “Bunlar yaşanmadan yıllar önce bilim insanları, meslek odaları defalarca kez uyarıda bulundu, raporlar hazırladı. 6 Şubat depremi ile yaşadığımız yıkımın asıl sorumlusu insanı ve emeği değersizleştirmeyi bir varoluş şekline dönüştüren, bunu da tüm topluma dayatmaya devam edenlerdir” dedi.

“Soruyoruz: “Topladığınız vergileri depremzedenin yaralarını sarmak yerine kime, kimlere harcadınız?​” diye soran Babur sözlerine şöyle devam etti: “Depremlerin, sellerin, doğa olaylarının binlercemizi yaşamdan koparan birer felakete dönüştürüldüğü, bizim payımıza her seferinde acıların, yıkımların düştüğü, Ekmeğimizin her geçen gün küçüldüğü, haklarımızın, özgürlüklerimizin ortadan kaldırıldığı bu bozuk düzen bizim düzenimiz değildir. Bu bozuk düzende sağlam çark olmaz. İnsana, emeğe, doğaya düşman bu bozuk düzene, köhne sisteme karşı emek ve demokrasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Depremzede yurttaşlarımızla 6 Şubat depreminin ilk gününden itibaren başlattığımız dayanışmamızı büyütmeye, acılarımızı paylaşmaya, yaralarımızı hep birlikte sarmaya devam edeceğiz.” (Diyarbakır/EVRENSEL)


ANTALYA

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler anıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Attalos Meydan'ında  6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler anıldı.

Basın açıklaması düzenleyen  Emek ve Demokrasi güçleri adına basın metnini okuyan İlhan Karakurt yaşanılan yıkım için  "Bir yıl önce yaşadığımız yıkımın sebebi ne tek başına depremdir. Ne de binalardır. Bu büyük yıkımın tek sorumluluğu sadece kâr hırsıyla başı dönen, yaşadığı her karışı ranta çevirmeye çalışan müteahhitlere de yıkılamaz. Çünkü asıl sorumlu bu hırsı besleyen, büyütenlerdir. Denetim yapmaktan, etkili yaptırımlar uygulamaktan, süreçleri kurallara uygun yürütmekten aciz bir hukuk sistemi inşa eden ve bu sistemi her gün yeniden yeniden üreten, hukuksuzluktan beslenen köhne düzenin sahipleridir. Doğru kuralı koysa dahi imar afları gibi garabetlerle bunu bile işlemez hale getirenlerdir. 6 Şubat depremi ile yaşadığımız yıkımın sorumlusu bırakalım olası deprem riskine karşı önlem almayı, doğal afetin göz göre göre büyük bir felakete dönüşmesine neden olacak politika ve uygulamaları hayata geçirmekten dahi geri durmayanlardır."dedi. (AntalyaEVRENSEL)


KOCAELİ

Kocaeli 6 Şubat anması

Fotoğraf: Evrensel

Kocaeli' de 6 Şubat'ın birinci yılında TMMOB'un çağrısıyla yürüyüş ve anma gerçekleştirildi. Belediye İşhanı önünde toplanan kitle deprem anıtının bulunduğu Anıtpark'a yürüdü.

Açıklamayı okuyan TMMOB İKK Sekreteri Mehmet Ali Elma kentsel dönüşüm adı altında yürütülen sürecin rantsal dönüşüme kurban edilmesi ve deprem riskli yerlerin dönüşümünün doğru bir şekilde yürütülmemesi nedeniyle 6 Şubat'ta yaşanan yıkımın boyutunu artırdığını ifade etti.

Kocaeli halkının 1999 Marmara Depremini yaşayan bir kent olarak 6 Şubat'ın acısını çok iyi anladığını ifade eden Elma "Marmara depremi sonrası denetimi ticarileştiren Yapı Denetim Sistemi yerine bağımsız ve kamusal denetim öne çıkarılsaydı yeni yapılan çok sayıda bina ayakta kalmaz mıydı? Kent planlama disiplini içinde geliştirilmiş olan tüm planlama ilkeleri ve kurallarına uyulsaydı, doğa kaynaklı risklerin en aza indirilebilmesi için sakınım önlemleri alınsaydı sağlıklı ve yaşanabilir bir kentsel çevre oluşturulamaz mıydı? Tarım arazileri ve dere yatakları imara açılmasaydı evlerimiz, kentlerimiz sular altında kalır mıydı? Kaçak yapılaşmaya göz yumulmasaydı, her seçim döneminde imar afları gündeme getirilmeseydi kentlerimizde mühendislik mimarlık hizmetleri almamış bina sayısı bu kadar fazla olur muydu?" dedi.

Açıklamanın devamında " TMMOB olarak, mesleklerimizin hayati öneminin ve sorumluluğumuzun farkındayız. Bilimin ve tekniğin ışığında sürdürdüğümüz mücadelenin, iktidarın serbestleştirme ve özelleştirme politikalarının; çevre ve kent rantlarına ilişkin politikalarının önünde bir engel oluşturduğunu da biliyoruz. Benzer felaketlerin tekrar yaşanmaması için ranta dayalı, piyasacı, kamusal denetimi ve kamu yararını hiçe sayan politikaların terk edilmesinden başka yol yoktur" ifadeleri yer aldı.

Kocaeli 6 Şubat anması

Fotoğraf: Evrensel

(KocaeliEVRENSEL)


ELAZIĞ

basın açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Elazığ’da KESK Şubeler Platformu, depremin 1. yılında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya EMEP ve DEM Parti üyelerinin yanı sıra DEM Parti Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit katıldı.

Açıklamayı yapan KESK sözcüsü Derya Coşkun, “Bu depremin yaşanacağını apaçık belliydi, ama buna rağmen iktidar 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' diyerek üç maymunu oynadı. Dolayısıyla sadece 6 Şubat depreminin değil, yaşadığımız her felaketin ağır sonuçlarına adeta davetiye çıkardılar” dedi. Yaşanan yıkımın sebebinin sadece deprem olmadığını ifade eden Coşkun, “Bu yıkımın asıl sorumlusu insanı ve emeği değersizleştirmeyi bir varoluş şekline dönüştüren, bunu da tüm topluma dayatmaya devam edenlerdir” diye konuştu.

basın açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Coşkun'un ardından konuşan DEM Parti Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise “Depreme kimse yoktu. AFAD yoktu, jandarma yoktu, arama kurtarma yoktu. Orada Türkiye’nin dört bir yanından gelen maden işçileri ve gönüllüler vardı. Soğuk vardı, çadır yoktu. Açlık vardı, ekmek yoktu, cenaze vardı, kefen yoktu. Susuzluk vardı, su yoktu. Bunu tüm sorumlusu AKP-MHP ittifakının kendisidir. Bizler kâr hırsıyla hareket eden bu düzene karşı hakkımızı helal etmiyoruz. Sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı. (Elazığ/EVRENSEL)


MARDİN

Mardin'de 6 Şubat anması

Fotoğraf: Mardin Eğitim Sen Şubesi

Mardin Emek ve Demokrasi Platformu 6 Şubat depreminde hayatını kaybedenleri yaptığı açıklamayla andı. Açıklamada esas suçluların “İmar Barışı”nı yürürlüğe sokanlar olduğu belirtildi

6 Şubat gününde yaşanan depremlerin bir doğa olayı olmasına rağmen sonrasında yaşananlarla, siyasi iktidar, yerel yönetimler ve sermayenin birlikte yürüttüğü bir katliama dönüştüğü belirtilen açıklamada; “Plansız kentleşmeyi benimseyen, insanları ve kenti sermaye birikimi için ucuz işgücü ve ucuz altyapı olarak gören bu anlayış, sosyal, kültürel, toplumsal ve ekolojik boyutları göz ardı ederek doğa olayı olan depremi felakete dönüşmesine neden oldu” denildi.

