15 Şubat 2024 04:50
Son Güncellenme Tarihi: 15 Şubat 2024 08:21

AKP hizmetleriyle sömürge madenciliği: 500 ton altın nereye gitti?

Murat Kurum’un bakan olduğu dönemde, 7 bin 245 maden projesine onay verildi. Yabancı tekellere her türlü kolaylık sağlandı, ölüm saçan madenlerde yerli şirketler ortak, iktidar tam destek oldu.

Fotoğraf: Fatih Kurt/AA

Paylaş

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Maden şirketlerinin bürokratik engelleri aşmasında en büyük hizmeti AKP’nin verdiğini anlatan eski Maden Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Mehmet Torun, “Bu ülkenin ne katma değeri arttı ne yoksulluğu azaldı. 23 yılda üretilen 500 ton altın yabancı sermeyenin kasalarına gitti” dedi.

YASA 21 KEZ DEĞİŞTİRİLDİ

AKP’nin iktidara geldiği günden bu güne madenler başta yabancı sermaye olmak üzere şirketlere peşkeş çekilmek için yasa tam 21 kez değiştirildi. İktidarın maden sektöründeki talan ve sömürüye hizmet eden politikalarına ilişkin sorularımızı yanıtlayan eski MMO Başkanı Mehmet Torun, eğer İliç’te işçiler ölmese Meclis’te yeni bir değişikliğin görüşüleceğini hatılattı: “O görüşmede de şirketlerin önünü açacak, üretimlerini ‘kolaylaştıracak’ maddeler getirilmesi planlanıyordu.”

21 değişikliğin de sermayenin isteği doğrultusunda yapıldığına dikkat çeken Torun, “Elimiz kolumuz bağlı, hareket edemiyoruz diyen sermayeye muafiyetler, vergi teşvikleri, afları, çalışma koşullarının düzenlenmesi yapıldı ama bunlar yapılırken oradaki emekçilerin, çevre halkının, yöredeki diğer bileşenler dikkate alınmadı” dedi.

AKP döneminde ruhsat sayısının çok arttığını söyleyen Torun şöyle devam etti: "2002 yılına kadar neredeyse 2 bin civarında ruhsat verilmiş Cumhuriyetin kuruluşundan beri. AKP döneminde patlayarak 300 bine çıktı. Burası uluslararası şirketlerin madencilik açısından bir av alanına döndü. Hızlıca üretelim, hızlıca tüketelim diyerek kaptı kaçtı usulü bir madencilik. Biz buna ‘sömürge madenciliği’ diyoruz. Önlem alınmadan, o ülkenin yararı düşünülmeden, şirketlerin yararına yapılan tüm düzenlemelerle de bunu görüyoruz. Ne yazık ki ülkemizde bu yaşanıyor. İliç’te de bunu gördük. Amerika-Kanada ortaklığında şirketin hiç önlem almadan, Fırat’ın kenarında, fay üzerinde; siyanürlü havuzları yapması, siyanürle yıkaması, yıkanan bu toprakların da patlayarak 9 kişiyi diri diri altına alması uzun vadede de bütün coğrafyayı kirletecek kadar bir potansiyeli sahip olması bunu gösteriyor.”

MADEN ŞİRKETLERİ İÇİN ENGELLER KALDIRILDI

Yasa değişikliğinin 2004 yılında başladığını anlatan Torun, "21 değişikliğin neredeyse 17-18’i torba yasalarla getirildi. Araya sıkıştırarak, tartışılmasının önünü keserek yasalaştı bunlar. 2010, 2017’de de ana değişiklikler yapıldı. O zaman maden şirketleri daha rahat üretmek için bürokratik engelleri kaldırılmasını istedi. Ülke ekonomisine katma değer sağlayacağız, dış borçlar azalacak gibi söylemlerle gelindi. Siyasi iktidar da dillendirdi bu şekilde. 23 yılda 500 ton altın üretildi. Bu ülkenin ne katma değeri arttı ne yoksulluğu azaldı ne de refah seviyesi yükseldi. Nereye gitti bu 500 ton altın? Yabancı sermeyenin kasalarına gitti. Bunu yaparken de bir sürü bağlantı kuruyor yabancı şirketler. Para burada çok dönüyor. Altın için bütün kirli işler burada kullanılıyor bu ilişkilerde” dedi.

Torun, “Eğer bri cephe almazsak yurttaşlar olarak, sistem böyle devam edecek. Bu sömürü böyle devam edecek ve biz acılar yaşamaya devam edeceğiz. Durdurmanın yolu da mücadeleden geçiyor” dedi.

22. YASA DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEMEYE ALINDI

Madenlerde işçilerin ve doğanın güvenliği için gerekli yasal değişiklikler yapılmazken, enerji alanındaki son torba yasa teklifi Erzincan’daki katliamdan sonra beklemeye alındı.

AKP 51 ilde 195 bin 222 futbol sahası büyüklüğünde maden alanını ihale etmişti. Resmi Gazete’de 13 Aralık 2023’te yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla Antalya, Balıkesir, İstanbul, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Mersin, Sivas, Trabzon ve Yozgat olmak üzere 11 ilde toplam 1 milyon 41 bin 980 metrekarelik alan orman sınırı dışına çıkarıldı.

AKP’nin Meclis’e getirdiği 15 maddelik torba yasaya göre ise maden, doğal gaz, yenilenebilir enerji sektörü için pek çok avantaj sağlanacak. Teklif kabul edilirse maden işletmek için rapor gerekmeyecek. Maden Kanunu’nda değişiklik yapılarak Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece IV. grup maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Diğer maden grupları açısından bu zorunluluk kaldırılacak. UMREK koduna göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafından hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkı kazanılacak.

Torba yasada yer alan düzenlemede ise tarım arazileri, ormanlar, meralar, zeytinlikler gibi birçok alanın maden rezervi olarak tespit edilerek ruhsatlandırılması kolaylaştırılacak. Yenilenebilir enerji yatırımlar ve üretim alımlarında Türk lirası değil, yeniden ABD doları kullanılacak. Ayrıca nükleer sızıntıda tesisi işletenin sorumluluğu olmayacak.

EMPERYALİST TALAN PROJESİ

Uluslararası şirketlere madencilik ve enerji alanındaki faaliyetler için avantajlar sağlayan “Süper talan” yasa teklifi, Türkiye’deki birçok maden sahasını uluslararası “süper bölge” planına entegre etmeyi planlıyor. Britanya sermayesi tarafından hazırlanan rapora göre maden ve değerli metal üretimi için ‘süper bölge’ oluşturulması planlanıyor. Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ve Güney Asya’dan oluşan süper bölgede Türkiye de yer alıyor. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İliç’teki maden katliamı Çalık Holding önünde protesto edildi

SONRAKİ HABER

Gebze'de dökümhanedeki patlamada 1'i ağır 3 işçi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa