Yerel Demokrasi Konferansı sonuç bildirgesi: Demokrasi güçleri ortak mücadele hattı oluşturmalı
Yerel Demokrasi Konferansı sonuç bildirgesinde halkçı belediyelerin ve muhtarlıkların sayısının artmasının demokrasi mücadelesi için kazanım olacağını belirtilerek ortak mücadele çağrısı yaptı.
![Yerel Demokrasi Konferansına katılanlar](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/255228.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Yerel Demokrasi Konferansı, 11 Şubat günü gerçekleştirilen konferansın ortak çalışma sonucu ortaya çıkan sonuç bildirgesini yayımladı. Bildirgede konferansın bileşenlerinin, halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına ayrılması gereken bütçenin savaş ve yıkım için harcanmasına itiraz ettiği belirtildi. "Yaşam alanlarımızın, sermayenin saldırısı kadar, onunla eşgüdümlü çalışan tarikat-mafya-çete, uyuşturucu kıskacında, metalaşmış, parçalanmış, güvensiz yerlere dönüşmesi, faşizmin kurumsallaşması ve toplumsallaşmasına da zemin yaratıyor. Yerel demokrasi mücadelesinin aynı zamanda faşizme karşı mücadele olduğunu vurguluyoruz" denilen açıklamada yerel yönetimlere düşen sorumlulukların altı çizildi, talepler ve öneriler sıralandı.
Konferansın sonuç bidirgesi şöyle:
- "Kayyum uygulamasına son verilmeli, yerel yönetimlerin idari ve mali yetkileri merkezle yetki paylaşımı yapılarak genişletilmeli, kamu yönetimi ademimerkeziyet esasına göre yeniden yapılandırılmalı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na konulan çekinceler kaldırılmalı ve katılım hakkını düzenleyen ek protokole taraf olunmalıdır.
REZERV YASASI, TOKİ, BÜYÜKŞEHİR YASASI İPTAL EDİLMELİ
- Yerel yönetimlerin idari ve mali yetkilerini sınırlayan valilik bünyesindeki Yatırım izleme Koordinasyonları, halkı mülksüzleştirme amacını taşıyan Kentsel Dönüşüm Yasası, Rezerv Alan Yasası ve TOKİ derhal iptal edimelidir.
- Belediyelerde Kadın-Erkek Eşitliği ya da Toplumsal Cinsiyet Eşitliği birimleri kurmayı engelleyen, bu alanda ancak ‘’Aile, Kadın vb.’’ birimleri kurulmasını öngören İçişleri Bakanlığı genelgesi iptal edilmelidir.
- Büyükşehirlerde köy muhtarlıklarının kaldırılması, köylerin mahalle olarak kabul edilmesi, köy tüzel kişiliklerinin kısıtlı da ekonomik ve idari konulardaki yerel karar alma yetkilerini tamamen yok etti. 6360 sayılı Bütünşehir -Büyükşehir yasası iptal edilmeli, kırsal kesimin temsili yeniden düzenlenmeli, belde ve köylerin gaspedilen ortak malları ve alanları iade edilmelidir.
KENT HİZMETLERİ TAŞERON ŞİRKETLERE VERİLEMEZ
- Kent hizmetleri, belediye şirketleri ya da taşeron şirketlerle değil, güvenceli-örgütlü ve yerel yönetimde de söz ve karar sahibi olan çalışanlarla yürütülmeli, temel ilkesi tüm hizmetlerin piyasallaşması olan, müteahhitlere ve özel şirketlere bağımlı kılan GATS- Hizmetler Anlaşması’ndan çıkılmalıdır.
