Kamu işçilerinden sendikal bürokrasiye tepki: Bize terörist diyenleri Eskişehir’e bekliyoruz

Hilal TOK
İstanbul

Ek zam talep ettikleri için sendika bürokratları tarafından teröristlikle suçlanan işçilerin öfkesi dinmiyor. Harb-İş Adana Şube başkanı yaptığı açıklamayla Genel Başkan Alaattin Soydan’a sahip çıkıp işçileri karşısına alırken, işçiler ise sendikacılara çağrı yapıyor: “Sıkıysa fabrikalara gelin.” 

Kamu işçilerinin ek zam talebiyle başlayan mücadele süreci, sendikal bürokrasiye karşı da tepkiyi biriktirerek büyütüyor. Ek protokolün işçilere sorulmadan sonuca bağlanması; işçilerin seyyanen zam, yüzde 49’luk ücret zammı, refah payı taleplerinin karşılanmaması üzerine tepki gösteren ve eylem kararı alan işçileri en son Harb-İş Genel Başkanı Alaattin Soydan hedef göstermiş, işçileri “Karanlık odaklarla iş birliği” yapmakla suçlamıştı. Bunun üzerine işçiler Genel Başkan Soydan’ın ve her fırsatta işçiyi oyalama yoluna giden Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın istifalarını isterken, sessiz kalan şube başkanlarına da tepki göstermişti.

Öte yandan İstanbul ve Eskişehir haricinde Harb-İş şube başkanlarının işçilerden yana hiç sesleri çıkmadı. Eylemlerin ardından sessizliğini bozan sadece Harb-İş Adana Şube Başkanı Erdal Akalın oldu. O da Genel Başkan Alaattin Soydan’ı sahiplenerek işçileri karşısına aldı. Akalın, yaptığı açıklamada işçilerin Soydan’ın sözleri üzerinden algı yaratmaya çalıştığını söyledi. “Soydan’a haksızlık yapıldı” diyen Akalın ayrıca işçileri tepkilerinden dolayı kınadı. Akalın X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Son zamanlarda yaptığı girişimlerle kamudaki bütün çalışanların mağduriyetini dile getirerek kazanımların yolunu açan Genel Başkanımız Alaattin Soydan’ın basın açıklamasını çarpıtarak haksızlık yapanları kınıyorum. Başkanımızın mücadelesini sonuna kadar destekliyorum.”

"SENDİKANIN GÖREVİ İŞVERENE HİZMET ETMEK Mİ?"

Akalın’ın açıklamalarına işçiler tepki göstererek sessiz kalan ya da genel merkezle saf tutan şube başkanlarına, “Sıkıysa fabrikalara gelin, işçileri dinleyin” çağrısı yaptı.

Bir savunma işçisi, “Bu yalakalıkla eline ne geçti bilmem. Bize terörist diyenleri Eskişehir’e bekliyoruz. Her şey iyi gidiyorsa bunu kimse neden bilmiyor? Aradaki farkı alıp zam diye yutturmak mı kazanım? Ankara’ya sokulmadık, engellendik. Size mi bize mi haksızlık?​” diye sordu. Bir işçi de “Fabrikalara gelin bir zahmet. Size sevgi tezahürat yapmayacağız, konfeti atmayacağız bundan emin olun” derken, bir başka işçi de “Ben işe girdiğimde polis memuruyla aynı maaşı alıyordum, şimdi polis memuru 46 bin alıyor ben bu ay 26 bin alacağım. Ev kiraları 15-20 bin oldu. Evli, çoluk çocuk sahibi bir insan nasıl geçinsin. Hakkımız sizin gibilere helal değil” dedi.

Açıklamada Soydan’ın işçileri açıkça tehdit ettiğini söyleyen bir işçi de, “Hakkını aramak isteyen işçileri caydırmak istediği açıkça görünüyor” dedi.

İşçiler, “İşçinin karşısında olan işçinin hakkını savunamaz. Biat kültürü bitmedikçe işçi kazanamaz, işçi gücün kendinde olduğunu anlamalı. İşçinin yanında olmayan sendika şubelerini de biz hayretle izliyoruz. Daha düne kadar ekmeği için meydanlarda sesini duyurmaya çalışan işçilerle övünen bir Genel Başkan aynı işçileri şimdi marjinal gruplar diyerek nitelendiriyor. Biz işçi sınıfı olarak hakkımızı savunsun diye aidat ödediğimiz sendikacıların işçiyi tehdit etmesinden, işçiye baskı yapmasından sıkıldık. Genel başkanları bir avuç delege değil, işçi seçmeli. Bizler de işçisini yalnız bırakan marjinal gruplarla bir tutan sendika başkanlarını ve onu destekleyenleri kınıyoruz.”

"TUZU KURU OLANLAR BİRBİRLERİNİ SAVUNUYOR"

“Yarın üyenin karşına nasıl çıkacaksınız” diye soran bir başka işçi de sendikacılara aldıkları maaşları sordu. “Tuzun kuru başkan, sadece ne maaş alıyorsun bir bordro açıkla da biz de destekleyelim! 50 bin lira maaşlarınızı kimler hangi emeklerle ödüyor? Yapmayın yanlışa yanlış deyin, yalakalık yaparak şube başkanlığı gitmez! Başkanın gibi; üyeleri ayrıştırma, dik dur, günü kurtarmaya çalışma geleceği kurtarmak için bir şeyler yap. Tek derdiniz koltuk, rant, para sevdası olanlar nasıl savunuyorlar birbirlerini görüyoruz” dedi.

Kamu işçisi Ankara’ya sokulmadı: Hükümet engelliyor, sendika merkezi ‘terörist’ ilan ediyor