Mitaş işçilerinden mücadeleyi büyütme çağrısı
Mitaş patronunun sözleşmeyi yok saymasının ardından iş bırakan işçiler, eylemlerini sürdürüyor.
Fotoğraf: Mitaş işçileri
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
MESS’e bağlı Mitaş’ın Ankara, İzmir ve Kocaeli’de bulunan fabrikalarında toplu sözleşmenin uygulanmayarak ücretlerin eksik ödenmesine karşı üretimi durduran işçilerin eylemleri sürüyor. İşçiler, Türk Metal’e de mücadeleyi büyütme çağrısında bulunuyor.
Mitaş patronunun sözleşmeyi yok saymasının ardından iş bırakan işçiler, eylemlerini sürdürüyor. Görüştüğümüz bir Mitaş işçisi, aylardır süren TİS görüşmeleri nedeniyle işçilerin yıprandığını ifade etti. Ekonomik koşulların zorlaştığını belirten işçi, “Geçim sıkıntısı yaşıyoruz, kira fiyatları günden güne artıyor” dedi.
Mitaş patronunun sözleşmeyi tanımamasına tepki gösteren işçi, “Her yıl fabrika açıyor Mitaş patronu. Her yıl cirosu birikiyor ama işçinin cebine göz dikiyor. Ama biz şalterleri indirdik, iş durdurduk. Sendika da tam bu kırılmadan dolayı yapması gerekeni yaptı” dedi.
"MÜCADELENİN SONUNA KADAR ARKASINDA DURUN"
Türk Metal’in kazanım için mücadeleyi büyütmesi gerektiğine vurgu yapan işçi, “MESS ile imzalanan bütün haklarımızın arkasında durulması gerekiyor. En kısa zamanda geriye dönük bütün alacakları ve bu ay eksik yatan ücretleri kuruşu kuruşuna almak için mücadelenin sonuna kadar arkasında durmasını istiyoruz sendikanın. Mitaş Endüstri, metal sektöründe en ağır yerlerden biri. Demir tozu yutarak, havalandırma eksikliği ile sağlığımızın kötü duruma gelmesi ile karşı karşıya geldik. Her yıl bel fıtığı, ellerde his kaybı yaşayanlar çoğalıyor. Biz fazlasını istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz” dedi.
"DİĞER FABRİKALARLA BİRLİK OLMALIYIZ"
Bir başka işçi de diğer fabrikalardaki işçilerle birliğin sağlanması gerektiğini belirterek, “Bugün bize yapılan haksızlık yarın başka fabrikalara da yapılacak. Bizim yanımızda olmalarını istiyoruz. Daha fazla haksızlık yapılmaması için birlik vakti” dedi. Bir başka işçi ise haklarını alana kadar vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Bir işçi de eksik yatırılan ücretlerin morallerini bozduğunu ifade ederek, “Herkesin bir hayali, umudu vardı. Borcumuz var, ödenmesi gerekenler var. Ailesine verdiği sözler ya da kira borcu... İşçinin hakkını yemeye doymadınız mı?” derken bir başka işçi de “Kimimizin kira borçları var aylardır ödeyemediği kimimizin kredi kartı borçları. Herkesin umudu toplu para yatınca düze çıkarı idi. Şu an herkes şaşkın. İlk kez olan bir şey bu. En az borcu olan şu an 100 bin TL ekside... Her birimizin en az ortalama 4 kişilik ailesi var” dedi.