YOKSULLUK VE İŞSİZLİKLE MÜCADELE KAMUSAL GÖREV
- Kent hakkı, kentte yaşayan tüm çanlıların ayrımcılık gözetmeksizin toplumsal adalet çerçevesinde sağlıklı, güvenli ve adil bir çevrede yaşama hakkı ve bu çevreleri şekillendirme hakkıdır. Aynı zamanda, demokratik katılıma, güvenli konutlara, temiz suya, sağlıklı gıdaya ,temel hizmetlere, kentsel altyapıya, ulaşım sistemlerine ve yeşil alanlara eşit erişim hakkını içerir. Bütün hizmetlerden kentte yaşayanların enerji, gıda, bilişim tekellerinin dayatmalarına tabii olmadan erişilebilir bedeller karşılında ya da ücretsiz olarak yararlanması haktır. Yerel yönetimlerin sosyal yardım politikaları da hak temelli olmalıdır. Yoksulluk ve işsizlikle mücadelenin kamusal görev olarak kabul edilmelidir.
- Kentlerin ve kırın, planlamadan alt yapı donanımlarına, elektrik, su, enerji üretim ve dağıtım sistemlerine, kentsel mekanların oluşumundan, ulaşım politikalarına, bilişim ve iletişim sistemlerine kadar bütün faaliyetlerinde sermayenin ihtiyaçları, neoliberal dönüşümünün gerekleri değil kamusal yarar gözetilmelidir. Harcamalar, ihaleler, kadro ve istihdam konusunda şeffaflık, saydamlık, hesap verebilirlik ve geri çağrılma ilkeleri devreye sokulmalıdır.
AYRIMCILIK, IRKÇILIK VE NEFRETLE MÜCADELE
- Kent çoğuldur. Gençler, yaş almış olanlar, LGBTİ+’lar, farklı etnik kökene ya da inanca sahip topluluklar, Aleviler, Kürtler Romanlar, Pomaklar, Çerkezler Lazlar, Ermeniler Rumlar, Yahudiler, mülteciler, kadınlar, engelliler, emekliler, işçiler, çocuklar ve sokak hayvanlarıdır. Kentin her bir bileşenini o yerelin eşit birer parçası olarak gören, bu zenginliği ve çoğulluğu, hemşerilik bilinci yaratmak için koruyan ve geliştiren, hak odaklı bir perspektif geliştirilmelidir. Yerel yönetimler eşitlikçi anlayış gereği her türlü ayrımcılıkla, ötelkileştirmeyle, ırkçılıkla, türcülükle ve nefret suçlarıyla mücadele etmelidir.
- Yerel yönetimler tüm inançlara eşit olanaklar sunmalı, Cemevleri Alevilerin ibadethanesi olarak tüm yerel yönetimler tarafından tanınmalı, Alevilerin yönetim kadrolarında ayrımcılığa uğramadan yer almasını sağlayarak Alevi örgütleriyle işbirliği yapmalı.
ENGELSİZ KENTLER ANLAYIŞI HAKİM OLMALI
- Kentin planması engelsiz kentler anlayışıyla yapılmalı, sağlamcılık anlayışına karşı mücadele edilmeli, engellilerin bütün kent hizmetlerine eşit biçimde şiddet ve ayrımcılığa uğramadan erişimi sağlanmalı, engelli istihdamı konusunda belediyeler sorumluluk almalı, engellilerin evlerinde kapanması yerine açık ve kapalı kamusal mekânlarda, sokakta, kent yönetimine etkin bir biçimde katılarak yaşaması sağlanmalıdır.
- Mültecilik Türkiye'nin de imzacısı olduğu tüm sözleşmelerde hak olarak kabul edilmiştir. Mültecilere yönelik ırkçı, nefret söylemlerine karşı mücadele edilmeli, yerel yönetimler karşılıklı entegrasyon anlayışıyla birlikte yaşamın koşullarını sağlamalıdır.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalı ve kimseye cinsiyeti, cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılık yapılmamalıdır. Yerel yönetimler kadına ve LGBTİ+lara yönelik şiddetin engellenmesinde aktif sorumluluk almalıdır.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNÜLMELİ
- Tüm karar organlarında eşit temsil ve eşitlikçi yerel eşitlik mekanizmaları oluşturulmalıdır. Kadınların seçilme hakkının önündeki engellerin (bakım yükümlülüğü, siyasal şiddet, ekonomik, toplumsal ve kültürel) kaldırılmalıdır.
- Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat gereği merkezi ve yerel yönetimler toplumsal cinsiyet perspektifi ile kurumsal yapılarını değiştirmeli ve dönüştürmelidir. İstanbul Sözleşmesine geri dönülmelidir.
- Yaş almış bireylere yönelik kent politikaları yalnızca bakım ve rehabilitasyonla sınırlanmamalı, kent yönetiminde temsilini ve katılımını sağlayacak mekanizmalar inşa edilmeli, hareketliliğini artıran sosyalleşmeyi güçlendiren hizmetler yaşama geçirilmelidir.
- Çocuklar kentin aktif birer öznesi olarak görülmelidir.
ANADİLİNDE EĞİTİM VE SAĞLIK HİZMETİ
- Eğitim ve sağlık hizmetlerinde, yerel yönetimlerin rolü artırılmalı, bu hizmetler ücretsiz, nitelikli ve anadilinde verilmelidir.
- Kentler ve tüm yaşam alanları afetlere karşı dirençli hale getirilmelidir. Kentlerde afet birimleri kurulmalı ve toplumsal cinsiyete ve ekosisteme duyarlı afet acil eylem planı hazırlanmalıdır. Afetlere karşı acil toplanma merkezleri, müdahale birimleri, acil müdahale ekipleri ve ekipmanları oluşturmalıdır.
İKLİM ACİL EYLEM PLANI HAZIRLANMALI
- İklim değişikliğine karşı mücadelenin bir aracı olarak, toplumsal cinsiyet duyarlı, uzmanlar ve ekoloji örgütleri ile birlikte “İklim acil eylem planı” hazırlanmalı, planın uygulanmasını ve belediyenin imar planlarının hazırlanması, altyapı, ulaşım hizmetleri gibi tüm faaliyetlerini iklim değişikliği açısından izlemesini yapan “iklim izleme birimi” kurulmalıdır.
- Metalaştırmanın yarattığı ekosistem tahribi ve kirlenme insan ve insan olmayan var oluş için büyük bir tehdit unsurudur. Kent ve onun çeperindeki kırsal ve doğal varlıklar aynı ekosistemin farklı parçalarıdır. Kentler, kırı, tarımsal ve yerel ekonomiyi tahrip eden tüketim merkezleri olmaktan çıkarılmalı, yerel yönetimlerin bütün faaliyetlerinde ekolojiyi, tarihi ve kültürel mirası, doğal dokuyu korumak esas alınmalıdır.
DOĞAYLA UYUMLU TARIMSAL ÜRETİM TEŞVİK EDİLMELİ
- Köyü kente katarak yok etmek yerine, kırsal yerleşimlerde özyönetimi doğrudan demokrasiyi esas alan politikalarla güncellenmeli, özgür belediyecilik ve diyalektik doğa anlayışı buluşturulmalı. Doğayla koparılmış ilişkiler yeniden kurulmalıdır. Kent çeperlerinin, kırsalın ve yaban hayatın madencilik, enerji projeleri, yapılaşma ile yıkıma uğratılması olgusu karşısında kırsal yaşamı, üretici köylülere gelir sağlayan, kaynakların israf edilmediği, toprakların zehirlenmediği küçük ölçekli, geleneksel, doğayla uyumlu tarımsal üretim teşvik edilmelidir.
- Tarım arazilerini ve su havzalarını tahrip etmek yerine koruyacak, yağmur suyu hasadı, suyun geri dönüştürülmesini sağlayacak yasal düzenlemeler ve birlikte çözüm üretebilme mekanizmaları yaratılmalıdır. Dayanışma ağları, üretim ve tüketim kooperatifleri yoluyla yerel ekonomi canlandırılmalı.
SANATÇI ÖRGÜTLENMELERİ DESTEKLENMELİ
- Spor pahalı bir hobi değil, erişilebilir mesafede ücretsiz olarak sunulması gereken bir toplumsal ihtiyaçtır. Açık ve kapalı alanlarda düzenli ve kamusal spor altyapısı kurulmalıdır.
