13 Şubat 2024 17:43

Siyanürlü liç yığınının çöktüğü İliç altın madeninde siyanür sızıntısı meydana gelmişti

Toprak kaymasının meydana geldiği altın madeninde 2011'de siyanür sızıntısı yaşanmıştı. Maden, yöre halkının ve bilim insanlarının tüm itriazlarına rağmen ÇED olumlu raporu almıştı.

Fotoğraf: Cömert Uygar Erdem

Paylaş

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

Erzincan İliç’te Anagold’a ait altın madeninde siyanürlü liç dağının çökmesi, maden kurulurken yapılan itirazları ve 2021 yılı haziranında aynı madende meydana gelen siyanür sızıntısını hatırlattı.

Anagold’a ait madenden 21 Haziran 2021’de Fırat Nehri’ne sülfürik asit ve siyanür sızıntısı gerçekleştiği bilgileri geldi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, şirkete 16 milyon 441 bin TL para ceza uygulayıp madenin faaliyetini durdurdu. Maden 23 Eylül 2022 itibarıyla yeniden faaliyete başladı.

Madenden fırat nehrine sızan siyanüre ilişkin açıklama yapan şirket, dökülen solüsyonun içindeki siyanür miktarının 8 kg olduğu belirtilirken, "hızlıca temizlendiğini" savunmuştu. Bilim insanları 8 kg siyanürden daha fazla sızdığını, bu açıklamanın gerçekçi olmadığını söylemişti.

“ÇED OLUMLU” KARARI TÜM İTİRAZLARA RAĞMEN ONAYLANDI

İliç’te siyanürlü altın madenciliği başlatılması tartışma yaratmış, Anagold’un altın madenine ilişkin ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açılmıştı. Erzincan İdare Mahkemesinde görülen davada projenin çevresel etkilerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmediği, mera alanları ile ilgili gerekli izinler alınmadan sondaj, yarma ve galeri faaliyetlerinin gerçekleştirildiğini, bu durumun tarım ve hayvancılığa olumsuz yansıyacağını, kirlenen yüzey sularının çevre köylerin içme suyunu etkileyeceğini, projede kullanılacak kimyasalların insan sağlığına ve ekolojik sisteme zarar vereceği belirtiliyordu.

Yargılama sürecinde yapılan bilirkişi raporunda projenin toplam olumsuz etkilerinin tahammül edilebilir boyutta olduğu, çevrenin rehabilitasyonu için gerekli tedbirlerin taahhüt edildiği ve ÇED olumlu kararının ulusal ve uluslararası mevzuatta belirlenen teknik kriterlere ve eşik değerlere uygun olduğu değerlendirildi. Mahkeme de bu bilirkişi raporuna dayanarak açılan davayı reddetti. Kararın temyizinde ise Danıştay Altıncı Dairesi 20/2/2020 tarihinde kararın hukuk ve usule uygun olduğu, bozulmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddi ile kararın onanmasına oyçokluğuyla karar verdi.

3 KAT KAPASİTE ARTIŞ PLANINI, MURAT KURUM'UN BAKANLIĞI ONAYLADI

Tüm uyarı ve eleştirilere rağmen faaliyete geçen altın madeni, kısa bir süre sonra kapasite artımına gitti. Maden sahasının yaklaşık 3 katına çıkarılarak kapasite artışı yapılması planlandığı ortaya çıkmıştı.

Kapasite artışı ile ilgili düzenlenen ÇED raporu, itirazlara rağmen hızla onaylandı. 2019'un aralık ayında onaylandığı duyurulan ÇED raporu, şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Murat Kurum'un başında olduğu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanmıştı.

Kapasite artışının yapılmasına yönelik verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporunun iptali için İliç halkı dava açtı. Dava kapsamında bilirkişi heyeti gönderilmesini isteyen İliçlilerin Avukatı Av. İsmail Hakkı Atal, bilirkişi heyetinden bir kişinin AKP ile bağlantısı olduğunu, sismolog olan bilirkişinin ise eksik bilgisi olduğunu belirterek heyetteki iki bilirkişiye itiraz etti.

SİYANÜRLÜ HAVUZUN ALTINDAN FAY GEÇİYOR

Yayımlanan bilimsel raporlara göre Bingöl -Yedisu fay zonunun bir kolunun, atık maden havuzunun tam altından geçiyordu.  Bu duruma ilişkin gazetemize konuşan Avukat İsmail Hakkı Atal, “Bilimsel çalışma o kolda en son 1939 yılında 7’den büyük yıkıcı bir deprem olduğunu belirtiyor. Bunun tekrarlama periyodunun da maksimum 100 yıl olduğunu vurguluyor. Biz şu an 84. yıldayız. Dolayısıyla 66 milyon ton siyanürlü ve sülfürik asitli, 39 tane kimyasal barındıran zehirli atığın altından geçen fay her an kırılabilir ve o zehirli atık her an Fırat Nehri’ne boca olabilir” ifadelerini kullanmıştı.

Şirket tarafından gazetemize gönderilen açıklamada ise, madenin altından herhangi bir fay hattı geçmediği, bunun bilim dışı olduğu iddia edilmişti.

ANAGOLD’UN VERGİ BORCUNUN SİLİNDİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTI

Şirketin açıklamasında Anagold’un, bölgede devletten sonra en büyük işveren ve yatırımcı olduğu bilgisi de yer almıştı.

Erzincan İliç'te yol açtığı siyanür sızıntısıyla bilinen Anagold'un vergi borcunun silindiği, şirketin yüzde 80 ortağı olan Kanadalı altın madeni şirketi SSR Mining'in bilançosunda ortaya çıkmıştı. Dokuz aylık konsolide verilerine göre SSR'nin bu yıl Türkiye'de silinen vergi borcu 7,2 milyon dolar. Bu rakam, o günkü kur değeriyle yaklaşık 209 milyon liraya denk geliyordu.

Anagold Madencilik'in yüzde 80'i Kanadalı SSR Mining, yüzde 20'si ise Çalık Grubu'na ait.

AYM’DEN HAK İHLALİ KARARI

Son olarak Anayasa Mahkemesi işletilen altın madeninin özel yaşamı ve sağlığı tehdit ettiği iddiası ile yapılan başvuruda yurttaşı haklı bularak ihlal ve yeniden yargılama kararı vermişti.

ÖNCEKİ HABER

Seydişehir’de Özçelik-İş devreye girdi: ‘Yüzde 7 iyidir’ dedi, işçiden sabır istedi

SONRAKİ HABER

Adana Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdür Vekili Güdük'ü öldüren zanlı tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa