Bir gemi daha battı: Gemiler denize elverişsiz, denetimler kağıt üstünde
Son zamanlarda çok sık yaşanan gemi batmalarını değerlendiren Deniz İşçileri Platformundan Gemi Kaptanı Efecan Özcan, "Bu gemiler armatörlerin kâr hırsı nedeniyle batıyor" dedi.
Fotoğraf: DHA
Marmara’da bir kargo gemisi battı, 6 kişilik mürettebat kayboldu. Evrensel’e konuşan Deniz İşçileri Platformundan Gemi Kaptanı Efecan Özcan, en fazla 20-30 yıllık gemiler kullanılması gerekirken, 50 yıllık gemilerin kullanıldığını belirtti. Denetimlerin de kağıt üzerinde kaldığını ifade eden Özcan, “Bu gemiler armatörlerin kâr hırsı nedeniyle batıyor” dedi.
Dün Marmara Denizi’nde, İmralı Adası’nın güneybatısında 69 metre boyundaki kargo gemisi su alarak battı. 6 kişilik mürettebat için kurtarma çalışması başlatıldı. AA’nın aktardığı habere göre, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, olayın ardından bölgeye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı ekiplerinin gönderildiğini söyledi.
DAHA ÖNCE DE KARAYA OTURMUŞ
1971 yılında inşa edilen Batuhan A. isimli kargo gemisi, 2021 yılında da Çanakkale’de karaya oturmuştu. Geminin kaptanı durumu telsizle Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bildirerek yardım istemişti. Geminin Karabiga Belediyesi İskelesine yanaştırılması için bölgeye ‘Türkeli’ römorkörü ile tahlisiye botu sevk edilmişti.
‘KAZA’NIN ARKASINA SIĞINILIYOR
Son aylarda yaşanan benzer olayları hatırlatan Deniz İşçileri Platformundan Kaptan Efecan Özcan, temel meselenin gemilerin denize elverişsiz olması ve denetimlerin kağıt üstünde kalması olduğunu söyledi.
En ufak hatada ve fırtınalı havalarda bu gibi durumlarla karşılaşıldığını dile getiren Özcan, “Maalesef gerekli önlemler alınmadığı için oluyor. Buna kaza deniyor ama esasen kaza tarifinin arkasına sığınılıyor” dedi.
Kullanılan gemilerin yaşlarına da dikkat çeken Özcan, “Baktığımız zaman eski teknoloji le imal edilmiş, yarım asırlık gemileri görüyoruz bu olaylarda. Birçoğunun bakımının yapılmadığını biliyoruz. Yapılsa bile gemilerin bir ömrü var. Amaçlarına bağlı olarak 20 ila 30 yıl süre biçilir gemilere. Ayrıca gemideki yük de önemli. Yük ağırsa ve doğru konulmazsa geminin dengesini bozar” ifadelerini kullandı.
"ÖNLENEBİLİR NEDENLER"
Normal koşullarda bu gemilerin çıkışına izin verilmemesi gerektiğini söyleyen Özcan şöyle devam etti: “Bir tersaneye girse, saç ölçümleri yapılsa belki komple değiştirileceği ortaya çıkacak. Mesela Avrupa ve Amerika’da kolay kolay görmüyoruz bu gemileri. Türkiye’den dışarıya çıkamaz bu gemiler. Yakın zamanda maden kazası oldu. Çok benzetiyorum. Kapasite artışına izin verilmiş, aynı şey gemiler için de geçerli. Önlenebilir sebepler bunlar. Ancak armatörlerin daha fazla kazanma ve sermayelerini katlamak için denetimlerini bir şekilde hallettikleri bir sistem söz konusu. Yeni bir gemiye para vermektense eski gemilerle daha az maliyetle iş görüyorlar.”
"MÜDAHALE ZATEN FIRTINADA OLMALI"
Gemide can kurtarma araçlarının da olduğunu ifade eden Özcan, “Ama bunlar hangi gemide, ne durumda bilmiyoruz. Mesela bu son olayda sadece bir can salı var, boş bulunmuş. Yani mürettebat kullanamamış bile. Zaten bunlara erişemiyorsa kurtulma şansı yok. Mesela 2010 sonrası gemilerde serbest düşmeli filikası, can salı gibi araçlar vardır. Gemilerin yaşam mahali dediğimiz alanları vardır, kamaralarda olur” dedi.
Türkiye’de müdahale konusunda da ciddi eksiklikler yaşandığını belirten Özcan şunları söyledi: “Arama kurtarma araçları çok iyi değil Türkiye’de. Mesela daha önceki kasım 2023’teki olayda 5 kişiden 1’inin cansız bedeni kıyıya vurdu, öyle başladılar çalışmalara. Hava muhalefeti dendi. Zaten normalde fırtınada batmaması lazım geminin. Ben kaç kere fırtınaya yakalandım. Hadi diyelim ki fırtınada battı, kurtarma çalışması da bu havalarda olmalı çünkü sakin suda batmaz ki gemi.”
"GEMİ İŞÇİLERİ ÖRGÜTSÜZ"
Gemi işçilerinin örgütsüz olduğunu dile getiren Özcan, “Mesela sendikalı olmak için sigortalı olmamız lazım ama sadece Türk bayraklı gemilerde geçerli bu. Ama gemilerin çoğu yabancı bayraklı. Armatöre bunu dayattığımızda yabancı işçilerle tehdit ediyor. Risk durumlarında toplu duruş gerçekleştiremiyoruz çünkü örgütsüzüz. Sektör de tecrit altında açıkçası. Fabrikada işçiler kısmen bir araya gelebiliyorlar ama bizde biri bir gemide diğeri bir limanda. Bir araya gelmesi ancak sosyal medyada mümkün oluyor şimdilik. Deniz İşçileri Platformunu da bu birliği nasıl sağlayabiliriz diye kurduk. Mesela ben bu gemide çalışmayacağım diyen arkadaşlarımız da oluyor ama insanların borçları oluyor ve üç beş ay işsiz kaldıktan sonra kabul etmek zorunda kalıyorlar. Sendikalaşmak istesek toplu sözleşme yapmamız çok zor” ifadelerini kullandı.
BATAN GEMİLERDE GÖREVLİ İŞÇİLER BULUNAMADI
Rusya’dan İzmir Aliağa Limanına yük taşıyan ‘Kafkametler’ adlı kuru yük gemisi, 19 Kasım’da Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan fırtına nedeniyle Ereğli Limanından çıkarken askeri bölgedeki mendireğe çarparak batmıştı. Gemideki 12 kişilik mürettebattan 5’inin cansız bedenine ulaşılmıştı. 7 işçiye ise hâlâ ulaşılamadı.
Yine 2023’ün kasım ayında Midilli açıklarında 14 kişiyi taşıyan ‘Raptor’ adlı kargo gemisi batmış, 14 kişilik mürettebattan 1 kişi kurtarılırken, 13 kişiye ise ulaşılamamıştı. (İstanbul/EVRENSEL)