- Sanatçıların bağımsız, devlet ve kamu baskısından korunarak özgür üretim yapmaları için olanaklar sağlanmalı, belediye, sanatçıların yaşamlarını ve üretim süreçlerini, özerk sanat kurumu gibi sanatçı örgütlenmelerini desteklemeli. Sanat, ücretsiz etkinliklerle kentin açık- kapalı bütün kamusal alan ve mekânlarında yaşama dahil olmalıdır.
- Dışarıya kapalı, cemaat eksenli, barınmadan sosyal etkinliklere kadar parçalanmış mekânlar yerine kentin, ortak alanları, meydanları ortak ve birlikte yaşamı güçlendirecek, gettolaşmayı engelleyecek biçimde planlanlanmalı, kentli olmak, hemşeri olmak bilincini geliştirecek, kentin çeperlerinde yaşayanları tarikat eksenli sosyalleşmeye mahkûm etmeyecek seküler, sokağı canlandıracak açık ve kapalı kamusal mekânlar oluşturulmalıdır.
TOPLANTI VE GÖSTERİ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI
- İfade ve örgütlenme, toplantı ve gösterme yapma özgürlüğü önündeki anayasaya aykırı engeller kaldırılmalıdır. Kentin manzarası özgürlük, mutluluk huzur ve güvendir. Kentte güvenlik sorunu haline gelen TOMA, zırhlı araç, ve diğer şiddet biçimlerine meydan kapatmalara, ablukalara son verilmelidir.
- Yerel yönetimler sınırlar çizmekten, kenttte ve kırda yaşanları sabitlenmiş kültürel ve siyasal anlamlara hapsetmekten çok yaşamın içinde özneleşen insanların çözüm üretmesine olanak sağlamalıdır. Yaşam alanlarıyla ilgili bütün politikalarda kentlilerin ve kırda yaşayanların yeni yollar bularak geleneksel yöntemleri devreye sokarak, dayanışma kültürleri yaratarak kentle birlikte kendilerini de dönüştürmesinin yolunu açacak bir politika izlenmelidir.
- Bu çerçevede, yerelde halkın kendisiyle ilgili kararları alacağı kanalların açılmasını, halkın kendi önceliklerini saptamasını, kendi bütçesini yapma hakkına sahip olmasını, aktif siyasi özneler olarak bütün yönetim ve denetim mekanizmalarına katılmasını öneriyoruz."
"KENT SÖZLEŞMESİ" OLUŞTURULMASI HEDEFİ
Konferansı başlangıç olarak görüldüğü belirtilen açıklamada "Yerel demokrasi konusunda denetleyici, ortaklaştırıcı, bilgilendirici ve kollektif düşünme ve tartışma süreçlerinde ve ortak mücadelede etkili olacak bir yerel demokrasi insiyatifi - halk insiyatifi oluşturmayı orta vadede önümüze koyduk, Kısa vadede, bir 'Kent Sözleşmesi’nin' oluşturulmasını, OHAL’i olağanlaştıran, tahakkümcü yönetim tarzını tahkim eden yasal düzenlemelerin ilgası için çalışma yapılmasını, yerel seçimlerden sonra Konferans sonuçlarını hayata geçirecek bir modelleme çalışmasının yapılmasını öngörüyoruz. Halkçı belediyelerin ve muhtarlıkların sayısının artması demokrasi mücadelesi açısından bir kazanımdır. İktidarın antidemokratik, hukuksuz uygulamalarına, kayyum girişimlerine karşı bütün demokrasi güçlerini ortak bir mücadele hattı oluşturmalıdır. Yaşamı, doğayı, kentleri ve kırları savunmak için bütün demokrasi güçlerini yerelden yükselen itirazla merkezi kuşatmak, halkın egemen olduğu yeni bir yönetim sistemi inşa etmek, ormanın, denizin, nehrin dağın, kuşun, geyiğin tilkinin, mevsimlerin, yağmurun hakkını savunmak için ortak mücadele zorunluluktur. Rıza Türmen’le birlikte konferansın açılış konusmasını yapan Mücella Yapıcı’nın vurguladığı gibi 'Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz'" denildi. (HABER MERKEZİ)
![Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin](https://www.evrensel.net/upload/diger/link_1fa54f001588dc3ada54061524140d971350233e.jpg)