Halkın özgürlüğüne karşı saldırı
Bir hukukçu adayı olarak bu gelişme sebebiyle sadece öğretide kalan ve somut gerçekliği olmayan görüşler için çabalıyormuş gibi hissediyorum.
Fotoğraf: Evrensel
Nur
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından hukuka dair güvenilirlik tekrardan tartışmaya açıldı. Uğruna ve öğrenmeye çaba harcadığınız anayasanın böyle tahrip edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bu hukuki sorun Can Atalay ile de sınırlı değil ve olmayacak.
OLANLAR HUKUKA DARBEDİR, HER DARBE KADAR ÖNEMLİDİR
Alınan karar hukukun hiçe sayılmasıdır. Hukukun siviller tarafından çiğnenmesi normal sayılırken, bizzat hukukun koruyucuları tarafından yok sayılması hukuk güvenliği açısından çok büyük bir sorun teşkil ediyor. Eğer hukuk güvenliği yoksa adaletten söz edilemez.
Bu durumun sadece belirli bir kesim tarafından tartışılması beni daha da çok üzüyor. Çünkü bu olay hukukumuza yapılan bir darbedir ve diğer darbe girişimleri kadar önemlidir. Halkın bu kararın farkında olmaması içler acısıdır çünkü bu suç bizzat halka ve halkın özgürlüğüne karşı işlenmiştir.
Anayasanın amacı gücü kısıtlamak ve halkın hak ve özgürlüklerini korumaktır. Aksi, iktidarın kendi yapabileceklerini sınırsızlaştırmasına yönelik bir adım olabilir. Türkiye’de hâlihazırda katı bir anayasaya sahipken bunun değiştirilebilir olması yarın seçim sonuçlarının bile değiştirilebileceğinin bir göstergesidir. Bir hukukçu adayı olarak bu gelişme sebebiyle sadece öğretide kalan ve somut gerçekliği olmayan görüşler için çabalıyormuş gibi hissediyorum.