“DOĞAL AFET DEĞİL AÇIK YAŞAM HAKKI İHLALİ”

1999 yılından bu yana bilim insanlarının, mimarların, mühendislerin ,şehir plancıların ve tüm toplumsal kesimlerin çağrılarını görmezden gelenlerin bu katliamın birinci dereceden sorumlusu olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Günlerce yardımın ulaşmadığı yerlerde hayatta kalanlar soğuk ve açlıkla mücadele ederken, resmi açıklamalara rağmen yüz binden fazla insanın yaşamını yitirdiğini ve daha fazlasının yaralandığını biliyoruz. Bu, bir doğal afet değil, açık bir "yaşam hakkı ihlali"dir.”

6 Şubat depremlerinin ülkenin, şehirlerin, binalarıın, kurumların ve halkın depreme hazır olmadığı gerçeğini çok acı biçimde ortaya çıkardığı belirtilen açıklamada; “Devletteki neoliberal dönüşüm politikalarının, kamu hizmetlerinin piyasaya açılmasının, özelleştirmelerin, devletin bir şirket gibi yönetilmesinin, iktidarın devleti adeta inşaat şirketlerine teslim etmesinin, kamuya ve yatırımlara yeterince bütçe ayrılmamasının faturası 6 Şubat depremi ile başta hayatını kaybeden yurttaşlarımız olmak üzere halka, depremzedelere yıkılmıştır.  Deprem için bütçe ayırmayan devlet, 6 Şubat depremleri için 115 milyar lira topladı. Ancak o para nerede? Bilmiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

“TEMEL İNSAN HAKLARI İHLALLERİ YAŞANDI”

Depremden sonra hızla kurulan çadır kentlerde insani ihtiyaçların göz ardı edildiği vurgulanan açıklamada; “Salt kapalı alanlar oluşturma anlayışı egemen olmuştur. Bu durum, barınma, gıda güvenliği, temiz su erişimi ve halk sağlığı gibi temel konularda ciddi sorunlara yol açmıştır. Geçici barınma alanlarının altyapı çalışmalarının tamamlanamadığı, binlerce yurttaşımızın hala çadırlarda yaşamak zorunda kaldığı, konteyner kentlerde belediye hizmetlerinde ciddi eksikliklerin yaşandığı ve sağlık, ulaşım, gıda başta olmak üzere temel insan hakları ihlallerinin yaşandığına tanık olmaktayız” denildi.

“İMAR AFFINI YÜRÜRLÜĞE SOKANLAR ESAS SUÇLU”

Bu büyük yıkımın ve ihlallerin tek sorumluluğu sadece kâr hırsıyla başı dönen, her karışı ranta çevirmeye çalışan sermayeye ve müteahhitlere yıkılamayacğı ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Çünkü asıl sorumlu bu rant hırsını besleyen, önünü açan ve büyütenlerdir. Denetim yapmaktan, etkili yaptırımlar uygulamaktan, süreçleri kurallara uygun yürütmekten aciz bir hukuk sistemi inşa eden ve bu sistemi her gün yeniden yeniden üreten, hukuksuzluktan beslenen köhne düzenin sahipleridir. Yıllar boyunca çıkarılan kanunlarla affedilen kaçak yapıların çoğunun 1999 Marmara ve 2011 Van Depremlerinde yıkılmasına ve binlerce yurttaşın hayatını kaybetmesine rağmen; 2018’de “İmar Barışı” adı altında yeni bir imar affı yürürlüğe sokanlardır.”

Depremzedelerle 6 Şubat depreminin ilk gününden itibaren başlatılan dayanışmayı büyütme, yaraları hep birlikte sarmaya sözü verilen açıklamada; “İmar affı yasasını geçirenler ve mecliste el kaldıranlar, belediyelerde usulsüzlüklere göz yumanlar, 'kader planı' diyenler, hiçbir şey olmamış gibi insanları sandık başına çağıranlar. Biz sizleri tanıyoruz. Hesabını soracağız.

Buradan tekrar ediyoruz: Kentlerin yeniden inşasında müteahhitler değil o kentin emek ve meslek örgütleri, halk güçleri, bilim ve kültür insanları söz sahibi olmalıdır.

Bir yıldır halka yaşatılanları ne unuturuz ne de affederiz” denildi. (HABER MERKEZİ)


ESKİŞEHİR

basın aıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Eskişehir'de gerçekleştirilen anma depremde yaşamını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ile başladı. Basın açıklamasını Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına Dr. Nazan Aksaray yaptı.

Yediler Parkı'nda yapılan açıklamada sık sık "Katiller halka hesap verecek", "Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok" sloganları atıldı. Gerçeklerin üstünün örtülmesine, unutturulmasına izin verilmemesi gerektiğine vurgu yapan Aksaray, "Yapı stoğumuzun bilime, liyakate ve insana kıymet vermeye değil, inşaata dayanan sermaye ilişkilerine imar aflarına dayandığı üzülerek yine gördük. Depremin ilk anından itibaren, acil yardım beklediğimiz kurumların, liyakat dışı yönetim ve uygulamalarına tanık olduk" dedi. İlk 3 gün devletin afet için görevli kurumlarının nerede olduğunu soran Nazan Aksaray, "Üçüncü günün ardından, devletin gücünün ardına saklanmış, maalesef acıyı bile ayrıştıran, ötekileştiren, liyakattan uzak, sadece kaos yaratan, yurdumuzun dört bir yanından bölgeye gelen gönüllülerin yaraları sarma çabalarına da engel olmaya çalışan kişileri gördük. Hangi sıfatları ile bu kişilere bu kurumlarda görev ve yetki verilmiştir" diye konuştu. Sözlerini tamamlarken kayıp 38 çocuğun ve 145 vatandaşın nerede olduğunu da soran Aksaray, Hatay Depremzede Derneği'nin deprem bölgesinde yaşanan sorunları tüm detayları ile ilk ağızdan aktardığı "Hatay Depreminin 1. Yılı Raporu"nun incelenmesi gerektiğini önerdi.

basın aıklaması

Fotoğraf: Evrensel

(Eskişehir/EVRENSEL)


ÇAYCUMA

basın açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliğinin çağrısıyla yapılan anmaya Eğitim Sen üyelerinin yanı sıra Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ve yurttaşlar katıldı. Depremde hayatını kaybedenler için gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, depremin 'kader' olarak gösterilemeyeceğini, bilim insanları ve meslek odalarının depremle ilgili defalarca kez uyarılarda bulunup raporlar hazırladığını belirterek, "Türkiye gibi sürekli doğal afetler yaşanan bir ülkede devletin bütün kurumları planlamaları ve uygulamalarını rantı değil, insan yaşamını önceleyen bir anlayışla ele almak zorundadır. Bugüne kadar bu temel gerçekliği dikkate almayan kuralsız ve denetimsiz yapılaşmaya göz yuman, rant için sağlıksız imar planlarına izin veren, meslek odalarını yapı denetim sürecinin dışında bırakarak böylesine büyük bir yıkıma ortak olan herkesin birinci dereceden ölümle sorumlu oldukları asla unutulmamalı ve unutturulmamalıdır." dedi. (Zonguldak/EVRENSEL)


EDREMİT

basın açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Edremit Demokrasi Platformu, depremin yıl dönümünde basın açıklaması ve depremi anlatan belgesel film gösterimi yaptı. Edremit Cumhuriyet Meydanı'nda ve Altınoluk Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan açıklamalar saygı duruşu ile başladı. Aktınoluk'ta yapılan basın açıklamasının ardından belgesel gösterimini izlemek için kitle yürüyerek Ayhan Şahenk Kültür merkezine vardı. Basın açıklamasını platform adına Ozan Canbay okudu. Basın açıklaması sırasında kitle sık sık AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hatay'da yaptığı konuşmaya tepki gösteren sloganlar attı. "Hatay halkı yalnız değildir", "Şantaja boyun eğmeyeceğiz", "Deprem değil rant düzeni öldürür", "Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok" şeklinde sloganlar atıldı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"13 milyon insanın yaşadığı 11 ilimizi derinden etkileyen bu felakette on binlerce yurttaşımız yaşamını kaybetti, binlerce bina ya yıkıldı ya da acilen yıkılmasını gerektirecek derecede ağır hasar aldı. Depremden en fazla etkilenen Maraş, Adıyaman, Antakya ve Malatya gibi kentlerde ise binaların yarısından fazlası artık yok ya da girilemeyecek halde; özetle şehir merkezlerini ve yaşamlarımızı tuzla buz eden bir kentkırım yaşandı. Deprem felaketiyle birlikte sadece binalar değil, ülkenin yönetim rejimi, ekonomisi, doğaya ve bilime meydan okuyan, tamamen ranta dayalı kentleşme politikaları da yerle bir olmuştur. Böylesine büyük bir yıkımın yaşanmasının asıl nedeninin halkın can ve mal güvenliğini değil, sermayenin ihtiyaçlarını önceleyen rantçı politikaları benimseyen merkezi ve yerel yönetim anlayışı olduğu açıktır. Depremlerin üzerinden bir yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen barınma, sağlıklı beslenme ve eğitim sorunları başta olmak üzere, en temel ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan sorunlar hala sürmektedir. Depremin ilk günlerinden itibaren sorumluluktan kaçmak için öne sürülen 'asrın felaketi' algısı ve propagandası kısa süre içinde etkisini yitirmiştir. Deprem bölgesinde yaşam mücadelesi veren depremzedeler başta olmak üzere, depremden etkilenen milyonlar kendi kaderleri ile baş başa bırakılmıştır." (Edremit/EVRENSEL)


BOLU

basın açıklaması

Fotoğraf: Evrensel

Bolu Emek ve Demokrasi Güçleri gerçekleştirdikleri yürüyüş ve basın açıklaması ile 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirenleri andı. (Bolu/EVRENSEL)


SİVAS

Sivas Emek ve Demokrasi Güçleri 6 Şubat depremlerinin birinci yıldönümünde depremde hayatını kaybedenleri andı.  Cumhuriyet Meydanında yapılan anmada aradan geçen bir yıla rağmen kapanmayan yaralara dikkat çekildi.


KAYSERİ

Depremin yıl dönümünde Kayseri Emek ve Demokrasi Güçleri de anma gerçekleştirdi. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen anma etkinliğinde "Deprem değil, rant öldürür”, “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok”, “deprem vergileri nerede?​”, “Kayıp çocuklar nerede?​” dövizleri açıldı. “Depremi unutma, unutturma” sloganları atıldı. AKP’ye seslenen kurumlar, “Kayseri’deki ne gibi önlemler alıyorsunuz?​” diye sordu.


DERSİM

6 Şubat depreminde hayatını kaybedenler Dersim'de de anıldı. İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan anmada anıt önüne karanfiller bırakılıp mumlar yakıldı. Kent Koruma Kurulu tarafından yapılan gerçekleştirilen ve siyasi partilerin temsilcileri ile çok sayıda kişinin katıldığı anmada, “6 Şubat  depremlerinin üzerinden bir yıl geçti ancak on binlerce insanımızı yitirmenin ağır ve acı yükü halen ilk günkü gibi omuzlarımızda" denildi.

(HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu’ndan belediye operasyonlarına tepki: Sandık gelecek, bir kişi gidecek, her şey değişecek.

Evrensel'i Takip Et