Kadınların MEB’e açtığı dava 21 Şubat’ta görülecek: Bir öğün ücretsiz yemek her çocuğun hakkı

Ekmek ve Gül’ün çağrısıyla okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemek verilmesi talebiyle yürütülen kampanyada kadınların Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) açtığı dava 21 Şubat’ta görülecek. Ankara 3. İdare Mahkemesinde görülecek duruşma öncesi Mamak Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği, kadınlara çağrı yaptı: “21 Şubat’ı ‘okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek her çocuğun hakkı’ dediğimiz bir gün haline getirelim.”

Açıklamada konuşan Mamak Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Elif Sancı, velileri, meslek örgütlerini, sendikaları ve tüm kadınları dava günü tüm şehirlerde, mahallelerde ve okullarda çocuklara bu hakkın verilmesi talebiyle ses çıkarmaya çağırdıklarını söyledi.  

“DEVLETE SORUMLULUĞUNU HATIRLATACAĞIZ”

Her dört çocuktan birinin okula aç gittiği, çocuk yoksulluğunda OECD ülkeleri arasında birinci sırada olan Türkiye’de kadınların ülkenin dört bir yanında okullarda her çocuğa bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi için mücadeleyi sürdürdüğünü hatırlatan Elif Sancı “Devletin çocuklara yemek sağlama sorumluluğunu hatırlatan, bunun için 100 binlerce imza toplayan kadınlar adına buradayız” dedi. Türkiye’nin her yerinde sendikaların, kadın derneklerinin, kitle örgütlerinin, Ekmek ve Gül gruplarının örgütlediği bu kampanya kapsamında çocuk hak örgütleri, kitle örgütleri ve kadın derneklerinin yer aldığı 46 örgütün ‘Beslenme çocuğun insan hakkıdır’ açıklamasını yaptığının altını çizen Sancı “Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek talep ediyoruz. Pek çok kişi tarafından bu talep sahiplenildi. Ülkenin dört bir yanında toplanan imzalar 2022 ve 2023 yılları içerisinde Milli Eğitim Bakanlığına ulaştırıldı, hatta Mecliste bizzat elden bile teslim edildi” dedi.

“KADINLAR BU SESİ BÜYÜTTÜLER” 

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak Mamak’ta, Ekmek ve Gül’ün 2022 eylül ayında başlattığı bu kampanyayı büyütmek için çalışmalar yaptıklarını söyleyen Sancı, “İmza kampanyası ile başlattığımız bu süreç özellikle velilerin ve kadınların yoğun katılımıyla devam etti. Okul önlerinde yaptığımız açıklamalar, röportajlar ile sesimizi duyurmaya çalıştık. Bu kampanyanın çıkardığı ses Milli Eğitim Bakanlığına da, Meclise de ulaştı. Kadınlar kapı kapı dolaşıp bu sesi büyüttü” diye konuştu. 

2 ÇOCUKTAN 1’İ YETERSİZ BESLENİYOR

TÜİK’in bu yıl ilk kez çocuk yoksulluğunu ve yaşam verilerini açıkladığını hatırlatan Sancı “Türkiye’de 0-17 yaş arası 9.4 milyon çocuk yani her iki çocuktan biri yetersiz besleniyor. Sağlıklı, doyurucu gıdaya erişim çocukların ailelerinin imkanlarına bağlı olmaksızın her çocuğun hakkıdır ve devlet bu hakkın gereğini yerine getirmekle yükümlüdür” dedi.  Çocukların sağlıklı beslenme hakkının yerel yönetimlerin de sorumluluğu altında olduğuna işaret eden Sancı “Biz topladığımız imzaları Mamak Belediyesine iletip Belediyeden görüşme talep etsek de bu talebimiz sürekli geri çevrildi. Sosyal yardım desteği alan ailelerin çocuklarına kantin desteği sağlanması gibi kısmi kazanımların ortaya çıkmasını sağlayabildik ancak çocukların ailelerinin imkanlarına bağlı olmadan okullarda sağlıklı, ücretsiz bir öğün yemek yeme hakkı vardır ve ‘yoksul çocuk’, ‘yoksul olmayan çocuk’ gibi bir ayrım gözetilemez” ifadelerini kullandı.

MEB’İN PLANLARINDA HALEN YOK

Yükselen sese MEB’in kulaklarını tıkayamayarak 2022-2023 eğitim öğretim yılının 2. döneminde okul öncesi eğitimde tüm Türkiye’de ücretsiz yemek uygulamasına başladığını fakat uygulamanın yalnızca bir eğitim dönemi sürdüğünü hatırlatan Sancı “Uygulamanın eğitimin tüm kademelerine yayılması gerekirken yeni eğitim öğretim yılında uygulama sessiz sedasız yürürlükten kaldırıldı ve deprem bölgesi ile sınırlı tutuldu” dedi. Bu süreçten sonra da Türkiye’nin dört bir yanında çocukların bu hakkına yönelik talebi örgütlemekten vazgeçmediklerini dile getiren Sancı “Çocukların eğitime erişimini garanti altına alması gereken, çocukların güvenliğini, sağlığını gözetmesi gereken MEB, çocuklar okullarda açlıktan baş ağrısıyla ders dinleyemez haldeyken bir öğün ücretsiz yemek vermeyi hâlâ planları arasına almıyor” tepkisini gösterdi.

KANTİNDE 1 TOST, 1 AYRAN 50 TL

Artan enflasyonla birlikte ağırlaşan geçim sıkıntısıyla çocukların sağlıklı gıdaya erişiminin gittikçe zorlaştığına işaret eden Sancı “Bir tost, bir ayranın 50 lira olduğu okul kantinlerinde çocukların bırakın sağlıklı ve doyurucu besine ulaşması, herhangi bir gıdaya ulaşması mümkün değil. Her gün çocuğunun beslenme çantasına ne yemek koyacağını düşünen ailelerin, gıda enflasyonu ortadayken o çantaları doyurucu besinler ile doldurma imkanları yok” dedi. MEB’in 2024 bütçe görüşmelerinde de okullarda ücretsiz ve sağlıklı bir öğün beslenme hakkına yine yer verilmediğini anlatan Sancı “Çocuklarımızın sağlıklı gelişimi, eğitime erişimi için kritik olan beslenme hakkını hayata geçirmek tüm devlet kurumlarının, yerel yönetimlerin sorumluluğudur. Çocukların yoksulluğa terk edilmesine, kadınların fırın fırın dolaşarak çocukları için bayat ekmek toplamak zorunda kalmasına, çocukların okullarda açlıktan bayılmasına karşı 21 Şubat’ta herkesi ses çıkarmaya davet ediyoruz” dedi.

“BU TALEP ÜLKEDEKİ TÜM KADIN VE VELİLERİN TALEBİDİR”

Avukat İlke Işık, böylesine önemli bir talep için dava tarihinin bir yıl sonraya verilmesini eleştirerek “Bu talep ülkedeki tüm kadınlar ve velilerin talebidir. Dernekteki kadınların talebi çocuklara ücretsiz yemeğin verilmesi talebidir. Bu yüzden dernek başkanımızın talebi bizim de talebimizdir. Çocuklara ücretsiz yemeği verin, aksi bir kararı kabul etmiyoruz. Biz de başta baromuz olmak üzere tüm derneklere, hak örgütlerine çağrı yapıyoruz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)