13 Şubat 2024 18:45

Avukat İsmail Hakkı Atal: Bu facianın yaşanmaması imkansızdı

Yıllardır madene karşı mücadele eden Avukat İsmail Hakkı Atal,"Bugün olmazsa yarın olacak bir şeydi. Şu anda bu durum sadece görünen yüzü" dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

Erzincan İliç’teki Anagold altın madeninde meydana gelen göçüğe ilişkin yıllardır madene karşı mücadele eden Avukat İsmail Hakkı Atal ile konuştuk. Atal, “Bu facianın yaşanmaması imkansızdı” dedi.

“AKTİF FAY ÜZERİNDE”

Toprak yığınlarının çöktüğünü anlatan Atal, “Altını ayrıştırmak için toprağı siyanürle yıkıyorlar. Daha sonrasında da ağır metaller ortaya çıkıyor ve ağır metaller de zararlı hale getirilerek 10 milyonlarca ton zehirli toprak birikintileri oluşuyor. Bu toprak yığınları çökmüş ve aşağıya doğru yığılmış” şeklinde konuştu. Madenin olduğu alanda daha büyük riskler olduğunun altını çizen Atal, “Orası aktif olan Bingöl-Yedisu fay zonu üzerinde” dedi. Bu facianın yaşanacağının daha öncesinde bilindiğine dikkat çeken Atal, “Bilimsel olarak göçük riski ortaya koyulmuştu. Bunun yanı sıra burası fay zonu üzerinde 10 binlerce yılda oluşmuş bir yapı ve buranın bir dengesi var. Siz bu dengeyi bozduğunuz zaman mutlaka bir yerden patlak verecektir zaten. Bugün olmazsa yarın olacak bir şeydi. Şu anda bu durum sadece görünen yüzü” ifadelerini kullandı.

“MADENE HİÇ İZİN VERİLMEMESİ GEREKİYORDU”

Madenin göçük nedeninin denetimle kısıtlanmaması gerektiğini vurgulayan Atal, “Buraya en başında izin verilmemesi gerekiyordu. Tüm Avrupa coğrafyasından 3 kat daha fazla aktif fay hattı var Türkiye'de. Bizim elimizde bilimsel deliller var. İklim krizi sürecinde de daha büyük depremlerle karşılaşacağız. Yer kabuğu sürekli hareket halinde bunun üstüne 10 binlerce yılda oluşmuş olan dengesini bozup gökdelen büyüklüğünde de bir atık oluşturursanız zaten çökmemesi imkansız” şeklinde konuştu.

“DEPREM GERÇEKLEŞMEDEN MADEN KAPTILMALI”

Göçüğün yaşandığı Anagold altın madeninde siyanür ve başkaca zehirli atıkların bulunduğunu da hatırlatan Atal, “66 tonluk siyanürlü, sülfirik asitli zehirli atık havuzunun altından Bingöl Yedisu Fay zonu geçiyor. Bu da önümüzde ki 14 yıl içerisinde 7'nin üzerinde bir deprem olacak. Bilim bunu söylüyor. Dolayısıyla bu deprem meydana gelmeden bunu kapatırsak faciayı önleyebiliriz” dedi.

“AKP ÖNÜNÜ AÇTI, HALK SAĞLIĞI RİSKE GİRDİ”

Göçüğün ve madenin zararlarından bahseden Atal, “9 ay boyunca zehirli kimyasal içeren atığı buharlaştırarak havaya verdiler ve bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu zehirlediler. AKP iktidara geldikten sonra Türkiye'nin her tarafını madenlerle termik santrallerle zehirlediği için  Halk sağlığı Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre erkeklerde kanser vakaları 12 kat, kadınlarda 7.8 kat arttı. Şimdi Fahrettin Koca kanser istatistiklerini açıklamıyor. Yani AKP bunların önünü açtıktan sonra halk sağlığı da büyük risklerle çevrelendi” şeklinde konuştu.

“MADENİ GENİŞLETMEK İSTİYORLAR”

Atal, “Şimdi bu 66 milyon tonluk zehirli atık havuzu bulunan maden sahasını 200 milyon tona çıkartmak istiyorlar. Hatta Tunceli'de ki Munzur Özel Çevre Koruma Bölgesi de bu alanların içerisinde. Bunlar zaten Türkiye'yi zehirliyordu” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, saz ve söz ustalarını anacak

SONRAKİ HABER

EMEP: Madenlerde devletin denetimi ya bulunmuyor ya da dikkate alınmıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa