Fransa’da liseden yüksek öğretime işçi çocuklarının oranı azalıyor
Eşitsizlikleri İzleme Kurumu raporu, Fransa’da işçi çocuklarının eğitimden nasıl dışlandığını gözler önüne seriyor. Yüksek öğrenimdeki gençlerin sadece yüzde 3'ü işçi çocukları.
Fotoğraf: Pixabay
Uğur ALKAN
Mulhouse
Son bir haftadır Fransa’da öğretmenlerin grev ve protestoları devam ediyor. Ülke genelinde eğitim sisteminin özelleştirilmesi ve ayrıcalıklı bir kesimin çıkarının korunması adına öğrencilerin eşit koşullarda okumasının olanakları giderek daralıyor. Bu en çok da işçi çocuklarının eğitim alması önünde adeta bir bariyer niteliğinde. Eşitsizlikleri İzleme Kurumu (Observatoire des inégalités) 2021-2022 eğitim yılı sürecine yönelik gerçekleştirdiği raporda bu konuda çarpıcı örnekler sunuyor.
Eğitim bakanlığının bazı verileri, sosyal eşitsizliklerin erken yaşlarda başlanılan eğitim sürecinden itibaren görülebildiği ve geçmişleri ne olursa olsun tüm öğrencilerin ortaokulun üçüncü sınıfına kadar benzer oranda devam edebildiğini açıklıyor. Eşitsizlikleri İzleme Kurumunun yaptığı araştırmalarda ise, lise son sınıftan itibaren sosyal kompozisyon farklılaşıyor ve bu durumun ölçümü için, sadece üst düzey yöneticilerle ve işçilerin çocuklarının eğitime katılım oranındaki değişime bakılmasının bile somut sonuçlar yansıttığına değiniliyor.
EĞİTİMDEKİ AYRIŞTIRMA İŞÇİ ÇOCUKLARININ ZARARINA
İşçi çocuklarının mesleki ve teknik liselerde temsiliyeti yüzde 32 iken, yönetici kadrolarda çalışanların çocuklarının oranı bu okullarda altı kat daha düşük. Buna karşın, düz lise eğitiminin ilk ve son yıllarında, üst düzey yöneticilerin çocuklarının oranı yüzde 36 iken, işçilerin çocukları ise yüzde 15 oranında temsil ediliyor.
Yüksek öğrenime hazırlık sınıflarındakilerin yüzde 7’si ve yüksek öğrenimdeki öğrencilerin yüzde 3’ü işçi çocukları. Üst düzey yöneticilerin çocuklarının oranı ise artmakta ve yüksek öğrenim için hazırlık sınıflarının yüzde 53’ü ve genel olarak yüksek öğrenimde yüzde 63’ünü temsil etmektedir. Bu da araştırmada, işçi çocuklarının Fransa’daki üniversitelerde 30 kat daha az temsil edildiğine işaret ediliyor.
Bu rakamlar Fransa’da okullardaki sosyal eşitsizliklerin şiddetini gösteriyor.
Bir başka örnek ise, işçi kökenli ebeveynleri olan çocukların BTS (Yüksek Teknisyenlik Sertifikası) almak için eğitim sürecine katılımdaki oranının yüzde 23 olması.
OKULLAR ÖĞRENCİ SEÇİYOR
Raporda, okulların bazı öğrencileri sosyal hiyerarşide yukarı doğru yönlendirildiğine vurgu yapılıyor. Kamusal eğitim hizmeti olmaması durumunda da farklı ekonomik alt yapıya sahip kesimlerden gelen öğrencilerin arasındaki uçurumun oldukça hızlı derinleşebileceği tespiti öne çıkıyor.
Veriler, Fransa’daki eğitim sisteminin eşitliği sağlamaktan çok uzak olduğuna işaret ediyor. Araştırmada, bunun başlıca nedeni olarak “rekabetin çok şiddetli olması” öne çıkarılıyor. Ayrıca, okullardaki teorik bilgi ile pratik beceriler arasındaki bağlantılara çok az yer verildiği vurgulanıyor. Rapor, okul öğrenimi boyunca hedefli şekilde belirli ayrıcalıklı kesimin öğrencilerinin seçilmeye çalışıldığının somut verileri yansıttığına değiniliyor.