09 Şubat 2024 09:20

Gıda-İş Genel Başkanı Olcay Ozak: DİSK yeni dönemde diğer konfederasyonlardan farkını göstermelidir

DİSK’in bu kongreye ‘emeğin yüzyılı’ diyerek hazırlandığını hatırlatan Gıda-İş Genel Başkanı Olcay Ozak, "DİSK yeni dönemde diğer sendikalardan farkını göstermeli" diyor.

Olcay Ozak | Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (DİSK) 17. Olağan Genel Kurulu bugün başladı. 9, 10 ve 11 Şubat boyunca devam edecek genel kurulda işçilerin başlıca sorunları, gelecek dönemde yapılması gerekenler konuşulacak. DİSK’in yeni yönetiminin de belirleneceği Genel Kurul öncesi DİSK’e bağlı Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası (Gıda-İş) Genel Başkanı Olcay Ozak sermayenin artan saldırılarına karşı ülkenin dört bir yanında işçilerin eylemler yaptığını insanca yaşayabilmek adına mücadele arayışında olduğunu söyleyerek “DİSK bu kongreye ‘emeğin yüzyılı’ diye hazırlanıyor ve bir değişim olmasını bekliyorsa yeni dönemde diğer sendikalardan farkının ne olduğunu belirgin hale getirmeli, işçilerin mücadele alanı arayışlarına cevap üretmeli, işçileri ikna edecek aydınlatmaya öncelik vermelidir” dedi. Örgütlenmenin önündeki engellere de değinen Ozak, “Sendikalar Yasası kimi sendikacıların da işine yarıyor. DİSK, Türkiye’nin en büyük sendikası olmayı hedefliyorsa örgütlenmenin önündeki engellere karşı mevzilenmelidir. Sendikalar Yasası’na karşı topyekün mücadelenin öncüsü olmak zorundadır” diye konuştu.

"İŞÇİLERİN MÜCADELE ALANI ARAYIŞINA CEVAP ÜRETİLMELİ"

DİSK’in 16. Genel Kurulundan hemen sonra dünyayı etkisi altına alan pandeminin baş gösterdiğini bu süreç boyunca işçi ve emekçilerin türlü hak kayıplarına uğradığını, işten atıldıklarını, canlarından olduklarını söyleyen Ozak, “Bu 4 yıllık süreç içerisinde ekonomik kriz giderek derinleşti işçiler emekçiler daha fazla yoksullaştı. 4 yıllık süreçte biz DİSK olarak bu sorunlara müdahale etmeye, önlem almaya çalıştık. Yapılanlar elbette yeterli olmasa da DİSK iktidarın saldırılarına ve hak kayıplarına karşı görünür oldu. Ancak DİSK bu kongreye ‘emeğin yüzyılı’ diye hazırlanıyor ve bir değişim olmasını bekliyorsa yeni dönemde diğer sendikalardan farkının ne olduğunu belirgin hale getirmeli, işçilerin mücadele alanı arayışlarına cevap üretmeli, işçileri ikna edecek aydınlatmaya öncelik vermelidir. Bu da esasında işçilerle birlikte yönetilen bir sendikayla mümkün olacaktır” dedi.

"İŞÇİLERİN ARAYIŞINA YANIT VEREN BİR SENDİKA"

Sendika üyesi işçi sayısının toplam işçi sayısına oranının vahametinden bahseden Ozak bunu değiştirmeye yönelik hamleler yapılması gerektiğinden söz etti. Sendikalar Yasası’nın örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu söyleyen Ozak, “Sendikalar Yasası kimi sendikacıların da işine yarıyor. DİSK, Türkiye’nin en büyük sendikası olmayı hedefliyorsa örgütlenmenin önündeki engellere karşı mevzilenmelidir. Sendikalar yasasına karşı topyekün mücadelenin öncüsü olmak zorundadır” diye konuştu. Ozak genel başkanı olduğu Gıda-İş’in ve Gıda-İş gibi baraj altı kalan sendikaların sorunlarından söz ederek, “İş kolu barajı, patronların yetki itirazı örgütlenmenin önünde engel. Ayrıca maddi sıkıntılarla da yüz yüze kalıyoruz. Sendikaların fonları olduğu gibi konfederasyonların da fonları oluşturulabilir. DİSK’in baraj altında kalan ve sahada mücadele vermeye çalışan birçok sendikası var. Bu sendikalara bu yolla destek sağlanabilir. DİSK içerisindeki baraj aşmış sendikalar ile baraj altı sendikalar arasındaki eşitsizliklere çare olabilir. Büyük sendika küçük sendika rekabetini bir kenara bırakıp işçilerin arayışına yanıt veren bir sendika olma iddiasına odaklanılmalı” diye konuştu.

"TABANDAN İŞÇİLERLE ÖRGÜTLENEN EYLEMLER İHTİYAÇ"

DİSK geçen 4 yıllık süre boyunca gerçekleştirdiği eylem ve etkinliklerin yönetim kadrolarıyla sınırlı kalmasının nedenlerinin Genel Kurulda mutlaka tartışılacağını söyleyen Ozak, “İşçilerin gündeminde olan sorun ve sıkıntılar birçok kez dile getirildi. Basına demeçler verildi, eylemler yapıldı. Ancak yapıldığı zaman da eleştirilen kadroların katılımıyla gerçekleşen eylemler oldu. İşçilerin en yakıcı sorunu olan vergi adaletsizliğine karşı yaptığımız ‘gelirde adalet vergide adalet’ eylemlerinde dahi DİSK üyesi işçilerin iş yerlerinden çıkarak alanları doldurduğuna, kendi sorunlarını dövizlere pankartlara taşıdığına birkaç olumlu örnek dışında maalesef şahit olamadık. Görünürlüğün olduğu ancak işçilerle, asıl gücüyle görünümün zayıf olduğu bir dönemdi. Şimdi bunu perçinlemeliyiz. Bu görünürlüğü işçilerle onların üretimden gelen gücüyle ete kemiğe büründürmeliyiz. Önümüzdeki dönem tek adam iktidarının saldırılarının artacağı kuşkusuz gerek orta vadeli programda gerek 12. kalkınma planında görünüyor. Esnek ve güvencesiz çalıştırmadan vergi yükünün artmasına, ücretlerin düşürülüp işten atmaların yaygınlaşmasına karşı önümüzdeki dönem tabandan işçilerle beraber örgütlenen eylemlere ihtiyaç duyacağız” diye konuştu.

"ORTAK HAREKET ETMENİN YOLLARINI BULMALIYIZ"

Konfederasyonların talepler etrafında ortaklaşmasının öneminden bahseden Ozak, işçilerin sırtındaki vergi yüküne karşı DİSK’in görünür eylemler yaptığından söz etti. Ozak, “Vergi adaletsizliğini önlemek için meclise tasarımızı götürdük, bunun bir soru önergesi olmasını sağladık. DİSK 17. Olağan Genel Kurulu’na giderken işçilerin talepleri ve sorunları kuşkusuz ki diğer konfederasyonlara üye işçilerin de sorunlarıdır. Başka konfederasyonlara üye işçilerin de sorunlarını ve taleplerini dile getirmek ve bunlar üzerinden ortaklaşarak vergi sorununu, düşük ücretleri, sendikalaşmanın önündeki engelleri aşabiliriz. Bunun için ortak mücadeleye ihtiyacımız var bunun öncülüğünü de DİSK’in yapmasını beklemekten daha doğal bir şey yok. Bugün alanlarda görüyoruz ki işçilerin ellerinde tuttukları dövizlerde yazanlar yani talepleri neredeyse aynı sadece dövizlerdeki sendika logoları değişiyor. Bu da mücadelede birliğin oluşturulması için ortam hazır demektir. İşçiler ortak talepler için bir araya getirilmelidir. Ortak 1 Mayıslar da dahil olmak üzere ortak eylemlerin yollarını aramalıyız” dedi. Gıda-İş olarak yerellerde farklı konfederasyonlarla birlikte hareket etmeye çalıştıklarını anlatan Ozak, “İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu içerisindeki sendikalarla geçtiğimiz dönem boyun beraber birçok eylem gerçekleştirdik. Bunlara önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Böylesi yerel birlikleri artırmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.

"SENDİKALARA KADIN TEMSİLCİLER GEREKİYOR"

Ozak son olarak gıda iş kolundaki kadın işçi yoğunluğundan söz ederek, “Hem örgütlenme çalışması yürüttüğümüz gıda iş kolunda hem de farklı birçok iş kolunda kadın işçi sayısı gün geçtikçe artıyor buna bağlı olarak kadın temsiliyetine de ihtiyaç oluyor. Kadın işçilerin en büyük sorunlarından biri kreş olarak duruyor. Eğer iş yerlerinde kreş sorununu çözebilirsek kadınların sendika yönetimlerine katılmasının da önü açılacaktır. Konfederasyonlarda yönetimde daha çok kadın temsilciler görmek onların sorunlarıyla birebir ilgilenmek adına da faydalı olacaktır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İzmir’den bir grup sağlık işçisi: ‘İşçiye operasyon’ tam da bizi anlatıyordu

SONRAKİ HABER

Hukukçulardan ÇHD’li avukatların gözaltına alınmasına tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa