18 Şubat 2024 16:44

Kimsede ne heyecan ne umut var

Lisemde de arkadaşlarımın çoğunda üniversite heyecanını göremiyorum ve hatta içlerinde inşaatta, balıkçıda vb. çalışan birçok arkadaşım da var.

Fotoğraf: John Salvino/Unsplash

Paylaş

Deniz ARSLAN

Balçova/İzmir

 

Eğitimin her geçen gün giderek dinci, gerici niteliğinin artması, yozlaşması, gittikçe niteliksizleşmesinin sonucu olarak benim kendi arkadaşlarımda da genel olarak da gözlemlediğim durum şu ki; mutsuzluk, umutsuzluk ve depresyon yaygınlaşıyor. Bir güvence, sırtımızı yaslayacak bir teminatımız olmadığından ötürü kendimizi geleceksiz, kaygılı hissediyoruz. Liseli arkadaşlarımızın pek çoğunda “okuyacağım da ne olacak” sözünü belki sizler de duymuşsunuzdur.  Bu söz aslında ülkemizdeki gelecek kaygısının bir sonucudur. Gençler, içinde bulundukları kötü ekonomik, sosyal şartlar doğrultusunda umutlarını kesip erken yaşta çalışmaya başlıyor. Devlet de çocuk işçiliğini arttıracak pek çok politika izliyor. MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) ile çocuk iş gücü yetiştirilmekte. Liselerde staj adı altında öğrencilerin canını çıkartan, asgari ücretin üçte birine öğrencileri çalıştıran bu sistem yaşıtımız MESEM’lileri yoğun emek sömürüsüne maruz bırakıyor. Son 6 ayda MESEM’de toplam 8 arkadaşımızı kaybettik. Oysa bizim eğitim hayatımız devlet tarafından güvence altında olmalıydı.

HER OKULDAN ÇALIŞMAYA SÜRÜKLENEN GENÇLER

Bizim okuduğumuz Anadolu liselerinde de durum çok farklı değil. Ben, lisemde de arkadaşlarımın çoğunda üniversite heyecanını göremiyorum ve hatta içlerinde inşaatta, balıkçıda vb. çalışan birçok arkadaşım da var. Ekonomik koşullar gittikçe kötüleşirken bizim de hayatımız olumsuz etkileniyor. Bu koşullarda öğrenciler çalışmaya mahkûm bırakıldığı için okul hayatlarını geri planda tutmayı tercih ediyorlar. Halbuki öğrenci arkadaşlarımız bu sömürü düzeninin bir parçası olmak zorunda değil. Kendi aramızda sorunlarımızı dile getirecek temsilcilikler kurabiliriz, hep birlikte çeşitli fikirleri tartışabiliriz. Kısacası değişimi bulunduğumuz her alanda, öncelikle okullarımızda ve sınıflarımızda kendi ellerimizle inşa etmeye başlamamız lazım. Kendimizi öğrenciler olarak ifade edebileceğimiz daha çok alana ihtiyacımız var. Çoğumuz henüz keşfedememiş olsak da ve hatta bulmamızın olanakları çok kısıtlı olsa da her arkadaşımızın farklı ilgi alanları ve yetenekleri var. Yeteneklerimizi bir araya getirdiğimizde, yan yana geldiğimizde koşullara boyun eğmek zorunda kalmayız. Gelin değişimin yeni yollarını birlikte arayalım, tartışalım birlikte bulalım. Değişimin öncüsü biz olalım.

ÖNCEKİ HABER

Evrensel Antalya okurları dayanışma gecesinde buluştu

SONRAKİ HABER

MESEM’li gençlerin gözünden MESEM

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa