Antep işçi eylemleri ve CHP’nin tutumu
"Kimpack işçilerinin eylemine ziyarete gelen CHP’li yöneticiler Milat Halı’da işçi düşmanlığı yapanların yol arkadaşları değil mi?"
Fotoğraf: Evrensel
Arif NUSLU
Antep
Antep’te şubat ayı ile birlikte ücretlere yapılan zam oranlarının netleşmesi, işçi eylemlerini beraberinde getirdi. Eylemde olan fabrikalardan biri de Milat Halı Fabrikasıydı. Fabrikada konfeksiyon ve sevkiyat bölümündeki işçiler, verilen zammı kabul etmeyerek, ücret taleplerinin yanı sıra çalışma koşullarına ilişkin başkaca taleplerle birlikte iş bırakmıştı. İki günün ardından işçiler bölünme ihtimalini de görerek esas olan ücret taleplerinde bir kazanım elde edemeden işbaşı yapmıştı.
İşçilerin iş bıraktığı andan itibaren fabrika yönetimi avukatı aracılığıyla bir diyalog yolu oluşturdu. BİRTEK-SEN ile diyalog kuran fabrika yönetiminin CHP’li avukatı yapılacak görüşmede işçilerin olmamasını defalarca söylemesine rağmen sendikanın ısrarı ile işçi temsilcilerinin de olduğu görüşmeyi kabul etmek zorunda kaldı. Hatta devreye şehrin CHP’li milletvekili dahi girdi, işçilerin görüşmede olmaması gerektiği üzerine. Buradaki temel mesele yapılan görüşmelerde de anlaşıldığı üzere işçiyi muhatap almama üzerine oldu. Sonraki yapılan görüşmelerde “İşçiler içeri girsin sonra çözeriz meseleyi ama işçiye şimdi zammı versek, kendileri kazanmış gibi olur. Bu da sonraki süreçte bizi zorlar’’ söylemleri de işçinin ‘İş bıraktık kazandık’ duygusuna girmemesi için özel bir çaba gösterildiğinin önemli bir göstergesi. Bu düşünce elbette salt Milat Halı örneğinde karşımıza çıkmadı. İş bırakan bütün fabrikalarda patronların ortak fikri bu. İş bırakma sürecinde fabrikanın bir bölümünde müdür olan CHP’li meclis üyesi de işçileri arayarak içeri girmeye ikna etmeye çalıştı. Hatta bazı işçilerin akrabalarını dahi arayarak işçileri ‘şikayet’ ettiğini de aktardı işçiler.
“İŞÇİLERİN ESAS OLAN ZAM TALEBİ KARŞILANMADI”
Bu görüşmelerden bir sonuç alınamadı. İşçilerin esas olan zam talebi karşılanmadı ve işçiler ikinci günde işbaşı yaptı. İşbaşı yapılan günün akşamı fabrika patronunun CHP’li avukatı aracılığıyla 8 işçiden şikayetçi olması sebebiyle işçiler ifadeye götürüldü. Üstelik iki işçi fabrikada çalışırken fabrika içerisinden alındı. Gelelim suçlamalara. İşçilerin diğer işçileri ‘Baskı ve tehditle iş bırakmaya zorladığı’ ifade ediliyor ve yine aynı işçiler için ‘Birtakım marjinal sol gruplar ile kriminal diyebileceğimiz suç işleyebilecek ve genel güvenliği tehlikeye sokabilecek kişileri de aralarına almışlardır’ deniliyor.
"İŞÇİLERİN CEZALANDIRILMASI İSTENİYOR”
Öyle ki devamında işçilerin ellerindeki temizlik bezleri ile halay çekmesini ‘‘sarı kırmızı yeşil renkler’’ diyerek bu suçlamalarına dayanak yapmaya çalışmışlar. Jandarmanın saat saat hazırladığı tutanakta dahi böyle bir şey olmadığı görülüyor. Ve işçilerin iş bırakıp fabrika önünde beklemesini de yasa dışı toplantı olarak belirtiyorlar. İşçilerin slogan atmasının da müvekkilini yani patronu rahatsız ettiğini sonuç olarak da talep olarak bu ‘kanuna aykırı eylemin’ kolluk zoru ile bitirilmesi ve aynı zamanda bu işçilerin cezalandırılması isteniyor.
İfade için götürülen işçilere jandarma tutanaklarında bu suçlamaların hiçbirinin olmadığı da ifade edildi. Gelinen noktada bu utanılacak şikayetlerin BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in ve Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın CHP yöneticileri ile yaptığı görüşmelerin sonucu olarak geri çekildiği bilgisini de vermiş olalım.
CHP’Lİ YÖNETİCİLER MİLAT HALI’DA İŞÇİ DÜŞMANLIĞI YAPANLARIN YOL ARKADAŞLARI DEĞİL Mİ?
‘Emekten, emekçiden yana’ olduğunu söyleyen CHP yöneticilerinin mesele patronların çıkarı olunca nasıl da işçi düşmanı olduklarının önemli bir örneğini daha gösterdi bize Milat Halı’da yaşananlar. Öyle ki en başta sendikayı muhatap aldığını söyleyenler, işçiler içeri girince işçileri zorla sendikadan istifa etmek için ellerini ovuşturdular. İşçiler üzerindeki baskıları arttırarak işten atma tehditlerini sürdürenler aynı yöneticiler. Hak arayan işçileri ‘terörle’ ilişkilendirenler; kolluk güçlerini işçileri dağıtmaya çağıranlar işçi şehri Antep’te işçi düşmanlığının nasıl olduğunu da bir kez daha göstermiş oldular. Kimpack işçilerinin eylemine ziyarete gelen CHP’li yöneticiler Milat Halı’da işçi düşmanlığı yapanların yol arkadaşları değil mi? Ziyarete gelen CHP Şehitkamil Belediye Başkan Adayı Umut Yılmaz işçilere, ‘‘Bu işi çözse çözse Fatma Şahin çözer’’ deyip işçilerin yanında Fatma Şahin’i arayarak işçilerin kendisini beklediğini söyledi. Oysa bunu yaptığı sırada dahi işçiler kendisine tepki göstererek, ‘‘Şireci’de ne yaptığını gördük Fatma Şahin’in’’ diyordu. İşçinin iradesini yok sayan işçinin sorununu işçiler çözemez aklıyla hareket edenler sırf oy zamanı olduğu için işçileri ziyaret ediyor ve işçinin iradesini kendi iradesi olarak görüp işçiler adına bir işçi düşmanını sorunu çözmeye çağırıyor. Fatma Şahin’in hangi işçiden yana tavrını gördünüz de sorunu çözmek üzere işçilere orayı işaret ediyorsunuz? Bu mudur sizin hakkını arayan işçilere öneriniz? Şireci işçilerinin mücadelesinde gelip işçilere patronu öven, işçileri kollarından tutarak içeri sokmaya çalışan Fatma Şahin sizin bu meselelerdeki idolünüz müdür? Bu konuşmalardan iki gün sonra işçileri ‘ziyarete’ seçim otobüsü ve seçim müziğinizle gelip alanda çorba dağıtarak poz verme, şov yapma girişimleriniz sizi temize çekmez.
Gel gelelim CHP’nin son kongresinde genel başkan seçilen Özgür Özel’in hem seçilmeden önce hem seçildikten sonra yaptığı açıklamalarda ‘işçiden yana emekten yana’ vurguların yerel örgütlerindeki karşılığı bir fabrikada hak arayan işçileri terörle suçlamak diğer fabrikada işçileri ziyaret edip işçi iradesini hiçe sayıp işçi düşmanları ile işçileri buluşturmaya çalışmak mıdır? Soruları artırmak mümkün. İşçi ve emekçilerin insanca yaşamak için hak arama mücadeleleri sürecektir, sorular da bu mücadeleler sürdükçe artacaktır. Aynılar aynı yere.