EMEP Milletvekili Bayhan: Torba kanuna, yeni İliçler yaşanmasın diye hayır diyoruz!

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, İliç'te işçilerin göçük altında kalması nedeniyle beklemeye alınan "Süper Talan" yasasına yeni İliçler olmaması için “Hayır” oyu vereceklerini açıkladı.

15 Şubat 2024 15:01
Paylaş

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın madeninde siyanür ve sülfürik asit dağlarının çökmesi sonucu gerçekleşen göçük ve son dönem Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen işçi eylemleri ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. 

İliç'te Çöpler Altın Madeni için verilen ÇED kararını, kapasite artışının kabulünü, vergi indirimini ve siyanür sızıntılarını hatırlatan Bayhan, katliamın göz göre göre geldiğini ifade etti.

"SÖMÜRÜ GÖZLÜĞÜYLE HER YERİ PARA VE ALTIN OLARAK GÖREN CANAVAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her fırsatta yerli ve millilikten bahsettiğini ancak 51 ilde, 195 bin 222 futbol sahası büyüklüğünde maden alanının uluslararası tekel ve yerli sermayeye ihya edildiğini belirten Bayhan, Türkiye’de 2004 yılında 138 olan uluslararası maden şirketi sayısının 773'e çıktığını hatırlattı. Çöpler Altın Madeninin sermaye yapısının, yeraltı kaynaklarını yüzde 20’lik bir kar ve rant payıyla yabancı tekellere peşkeş çekildiğini gösterdiğini belirten Bayhan, "İliç’teki katliam işçi ve çevre sağlığını yerli yabancı sermaye gruplarının çıkarı için nasıl ayaklar altına aldığının acı bir göstergesi olmuştur” ifadelerinde bulundu. Bayhan, "Maksimum karlılığı elde etmek için, daha fazla üretim ve hadi hadi düzeniyle hem işçilerin hem de doğanın sınırlarını zorlayarak, canını çıkartan, yine de gözü doymayan, dayattığı çalışma koşulları gibi kendi de insan olmayan bu sermaye terörü adeta doymak bilmez bir canavardır!” dedi.

MURAT KURUM'A TEPKİ: ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK

Altın madenindeki iş cinayeti ve doğa katliamıno iktidarın olağan bir "doğa olayı" gibi göstermeye çalıştığını kaydeden Bayhan, 2021 yılında madendeki kapasite artışını onaylayan Murat Kurum’un açıklamasına değindi. “Dualarımız madencilerle” diyen Murat Kurum’un bakanlığı döneminde madene "ÇED olumlu" kararı vermesini eleştirenleri "algı operasyonu" yapmakla suçladığını belirten Bayhan, "İşletme tam 135 kez denetlendi. 21 Haziran 2022'de, işletmeye Çevre Kanunu'ndaki en üst sınırdan idari para cezası verildi. İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle; işletme menedildi. 3 ay kapısına mühür vuruldu. Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söylermiş. Kurum’un yaptığı da budur. Yani bu firmanın bir suç örgütü olduğunu kabul ediyorsun. Özrü kabahatinden büyük. Gerçek bir itiraf…” dedi. Bayhan, “Soru çok basit” diyerek “135 kez ceza almış bir vahşi sömürü şirketinin ruhsatını neden iptal etmiyorsun?” diye sordu.

"İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN EN BÜYÜK FELAKETİ, EN KARA YAZGI SİZSİNİZ"

AKP iktidarları boyunca 30 binden fazla işçinin hayatını kaybettiğini ifade eden Bayhan, “Bu ülkenin işçi ve emekçilerinin tepesine çökmüş en büyük felaket, en kara yazgı sizsiniz…Sizin ‘ak’ iktidarınız döneminde fabrikalar, madenler adeta bir seri cinayet mahalli haline döndü. Soma, Ermenek, Amasra ve şimdi de İliç…” dedi. Katliamlar öncesinde madenlerde çalışan işçilerinin uyarılarının dikkate alınmadığını belirten Bayhan, "Ortada ne kör bir kader ne de ihmal var… İliç’teki iş cinayeti ve doğa katliamı, insan ve toplum sağlığını kendi büyümesi pahasına hiçe sayan, işçileri bile bile ölüme götüren sermayenin aşırı kar hırsıdır” dedi.

"YENİ İLİÇLER YAŞANMASIN DİYE TORBA YASAYA ‘HAYIR’ DİYORUZ"

Bayhan konuşmasında AKP'nin Meclis’ten yeni bir torba yasa geçirmeye çalıştığına da dikkat çekti: "Bu yasa; enerjinin yerlileştirilmesi, yeşil dönüşüm, istihdama dayalı büyüme ve yenilenebilir enerji gibi maskelerle süslenerek maden, doğalgaz alanında iş yapan tekeller ve doğal kaynaklarımızı talan etmek isteyen ülkeler için itinayla hazırlanmış bir yasadır. AKP iktidarı, ülkenin topraklarını, dağını, ormanını, göllerini yerli ve uluslararası sermayenin ihtiyaçlarına özel, 'nakış' gibi işlenmiş düzenlemelerle bir kez daha peşkeş çekmek istiyor.”

Maden Kanunu’nda yapılacak değişiklikle maden arama ve çıkarma faaliyetlerinde denetimin azaltılmak, maden ruhsatı verilme sürecinin hızlandırılmak istendiğini kaydeden Bayhan, "Ülkenin tamamı bir şantiye alanına dönüştürülecek. Madenlerdeki iş cinayetlerinin, ucuz emek sömürüsü ve doğa talanının istikrarından başka bir sonucu olmayan torba kanuna, Yeni İliçler yaşanmasın diye hayır diyoruz!” dedi.

"TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDA BAŞKA BİR SARSINTI YAYILIYOR!"

Bayhan basın toplantısının ikinci bölümünde 2023 seçimleri sonrasında Türkiye’nin dört bir yanında işçilerin sürdürdüğü eylemlere yer verdi.  “Doymak bilmez sermaye canavarının estirdiği terörün karşısında şimdi Türkiye’nin dört bir yanında başka bir sarsıntı yayılıyor" diyen Bayhan'ın direnişe geçen Eti-Alüminyum, Patiswiss, Harb-iş işçileri, Demiryolu işçileri, tersane işçileri, HT Solar, MİTAŞ, moto- kuryeler, Şireci, Özak, Corning, Trendyol, Agrobay, Colgate, Pulver, İzocam işçilerine Meclis kürsüsünden selam gönderdi.

Eti Alüminyum işçilerinin ve kamu işçilerinin insanca yaşanacak bir ücret için harekete geçtiğini ancak karşısında iktidarı, patronları ve sendika bürokrasini bulduğunu belirten Bayhan, Cengiz Holding’in kar ve büyüme rekorları ile işçilerin koşullarını karşılaştırdı. Bayhan, Eti Alüminyum fabrikasının 2023 yılında aldığı teşvikin 2,5 milyar TL; ortalama işçi ücretinin ise zamsız haliyle 15 bin TL olduğunu,  2022 yılında şirketin karının 2,8 milyar iken işçinin yol ücretinin 2 bin lira olduğunu, Cengiz Holding’in işçi başına karının 2,1 milyar iken yoksulluk sınırının 49 bin TL olduğunun altını çizdi.

"KADIN EMEĞİ SÖMÜRÜSÜNDE SERMAYE, 'KADIN DOSTU' POSTUNA SARILIYOR"

Bayhan'ın gündeminde yeni nesil kadın girişimcilerin fabrikalarındaki çalışma koşulları da yer aldı. "Kadın dostu", "kadın istihdamı" denilerek ağır çalışma koşullarının ve mobbingin gizlenmeye çalışıldığını ifade eden Bayhan, Patiswiss CEO’su Elif Aslı Yıldız ve Agrobay’ın sahibi Arzu Şentürk'ü eleştirdi. Bayhan, patronların ve yöneticilerinin hakları için harekete geçen işçileri "nankör işçi" olarak gördüklerini, işçilerin ağır çalışma koşulları, mobbing ve baskıyla çalışırken, kendilerinin ise lüks ve şatafatlı yaşamlar sürdüğünü belirtti. Bayhan, Elif Aslı Yıldız’ın "Önce Allah, sonra devlet, hukuk ve cumhuriyet çalışanın ve doğrunun yanında şükür!", Agrobay patronu Arzu Şentürk’ün “Kimler işten çıkartıldı baktınız mı? Devletin kestiği parmak acımaz. Agrobay değil bu insanların hedefi, ülke, vatan toprakları...” açıklamalarını hatırlattı.

Agrobay ve Patiswiss işçilerinin kadın patronların “eşitlik”, “kadın istihdamı” söylemlerini faş ettiğini belirten Bayhan, konuşmasını Özak, Şireci ve Trendyol işçilerinin eylemleri ile sürdürdü. Bayhan, işçilerin mücadelesinin karşısında iktidarın, patronların, yerel mülki amirlerin, kolluk güçlerinin ve tarikat-cemaatlerin kenetlendiğinin ancak bunun karşısında işçilerin de birlik olup kendi gücüne güvendiği koşullarda nasıl kazanım elde edebileceğinin görüldüğünü belirtti..

"KURYELİK TEHLİKELİ MESLEKLER STATÜSÜNE DAHİL EDİLMELİ"

Bayhan, Eskişehir Kuryeler Birliğinden işçilerin sorun ve taleplerine de değindi: "İşçi arkadaşlarımız 2022 yılında kayıtlara geçen 58 kuryenin iş cinayetinde hayatını kaybettiğini ve bu sayının gün geçtikçe arttığını söylüyorlar. Her geçen gün onlarca paketi yetiştirme kaygısıyla, hayatımız pahasına çalışıyoruz, yetiştiremediğimizde ise mobbinge uğruyor, işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya geliyoruz diyorlar. İşimizi yaparken sürekli ölümle burun burunayız fakat tehlikeli meslekler statüsünde yer almıyoruz diyorlar. Kaza ve iş cinayetlerinin bu kadar yaygın olmasının önemli nedenlerinden biri de Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin zorunlu olmasına rağmen kuryelik mesleğinin tehlikeli meslekler statüsünde olmamasıdır. Kuryelik tehlikeli meslekler statüsüne dahil edilmelidir. Esnaf kuryelerin sendikalaşması önündeki engeller kaldırılmalıdır. Kuryelerin haklarını genişletmek ve mesleğimize yapılan saldırılar karşısında her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi ifade ediyoruz diyen kardeşlerimizin biz de daima yanında olacağız.”

KALYON PV'DE İŞÇİ KIYIMI SÜRÜYOR

Bayhan, Kalyon Holding’in büyüyen projelerinden birisi olan Kalyon PV fabrikasındaki işten çıkarmalara ve sürece dair şu bilgileri verdi:

"Erdoğan’ın kararnameleri ile 2019 yılında 1 milyar 991 milyon lira, 2021'de 2,1 milyar lira, 2023 yılında 3,7 milyar lira olmak üzere artarak teşvikler alan, 19 Ağustos 2020 tarihindeki açılışı da bizzat Cumhurbaşkanı tarafından yapılmış olan bu fabrikanın yönetim kurulu başkan vekili de eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan. Peki akıl almaz teşviklerle karına kar katan, Katar, Rusya, Libya, BAE, Suudi Arabistan ve Irak gibi ülkelere yaptığı ihracatla, işçilerin ürettiği milyonlarca dolarlık güneş paneller sayesinde pazarlardan pazar kapan, jet hızıyla büyüyen bu fabrikada işçiler hangi koşullarda çalışıyor? Hangi insanlık dışı uygulamaları yaşıyor?

İktidarla bu kadar yakın ilişkileri bulunan, hisselerinin yarısı 2022 yılında Arap Emirliklerinde faaliyet gösteren International Holding Company’e satılmış olan daha 3,5 yıllık bu fabrikanın bugünlerde ulaştığı işçi sicil numarası 15 bin. İstihdam kapasitesi 3 bini bulmayan fabrikada bu sicil numarasına ulaşmak nedir? Biz söyleyelim. Her yıl fabrikayı doldurup arkasından yeniden boşaltmak demektir. Devlet bütçesinden 100 milyon lira da personel desteği alan bu fabrikada hala işçi kıyımları sürüyor.

İşçiler gece yarısı üretimden güvenlik görevlileri tarafından alınıyor, insan kaynakları müdürlüğündeki odalarda işten çıkarıldığı söylenerek acilen bir arabulucu ile online görüştürülüp alacaklarının tırpanlandığı tutanaklara imzaya zorlanıyor. Tazminatlarına el konuyor. İkna odasında işleri bittiğinde arkadaşlarıyla görüştürülmeden sabaha karşı kadın erkek demeden can güvenliğinden de yoksun bir biçimde kapı önüne konuluyorlar. Bu fabrikada iş güvencesi olmadığı gibi çalışma barışı da yok. Sürekli işçi işçiye düşman edilmeye arkadaşları hakkında ihbar ve şikâyete yönlendiriliyor. Hala içerde çalışan işçilere 'Eğer iş arkadaşınızı şikâyet etmezseniz sizin başınız yanar' diye işveren temsilcileri baskı yapıyor. 6 ayı dolmamış işçileri yaptığı işe bakmadan kapı dışarı eden Kalyon PV de bir yılını doldurmuş işçilerin tazminatından kesmek için haksız yere, ortada hiçbir kusur yokken tutanaklar tutuluyor. İşçiler işten atılma tehdidi yüzünden hasta halde dahi işe gittiklerini her geçen gün, çok daha fazla iş yüküyle uğraştıklarını aktarıyorlar. Kalyon PV’de işçilere yaşatılan bu barbarca sömürü düzeninde bir de işçiyi işçiye düşman etmek isteyen uygulamaların gücünü iktidardan ve kapitalist sömürü düzeninden aldığını biliyoruz. Burada meclis çatısı altında olduğu gibi bu işçi düşmanı iktidar destekli Kalyon PV'deki hukuksuzlukları bulunduğumuz her alanda teşhir edeceğiz dayanışma ve mücadele çağrısı yapacağız.”

"BİRBİRİNİZE GÜVENMEYİ, BİRLEŞMEYİ VE MÜCADELEYİ TERCİH EDİN"

Bayhan sözlerini bitirirken işçilere seslendi: "Milyonlarca-milyarlarca dolar tutarında üretim yapan bir güce sahipsiniz.  Yaşadıklarınızın bir tek nedeni var; örgütsüzlük. Sizi aynı üretim sürecindeki işçi kardeşlerinizle karşı karşıya getirmek için tezgahlar açanlar birliğinizden korkuyor.  Bu tezgâhları bozmanın tek yolu işte bu birliği sağlamaktır.  Fabrikada bütün birimlerde ve vardiyalarda komiteleşmek, örgütlenmek yeni işten çıkarmalara ve hak gasplarına karşı yeri geldiğinde üretimden gelen gücünüzü kullanmaktır. Bütün bu köleliğe katılanmaktansa birbirinize güvenmeyi, birleşmeyi ve mücadeleyi tercih edin. Kendinizin ve ülkemizin geleceği için bunu yapmalısınız" (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İktidarın sağlıksız teklifi Meclis gündeminde

SONRAKİ HABER

CHP’li Sarıbal: Sattığı sütle yem alamayan üretici 1 milyonun üzerinde ineğini kesime göndermiştir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa