09 Şubat 2024 14:22

Hayvansal üretimde düşüş devam ediyor

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin hayvansal üretim istatistiklerini açıkladı. Büyükbaş hayvan sayısı 2023’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,6 azalarak 16 milyon 583 bine düştü.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Türkiye’de yetiştirilen büyükbaş hayvan sayısı 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 2,6 azalışla 16 milyon 583 bine, küçükbaş hayvan sayısı da yüzde 6,9 düşüşle 52 milyon 363 bine geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin hayvansal üretim istatistiklerini açıkladı. Buna göre, büyükbaş hayvan sayısı 2023’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,6 azalarak 16 milyon 583 bine düştü. Bu dönemde sığır sayısı yüzde 2,6 azalışla 16 milyon 421 bin, manda sayısı da yüzde 5,9 gerileyerek 161 bin 749 oldu.

Küçükbaş hayvan sayısı ise 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 6,9 azalarak 52 milyon 363 bin olarak hesaplandı. Koyun sayısı bu dönemde yüzde 5,9 düşerek 42 milyon 60 bin, keçi sayısı ise yüzde 11 gerileyerek 10 milyon 303 bin baş oldu.

ÜRETİM 2022’DE DE AZALMIŞTI

TÜİK’in 2023 şubatında yayımladığı istatistiklere göre, 2022 yılında büyükbaş hayvan kategorisinde, sığır sayısı bir önceki yıla göre yüzde 5,6 azalarak 16 milyon 852 bin baş, manda sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 7,4 azalarak 171 bin 835 baş olmuştu.

Küçükbaş hayvan kategorisinde ise koyun sayısı 2021’e göre yüzde 1.1 oranında azalarak 44 milyon 688 bin baş, keçi sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 6,2 oranında azalarak 11 milyon 578 bin başa gerilemişti.

EMEP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SEDAT BAŞKAVAK: İTHALATA YOL AÇAN POLİTİKALAR DEĞİŞMEZSE SONUÇTA DEĞİŞMEZ

Hayvansal üretimin düşüş nedenini değerlendiren Emek Partisi(EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, “İthalata yol açan politikalar değişmezse sonuçta değişmez” dedi.

2023 yılında iki nedenle hayvansal üretimin düştüğünü belirten Başkavak, “Biri; deprem ve yarattığı yıkımın sonuçları olarak yaşanan düşüş diğeri; AKP iktidarının her döneminde olduğu gibi bu dönemde de devam eden ithalat uygulamaları ve bunun olumsuz etkileridir. Deprem sadece şehirde değil köylerde de büyük yıkımlara yol açtı. Köylerde sadece evler değil ağırlar, ağıllar da yıkıldı. On binlerce hayvan telef olurken tarım alet ve makineleri enkazların altında ezildiler. Bu üretimde aksamaya ve göçe yol açtı. Canlı hayvan varlığının yüzde 18’i deprem bölgesinde bulunuyordu. 17 Martta Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının (hasar tespit çalışmalarını sürdüğünü belirterek) açıkladığı rakamlara göre 8 binin üzerinde büyükbaş, yaklaşık 65 bin küçük baş, 42 bin kanatlı hayvanın yanı sıra Adıyaman ve Malatya’da 701 bin civcivin telef olduğunu açıkladı. Ayrıca deprem bölgesinde 13 binin üzerinde ahır ve ağılında yıkıldığını açıkladı” diye konuştu.

“HIZLA KÖYDEN GÖÇÜ ÖNLEYECEK TEDBİRLER ALINMALI”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın zarar gören köylülere 5 bin 804 büyükbaş, 43 bin 317 küçükbaş hayvan dağıtıldığını açıkladığını belirten Başkavak,  “AKP iktidarı depremden zarar gören köylülerin zararının tazmini, hayvanının yerine konması, üretimin kesintisiz devam etmesiyle et ve süt ürünleri açısından ülke gıda güvencesini garantiye almak için değil ‘köylüye de inek verdiler’ denilsin diye hayvan dağıttı. Çok sınırlı sayıda ve göstermelik teslim edilen köy evleri coğrafyaya ve köy yaşamına uygun olarak yapılamadığı için sorunu da çözmekten uzak kalmaktadır.  Teslim edilecek evlerin projesinde de ahır yok. Hızla köyden göçü önleyecek tedbirler alınmalı ki köylü göç etmek yerine kendi toprağında hayvanını yetiştirsin ve üretsin” şeklinde konuştu.

“İTHALAT KARŞISINDA ÇARESİZ KALAN BESİCİLER HAYVANLARI KESİP, İŞİ BIRAKIYOR”

“Üretim yetersiz, açığı kapatmak için üretimi teşvik etmek yerine ithalatta çözüm aranıyor.  Azalan üretim, ithalatla karşılanmaya çalışılıyor ve bu durum bir kısır döngüye dönüşüyor” diyen Başkavak “22 yıllık AKP iktidarının büyük çoğunluğu ithalatla geçti. Her ithalat kararı yeni ithalatında önünü açıyor. Çünkü yerli üretime öncelikle fiyat ve alım garantisi verilmediği için sıfır gümrükle yapılan ithalat yerli üretim üzerinde fiyat baskısı oluşturuyor ve köylü yetiştirdiği hayvanını ucuza satmak zorunda kalıyor. İthalat karşısında çaresiz kalan besiciler hayvanları kesip, işi bırakıyor” dedi.

“ÇÖZÜM ÜRETİMİ ARTIRACAK TEDBİRLER ALMAKLA HAYVANSAL ÜRETİME DESTEKLERİN ARTIRILMASIYLA OLUR”

TÜİK, Dış Ticaret İstatistikleri verisine göre 2023 yılında 1 milyar 196 milyon liralık hayvan ithalatı yapıldığını hatırlatan  Başkavak şöyle devam etti: “Bu rakam 2017’deki 1,2 milyar dolarlık, 2018’deki 1,7 milyar dolarlık hayvan ithalatından sonra 2013 yılından bu yana en yüksek üçüncü büyük ithalat rakamıdır. Bu tablo bu yıl görece depremin üretim düşüş ve ithalat etkisi yarattığı düşündürse de 2017, 2018 yılları ithalat rakamları AKP’nin hayvancılık politikalarının sorunlu olduğunu göstermektedir.  Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) raporuna göre 2022 aralık ayı sonunda kuzu eti 188,67 TL’yken 2023 aralık sonunda 445,76 TL olmuş ve artış yüzde 136,3 olmuş. Dana eti 2022 aralık ayında 173,54 TL’yken 2023 aralık ayı sonunda 405,73 TL olmuş ve artış yüzde 133,8 olmuş. İthalat baskısı ve artan girdi maliyetlerini karşılayamayan besiciler hayvanlarını daha ucuz fiyata kesime veriyorlar. Bu durum besicinin ucuza satmasına halkın ise pahalı tüketmesine sebep oluyor.

Çözüm üretimi artıracak tedbirler almakla hayvansal üretime desteklerin artırılmasıyla olur. Çiğ süt fiyatının süt sanayicilerine göre değil besicilerin maliyetlerine göre belirlenmesi gerekir. Yem desteğini artırmak, kaliteli kaba yem için meraların korunması ve ücretsiz olması gerekir.”(EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Bilirkişi raporu: İmamoğlu'na Erzurum'da şeker değil kaldırım taşı atıldı

SONRAKİ HABER

Türkiye'nin havası en kirli 20 bölgesi belli oldu: İlk sırada deprem bölgesindeki İskenderun var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa