13 Şubat 2024 19:04

İliç madeninde yaşananlar Çöllolar’ı hatırlattı: 9 işçi 13 yıldır toprak altında

İliç altın madeninde meydana gelen çökme, 9 işçinin hâlâ 50 milyon metreküp toprak altında olduğu Afşin-Elbistan Çöllolar maden katliamını hatırlattı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Görkem KINACI
İstanbul

Erzincan İliç’te Anagold’a ait altın madeninde meydana gelen siyanürlü liç yığınındaki çökme, 2’si mühendis 11 işçinin toprak altında kaldığı Afşin-Elbistan Çöllolar maden katliamını hatırlattı. 9 kişinin hâlâ toprak altında olduğu maden göçüğüne dair davada 6 yıl sonra karar çıkmış, “peşin” gelen katliama taksitle para cezası verilmişti.

9 İŞÇİ HÂLÂ 50 MİLYON METREKÜP TOPRAĞIN ALTINDA

‘Çöllolar maden katliamı’ diye anılan iki göçük, bundan tam 13 yıl önce, 2011 yılının şubat ayında meydana geldi.

Maraş’taki Afşin-Elbistan B Termik Santrali’ne kömür veren Çöllolar Kömür Sahası’nda 6 Şubat 2011’de meydana gelen ilk göçükte Yaşar Alkaya isimli işçi hayatını kaybetti. Göçüğün ardından, özelleştirilen maden sahasındaki risklerin uzun zamandır dile getirildiği, önlem alınmadığı ve daha büyük bir felaketten dönüldüğüne dair açıklamalar yapılmıştı.

Sadece 4 gün geçti ve uyarıları yapılan o daha büyük felaket, diğer bir deyişle göz göre göre gelen katliam gerçekleşti. Madende 10 Şubat günü yine şev kayması sonucunda 10 kişi toprak altında kaldı.

Yürütülen çalışmada Ruşen Demir isimli işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Jeoloji Mühendisi Halil Tatlı, Maden Mühendisi Nail Yılmaz ile işçiler Hacı Mehmet İpek, Muhsin Koşan, Kemal Elmas, Cuma Yıldırım, Adnan Demir, Tuğran Gökhan ve Aydoğan Polat yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadı.

9 kişinin cansız bedenleri yaklaşık 2,5 kilometrekarelik bir alanda 50 milyon metreküp toprağın altında bırakıldı.

6 YIL SÜREN DAVADA 11 CANIN KARŞILIĞI TAKSİTLE PARA CEZASI

9’u hâlâ toprak altında kalan 11 işçinin ölümüne ilişkin dava, 6 yıl boyunca devam etti. 22 duruşma sonucunda çıkan karar 11 kişinin canına verilen bedeli ortaya koydu: 24 ay taksitle, 91 bin 200 TL!

Davanın karar duruşması 20 Ocak 2017’de görüldü. 9'u sahayı işleten Park Teknik AŞ’de görevli, 14'ü de Elektrik Üretim Anonim Şirketinde (EÜAŞ) görev yapan toplam 23 kişi 'Bilinçli taksirle birden çok kimsenin ölümüne sebep olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu. Şirket yaşamını yitirenlerin aileleri ile bir bir anlaşmış davada tek şikayetçi olarak ölenlerden Muhsin Koşan'ın ailesi kalmıştı.

Mahkeme heyeti kararını oy birliğiyle verdi. Park Teknik AŞ Genel Müdürü Şeref Göksu ile diğer personeller Yusuf Aydın, Refik Güray Eken ve Yakup Kaygusuz, 4'er yıl 2'şer ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, daha sonra bu cezayı 91 bin 200'er lira para cezasına çevirdi. Bu cezanın da 24 ay taksitle ödenmesine hükmedildi. Mahkeme heyeti, diğer 19 sanığın da beraatına karar verdi.

11 can karşılığında 4 kişiye taksitle para cezası çıkan dava sürecinden akıllarda şunlar kaldı:

  • İlk mütalaada EÜAŞ çalışanlarının bazıları yönünden bilinçli taksirle birden fazla adam öldürme yönünden ceza istenmişti. İkinci mütalaada tam tersine beraat talep edildi, mahkeme de bu beraat talebine uydu.
  • Mahkeme, EÜAŞ'ın üst yönetimini asli kusurlu buldu ve onlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Danıştay ise daha önce o kişiler hakkında yargılama yolunu kapatmıştı. Sonuç olarak katliamın, EÜAŞ tarafındaki sorumluları yargı önüne çıkarılmadı. Alt düzey EÜAŞ çalışanları ise beraat etti.
  • Mahkeme heyeti, Park Teknik yetkilileri açısından bilinçli taksiri ve meslekten mahrumiyet taleplerini reddetti. Katliamın şirket tarafındaki sorumluları, basit, yani ikinci dereceden kusurlu sayıldı. Taksitlendirilmiş para cezasıyla işlerine devam etti.

“ÖLÜMLERİN NEDENİ ÖZELLEŞTİRME VE DENETİMSİZLİK”

Afşin-Elbistan B Termik Santrali’ne kömür sağlayan Çöllolar Kömür Sahası, tüm itirazlara rağmen 2007 yılında EÜAŞ tarafından, işletilmek üzere 25 yıllığına Park Holding‘e devredilmişti. Meslek odaları. katliama kadar uzanan süreçle ilgili defalarca uyarmıştı.

TMMOB’a bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası ve Maden Mühendisleri Odasından yükselen uyarılardan ikisi öne çıkıyordu:

  1. Ülkedeki linyit rezervlerinin yüzde 46‘sını oluşturan Afşin-Elbistan havzasının özel sektöre peşkeş çekilmesi,
  2. Kâra, kazanç maksimizasyonuna odaklı özel şirketlerin, madenin sürdürülebilirliğini ve işçilerin canını önemsemeden cehver çıkaracağı…

Meslek odaları, maden havzasının kamu tarafından bir bütün olarak ele alınması gerektiğini A, B şeklinde parçalara bölünerek özel şirketlere vermek suretiyle yapılacak madenciliğin havzada dengesizliğe neden olacağını belirtmişti. Şirketlerin “benden sonrası tufan” dercesine kâr odaklı yaklaşımları toprak altındaki cevherin de verimsiz çıkarılmasına neden olacaktı.

Dikkat çekilen ikinci husus ise 9’u hâlâ toprak altında kalan 11 can ile doğrulanacaktı. Maden sahası denetim raporları “ticari sır” gerekçesiyle meslek odalarına verilmiyordu. Uyarılara kulak asılmadan yapılan, her geçen gün kapasitesi artırılan üretim, yeterli düzeyde denetlenmedi ve devlet eliyle şirketlerin kâr hırsına teslim edilen maden 11 cana mal oldu.

ÖNCEKİ HABER

TMMOB Genel Sekreteri Gül: Maden şirketi mahkeme kararını beklemeden kapasite artırdı

SONRAKİ HABER

EMEP Milletvekili Sevda Karaca: Yeraltı zenginlikleri sermayeye peşkeş çekiliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa