Tapu kayıtları JES firmasının yalanını ortaya çıkardı
Aydın’da tarım arazilerinin ortasında bir JES için daha ÇED gerekli değildir kararı verildi. JES alanlarının “zeytinlik ve tarla” olduğunu gösteren tapu kayıtları firmanın yalanını ortaya çıkardı.
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Son yıllarda jeotermal enerji santralleri ve jeotermal kuyuları ile adeta delik deşik edilen Aydın’da bir jeotermal kuyusu için daha ÇED gerekli değildir kararı verildi. Projenin tanıtım dosyasında bölgenin Zeytin Koruma Yasası’nın dışında kaldığı ileri sürülse de dosya eklerinde bulunan tapu senetlerinde JES alanlarının “zeytinlik ve tarla” olduğu yazıyor.
Aydın Köşk’e bağlı onlarca yerde yapılan jeotermal sondajları ve jeotermal enerji santralleri (JES) birinci sınıf tarım topraklarında, ekili tarlaların üzerinde yapılıyor. Firma, tıpkı Köşk Mezeköy’de olduğu gibi sondaj sonrası aradığı sıcaklıkta ve miktarda jeotermal akışkan bulamazsa beton döktüğü tarlaları olduğu gibi bırakıp gidiyor.
TARIM KENTİNDEN JES ÇÖPLÜĞÜNE!
Evliya Çelebi’nin tarifi ile “Dağlarından yağ (zeytinyağı), ovasından bal (incir) akan kent” Aydın, son yıllarda bu dünyaca ünlü tarım ürünleri ile değil jeotermal enerji santralleri ile gündem olmaya devam ediyor. Tarımsal üretim ve gıdanın stratejik öneminin her geçen gün daha fazla hissedildiği günümüzde enerji şirketlerinin kasasını doldurmak için birinci sınıf tarım toprakları enerji projelerine tahsis ediliyor. Kent 15 -20 yıl içerisinde tarım kentinden adeta bir JES çöplüğüne dönüştü.
KÖYLÜLER MÜLKSÜZLEŞTİRİLİYOR
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
JES’lerin çevre, tarım, su v havaya yönelik olumsuz etkilerinin her geçen gün artmasına ve tarım topraklarının, akarsuların kirlenmesine yol açan bu enerji yatırımları, bölgede yaşayan yurttaşlar için ise birer mülksüzleştirme aracına dönüştü. Tarlalarını satmayan yurttaşların arazilerinin Cumhurbaşkanlığı kararları ile ellerinden alınması artık sıradan olaylar haline geldi. En son örneğini yine Köşk ilçesine bağlı Mezeköy’de gördüğümüz bu duruma karşı topraklarını korumaya çalışan ve bunun için nöbet tutan köylüler kolluk güçlerinin sert müdahalesi ile dağıtılmıştı. JES şirket araçlarının arazide istediği gibi çalışabilmesi için Köşk kaymakamlığı bir hafta boyunca köye giriş çıkışları yasaklayacak kadar hukuk düzleminden ayrılan kararlara imza atmıştı. Şirket jandarmanın koruyuculuğunda ekili mısır, meyve fidanı ve zeytinliklere beton dökerek sondaj çalışmalarını yapmış, kimyasal maddelerle kirli sondaj çamurlarını tarlalara yaptığı havuzlara dökmüştü. Sonuçta yaptığı sondajlardan istediği randımanda akışkan bulamayan şirket tahrip ettiği tarlaları olduğu gibi bırakarak bölgeyi terk etmişti.
KÖŞK İLÇESİ JES’ÇİLERİN KÖŞKÜ GİBİ OLDU
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı internet sitesinde 30.01.2024 tarihinde yayınlanan duyuru da Köşk’e bağlı Çarşı Mahallesi bölgesinde yeni bir jeotermal sondaj ve JES projesine Aydın Valiliği tarafından ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildiği ilan edildi. Aynı bölgede geçtiğimiz yıl da jeotermal kuyuları için ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiş, JES kurulumu için ise ÇED süreci başlatılmıştı.
Menderes Geotermal Elektirk Üretim A. Ş. Adlı firma tarafından yapılacak olan jeotarmal kaynak arama sondajları ve JES işletmesi Çarşı mahallesindeki evlere sadece 300 metre uzaklıkta olacak. Jeotermal kuyusu Baklaköy mahallesi evlerinin ise kuş uçumu yaklaşık 850 m kuzeybatısında yer alacak.
TAPU KAYITLARI FİRMANIN YALANINI ORTAYA KOYUYOR
Arazilerin tarla ve zeytinlik olduğunu gösteren tapu kayıtlarından biri.
Proje alanı 1/100.000 Ölçekli Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planında “Tarım Arazisi” olarak geçiyor. JES alanının çevresindeki araziler de birinci sınıf tarım arazileri. Proje tanıtım dosyasında, JES’in su varlıklarına, zeytinlik alanlara etkileri ile ilgili işletme faaliyete geçmeden önce ilgili kurumlardan izinlerin alınacağı ifade ediliyor. PTD’de JES arazisinin “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda belirtilen alanlar dışında” olduğu ileri sürülse de PTD eklerinde bulunan tapu senetlerinde alanların “tarla ve zeytinlik” olarak yer aldığı açıkça görülüyor.
