8 Mart 2013 14:23
/
Güncelleme: 13 Aralık 2014 05:32

Üstün Akmen


EN AZINDAN BİLGİ AYNI DÜZEYDE OLMALI

Tiyatro eleştirisinde eleştirmenin kriterinin ne olduğunu isterseniz, ben kendi kıstaslarım üzerinden anlatayım. Bir eseri, çeşitli ölçütler çerçevesinde değerlendirmeyi, bir bütün olarak ele alıp her yönüyle ortaya koymayı, anlaşılmasını ve değerinin belirlenmesini sağlamayı amaçlayarak işe başlıyorum. Herhangi bir kişiyi, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlışlarını dile getirerek göstermeyi hedefliyorum. Bazen öğeyi doğru ve yanlış yönleriyle tanıtmaya, bazen de bu öğenin doğru tanıtılmasını sağlamaya ve değerlendirmeye odaklanıyorum. İnceliyorum, yorum yapıyorum ya da değerlendiriyorum. Düşünsel plânla yazıyorum. Yazı konumunun, yazının sonuna kadar değerlendirilmesi yapılan esere bağlı kalmasına özen gösteriyorum. Eser ile ilgili, değerli ve değersiz olarak sıraladığım yargılarımı eserden aldığım örneklere dayandırıyorum. Yargılarımda kesin olarak belirli ölçülere bağlı kalıyor, eleştirilerimin nesnel olması için dikkatli davranıyorum. Bir tiyatro, opera, bale eserini bütün boyutlarıyla ele alıyor, kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal, toplumsal yere oturtmaya çalışıyorum. Alanındaki diğer çalışmalarla karşılaştırırken, türüne kattıklarını, kendisinden beklendiği halde katamadıklarını da ele alıyorum. “Çok beğendim”, “Pek hoşuma gitti”, “Kötüydü”, “Fevkalade güzeldi”  ve benzeri öznel değerlendirmelerden itinayla kaçınıyorum. Kendime özgü konuyu ele alış biçimim, kendime özgü yorumlayışım ve anlatımımdaki üslûbum ile eleştirimi/değerlendirmemi okuttuğuma inanıyorum. “Sanat, eleştiri olmadan olmaz”, tamam da, eleştirmenin alan bilgisinin eleştirdiği çalışmayı yapanın alan bilgisi ile en azından aynı düzeyde olması gerektiğine inanıyorum.


ELEŞTİRMEN, İYİ BİR TİYATROCU OLMAK ZORUNDADIR

Oyun sahneye çıktığı anda eleştirmenin görevi başlar. Eleştirmen, bir oyunun sahneye çıkana kadar geçirdiği bütün evreleri, sonuçlarını bilmek zorundadır. Bilmezse eleştiride nitelik falan olamaz. Şimdi olmadığı gibi... Anlı şanlı gazetelerde eleştiri yazan ne cengâverler var bilemezsiniz! “Reprise” oyun yerine “röprodüksiyon” oyun diyen mi ararsınız, hayatında hiç Commedia dell’Arte izlememiş olan mı istersiniz, seç beğen al yani! Oysa eleştirmen, tiyatroseveri yönlendirebilecek kadar iyi bir tiyatrocu olmak zorundadır.


TİYATRO İZLEYİCİSİYLE ELEŞTİRMEN ARASINDAKİ İLİŞKİ

Resim olsun, şiir, roman, tiyatro, sinema, her ne olursa olsun, sanat dallarından hangisi ele alınırsa alınsın, eserin yöneltileni olan okur/seyirci beğenisinin, o üretimin değeri hakkında tek başına fikir edinmemizi sağlayamaz. Seyirci, tiyatroya yeni şeyler görmek, kendini başka düşünce ve duygu düzenlerinde duyumsamak, kendinden ötede olmak, kısacası haz duymak için gidiyor. Haz duymak duygusu ise, bazen güldürerek, bazen ağlatarak, bazen düşündürerek, bazen de duygulandırılarak sağlanmakta. Birbirlerinden yetişiş, çevre, zekâ, duygu açısından farklı bireylerden oluşan tiyatro seyircisi, oyun başladıktan sonra, bir süre için, aşağı yukarı aynı yaşantıyı paylaşmaya başlıyor. Ama aynı yaşantı, çeşitli kişilere değişik açılardan etki edebilmekte. Komisarjevski’nin dediği gibi, böylece “tiyatro insanın acısıyla mutluluğuyla kendini anlamasını, kendini tanımasını” sağlıyor. Ancak bunu yaparken de, kesin sonuçlara gidilemiyor, çünkü bu sonuç, her insanın kişiliğine göre değişebilmekte. Bu da, her bireyi (aynı deneyimi yaşamalarına karşın) doğal olarak kendi kişisel dünyası içinde etkilemekte… Tiyatroda bulunan seyirci bir bütün olmakla birlikte, her biri aynı deneyime değişik tepkiler göstermekte.

*Tiyatro Eleştirmeni


HAZIRLAYAN: ERKAN ARAZ [email protected]


YARIN
Hasan ANAMUR: Tiyatroda eleştiri üzerine
Ayşegül YÜKSEL: Tiyatro eleştirisine gereksinme var mı?

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et