Özak Tekstil işçileri aydın ve akademisyenlerle buluştu: Direniş dayanışmayla yaygınlaşacak

Özak Tekstil direnişçisi BİRTEK-SEN üyesi işçiler MMO İstanbul Şubesi’nde aydın, akademisyen ve gazetecilerle bir araya geldi. Özak Tekstil işçilerinin direnişin nasıl başladığını, Özak Tekstil’deki çalışma koşullarını ve direnişin kendilerine öğrettiklerini anlattığı toplantıda katılımcıların sorularını yanıtladı. Gazeteci-Yazar Bahadır Özgür, Ozan Gündoğdu ve Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal ise sermayedarlar açısından Özak Tekstil direnişinin neden bu kadar tehlikeli olduğunu anlattı. Direnişin seyrine dair önerilerin alındığı toplantıda direnişin dayanışmayla büyütüleceği söylendi.

Özak Tekstil işçisi Funda Bakış ve Yıldız Bağcı Özak Tekstil’de çalışırken neler yaşadıklarını anlattı. Uzun saatlere türlü hakaretlerle düşük ücretlere çalışırken BİRTEK-SEN’e üye olduklarını bu nedenle arkadaşlarının işten atıldığının bunun üzerine eylem yaptıklarını ve bu süreçte kolluk kuvvetinden valiye, müftüden Antep’teki patronlara kadar herkes karşılarında gördüklerini söyledi.

ÖZAK İŞÇİLERİ BANGLADEŞ OLMAYA KARŞI ÇIKTI

İşçiler direnişe başlama hikayelerini anlattıktan sonra sermayedarlar açısından Özak Tekstil direnişinin neden bu kadar tehlikeli olduğunu anlatmak üzere ilk sözü Gazeteci Yazar Ozan Gündoğdu aldı. İhracatçılar başkanının “Asgari ücret yüzde 49 artmışsa döviz kuru da yüzde 49 artsın” sözlerini hatırlatan Gündoğdu, “Patronlar için döviz kurunun sürekli avantajlı olması lazım. Bir diğer mesele ise ucuz iş gücü Levi’s, Zara gibi markalar batı merkezli markalar ancak batıda Avrupa’da fabrikaları yok. Çünkü orada ucuz iş gücünü bulamıyor. Bir devlet politikası olarak Uşak’ta Konya’da Antep’te tekstil merkezleri oluşturuldu. Şimdi de Fırat’ın doğusuna geçerek Urfa’dan Van’a kadar tekstil merkezi kurulması amaçlanıyor” dedi. Öz İplik-İş için şirketin bir insan kaynakları birimi gibi çalıştığını söyleyen Gündoğdu, “Orada ilginç olan neden Fırat’ın doğusunun tercih edildiği. Orada devletin milli güvenlik meselesiyle işçiyi kotardığı bir mesele var. Urfa valisinin  işçi evlerini gezerken muhtemelen BİRTEK-SEN için terörist diyor. Tüm Türkiye çapında aslında tekstil işçini taşeronun taşeronu haline getiriyor. Özak Tekstil Fırat’ın doğusunu Bangladeş’leştirme işine bir çomak sokmuş ve ortaya çıkarmış oldu” diye konuştu.

"ÖZAK DİRENİŞİ SERMAYENİN KALBİNE SAPLANMIŞ BİR HAREKET"

Asgari ücretin işçiyi yiyen içen uyuyan bir şey haline getirdiğini söyleyen Gazeteci Yazar Bahadır Özgür ise, “Dolayısıyla bu bir insan olma onur mücadelesidir. Özak Tekstil direnişinde dikkatimi çeken bu olmuştu. Bir başka konu ‘vali böyle yapmaz’ meselesi, gerçekten böylesini yapmaması lazım ama hep böyle oldu Anadolu’da hep böyle oldu. Eskiden de böyleydi. Yeni olan şey bu yapı sermaye haline geldi. Patronlar artık sermayeye il olarak değil bir havza olarak bakıyor. Bu yüzden bütün kolluğuyla müftüyle kolluğuyla işçiye saldırmaları. Antep’teki patronun jandarmanın da Urfa’daki Özak Tekstile  müdahale etmesinin nedeni bu” dedi. Özak Tekstil işçileri ile aynı koşullarda çalışan kesimlerin harekete geçmesiyle kazanım elde edilebileceğini söyleyen Özgür, “BİRTEK-SEN’in yaptığını çok önemsiyorum sermayenin kalbine saplanmış bir hareket bu yüzden daha çok sahip çıkmak gerekiyor” diye konuştu.

"ÖZAK İŞÇİLERİNİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal ise, “Özak direnişinde MHP’nin, İYİ Parti’nin yerel siyasetçileri de işçilerin karşısına çıktı. Aslında farklı partilerin arasındaki çekişmenin sermayenin çıkarları söz konusu olduğu zaman tuzla buz olduğu ortaya çıktı. İşçiler bizzat temizliğini yaptığı inşaatında bulundukları ibadetini yaptığı camiden müftünün isteğiyle kovuldular. Özak işçileri bize yan yana gelmenin zorunluluğunu göstermiş oldu. Özak işçileri 40 yılı aşkın süredir işçilerin anayasız olduğunu gösterdi. Mesele sermayenin çıkarları olduğunda anayasanın çiğnenebildiğini gösterdi. Biz Evrensel gazetesi olarak Özak Tekstil işçilerinin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)