Kamu işçileri: Kazanmak için birleşmeliyiz

Hilal TOK
Eskişehir

Hükümetle el ele vererek kamu işçisinin ek zam talebini bastıran Türk-İş ve Hak-İş yöneticileri, işçilerden gelen tepkiler sonrası ek protokolün beklentileri karşılamadığını söyledi. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Millet memnun oldu mu? Hayır. Ben de memnun olmadım” derken, Eskişehir, Ankara ve Sakarya’dan Türasaş işçileri Atalay’a tepki gösterdi. İşçiler öte yandan kamudan özel sektöre kadar birçok iş kolunda yapılan eylemleri hatırlatarak, “Kazanmak için birleşmeliyiz” dedi.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay imza attığı ek protokolle ilgili önceki gün yaptığı açıklamada, “Bu, beklentileri karşılamadı. Millet bundan memnun oldu mu? Hayır. Ben de memnun olmadım. Kamu işçisinin ücretleriyle ilgili düzenlemeye ihtiyaç var” dedi.

Demiryol-İş’in örgütlü olduğu Türasaş’ın Eskişehir fabrikasında çalışan bir işçi, “Madem mutlu değildin, niye imza attın?​” diye sordu. İşçi, sendikacıların, işçilerin bu kadar tepki göstereceğini tahmin edemediklerini ifade etti. Eskişehir’den başka bir işçi de “Müneccim olmaya gerek yok. Açıklama yapılmadan önce hepimiz biliyorduk ne olacağını, siz de bile bile imza attınız” dedi. İşçi, kök ücretlere acilen 12 bin lira zam yapılmasını istediklerini söyledi.

"O PROTOKOLÜ ZORLA İMZALAMADINIZ"

Ankara’dan bir Türasaş işçisi de Atalay’a şöyle seslendi: “Yapma sayın başkan! 40 yıllık adamlara, makama hangi güç hangi irade; memnun olmadığınız halde, mesul tutulacağınızı bildiğiniz, temsiliyete onay vermediğiniz sözleşmeyi, protokolü imzalatabilir ki? Söz uçar ama yazı ve görüntüler kalır. Bugünlerin müsebbipleri, o gün masanın iki tarafında oturan hem siyasi iradeler hem de siz yetkili temsilcilersiniz. Bizler de mutsuz işçi sınıfıyız.”

Sakarya’dan Türasaş işçileri de “Binlerce üyeniz var, gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsunuz. Kendi çıkarlarınız için bizim üstümüzden pazarlık yapıyorsunuz. Bu açıklamalar, nabza göre şerbet… Sessiz sessiz imza atarken iyiydi, işçilerin sesi çıkınca ek zam. Eğer işçiyi düşünüyorsan eylem kararı al.”

“Atalay, hükümete yaranayım derken işçiye düşman oldu” diyen bir başka işçi de şöyle devam etti: “Bu açıklama işçiye karşı itibar tazeleme uğraşı. Ama bu açıklama bir şey ifade etmiyor. Sonuçta yüzde 32’yi imzalamak zorunda değildi. Direnmesi gerekirdi.”

"KOŞA KOŞA NEDEN İMZA ATTINIZ?"

Harb-İş üyesi bir işçi de “Alınan zamdan mutlu değilsen neden imza attın o zaman?​” diye sordu. İşçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Niye zammı ocakta başlatmadın? Başka hiçbir kazanım elde etmeden koşa koşa imza neden attın? Neden başarı gibi lanse ettirmeye çalıştın? Ama bu sefer işçi bunu yemedi. Bu kadar tepki olacağını tahmin etmemişlerdi. Hakkımız olan yüzde 50’yi alırsanız belki bir nebze bu başarısızlığınızı kapamış olursunuz.”

"BİRLEŞMENİN ZAMANI GELDİ"

Bir demir yolu işçisi de son süreçte kamudan özele birçok iş kolunda yaşanan hareketliliğe dikkat çekti. İşçi, “Bu hareketlilik şimdilik parçalı da olsa buradan bir kazanım elde etmek istiyorsak birleşmeliyiz. Evet patron yanlısı sendikacılar bunun önünde de engel ama bizim sendikaları dönüştürüp bir çizgiye çekmemiz zorunludur. ‘89 Bahar Eylemlerinden çıkacağımız çok ders var. Bu dönemin tüm avantajlarını kullanarak bir araya gelmek zorundayız” diye konuştu.

HARB-İŞ ÜYELERİ: TÜM ŞUBELER ANKARA’DAKİ AÇIKLAMAYA KATILMALI

Harb-İş’in İstanbul ve Eskişehir şubeleri cumartesi günü işçilerle birlikte genel merkez önünde geniş katılımlı bir basın açıklaması yapacağını duyurdu.

Daha önce kurul komisyon üyeleri ile açıklamaya katılacağını söyleyen şubelerden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Türk-İş tarafından imzalanan ve kamu işçilerinde hayal kırıklığı yaratan ek çerçeve protokolünün yetersizliğine dikkat çekmek, savunma sanayi çalışanlarının ekonomik sıkıntılarına çare olacak iyileştirme, refah payı verilmesi gibi taleplerimiz doğrultusunda kamuoyu oluşturmak için 10 Şubat Cumartesi günü Ankara’da geniş katılımlı basın açıklaması kararı alınmıştır. Hakkına, ekmeğine, geleceğine sahip çıkan duyarlı tüm Harb-İş üyelerinin bu mücadeleye katılması kamuoyu oluşturmada ve sesimizi duyurmada önem arz eder.”

"DİĞER ŞUBELER NEDEN SESSİZ?"

Basın açıklaması işçiler tarafından ilgiyle karşılanırken, iş yerlerinden pek çok işçi katılmak için ismini yazdırdı. Eskişehir ve İstanbul’daki işçiler, diğer şubelerdeki işçilere de katılım çağrısı yaptı. İşçiler diğer şube yönetimlerini ise harekete geçmedikleri için eleştirdi. Harb-İş üyesi işçiler, “Diğer şubeler kayıplarımız karşısında işçinin durumundan memnun mu? İstanbul ve Eskişehir dışındaki şubelerden neden ses çıkmıyor? Şube başkanlarının hepsi organize olabilseydi de hep beraber gitseydik. Bütün şubelerin işçilerini orada görmeyi çok isteriz. Bütün Harb-İş üyesi işçiler olarak cumartesi günü Ankara’da olalım. Gün birlik olma günüdür. Birlikte güçlüyüz! Bu hepimizin sorunu.”

EYLEM YAPMAYALIM DİYEN SENDİKACILAR KİM?

Kamu işçilerinin önceki gün X’te oluşturduğu sohbet odasında işçilerinin sorularını yanıtlayan Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, 27 Ocak’ta Ankara’da yapacakları mitingin iptal edilmesine ilişkin Türk-İş yönetimini işaret ederek “Kandırıldık” dedi. Atak, “Eylem planı yapılacağını söylediler. Buna inanmasak da inanmak istedik. İşçiler Türk-İş’e güvenmiyordu, haklı çıktılar. Türk-İş tabanda uyanan işçiyi gördü, eğer biz bu mitingi gerçekleştirseydik diğer iş kolları da etkilenecekti. Bundan korktular. Bunun önünü almak için ‘Eylem planı yapacağız’ diyerek bizim eylemimize ket vurdular. Daha sonrasında eylem planı için toplandığımız Başkanlar Kurulunda sendika genel başkanlarının çoğu ‘Biz bir eylem kararı almak istemiyoruz’ dedi. Bu sendikaların genel başkanlarını üyelerine açıklama yapmaya davet ediyorum. Biz diğer sendikalar tarafından yalnız bırakıldık. Sendikacılar öz eleştiri yapmak zorunda. Bu süreçten sonra Türk-İş’le Hak İş’in bir tavır koyabileceğine inanmıyorum. Taleplerimizi zorlamamız lazım. Ek protokol imzalandıktan sonra işçinin sesini çıkarmaması beklendi ama işçiler geri durmadı. Bu tepkiler olmasaydı Türk-İş ve Hak-İş bugün bu açıklamayı yapmak zorunda kalmazdı” dedi.