MESEM’li gençlerin gözünden MESEM
Bu program her şeyden önce vaktimizi ve emeğimizi çalıyor. Bu programda olmasak hem okulda yorulmadan ders dinlerdik hem de kendimize daha çok vakit kalırdı.
Fotoğraf: Pixabay
MESEM öğrencileri
Sincan/Ankara
İSİG verilerine göre geçtiğimiz ocak ayında en az 7 çocuk işçi hayatını kaybetti. Peki bunların kaç tanesi duyuruldu ve neden saklanıyor?
Örnek olarak bir hikaye anlatmak istiyoruz. Bizim gibi MESEM’li bir arkadaşımız işyerinde sobaya odun atmak için her zaman yaptığımız gibi paletleri kırıyordu. Paletin arkasında çivi varmış ve paletleri kırarken de ayağına çivi battı, ayağı kanlar içinde kaldı. Sonrasında patron hastaneye gitmemesi gerektiğini, giderse de olayın işyerinde yaşandığını anlatmaması gerektiğini söyledi. Hatta arkadaşımıza kızarken arkadaşımızın gerekli iş ayakkabısının olduğunu ancak arkadaşımızın giymediğini söyleyerek arkadaşımızı suçladı. Örnek olarak da bizim ayağımızdaki botları gösterdi. Ancak botlar patronun bize işyerinde verdiği ayakkabılar değildi, kendi botlarımızdı.
ÖRTBAS EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Geçim sıkıntısı çeken bir aile çocuklarını iyi şartlarda okutamıyor. Biz de ailemizin geçim sıkıntısı sebebiyle, para kazanmak için MESEM’e geçtik. Arkadaşlarımızın bir kısmı da okulu gereksiz gördükleri için geçiş yaptılar. Bizler ailemize katkı sağlamak için MESEM programına geçerek ani bir şekilde çalışma hayatına atılıyoruz. Bir şey bilmesek bile çalışmak zorunda kalıyoruz. İşyerinin dikkatsizliği ve yeteri kadar önlem almaması durumunda iş kazası meydana geliyor ve işyerleri bunun MESEM’li işçilerin dikkatsizliği olduğunu söyleyerek bu durumu örtbas etmeye çalışıyorlar. Bu durumda patronlar daha çok kazanç sağlarken biz de daha çok zarar görüyoruz. Hem zor şartlarda çalışıyoruz hem de asgari ücret bile kimseye yetmezken bunun üçte birini alıyoruz. Tek olumlu yani ise sistemin verdiği kalfalık, ustalık ve alanın üstüne dükkan açma belgesi. Bu belgeler ile önümüz açılıyor. Ancak bu belgelere de para veriyoruz. Bize göre artı yönü bize neredeyse hiç yok ama fabrikalara var. Bu programda hayatımızı riske atıyoruz. Patronlar paradan başka bir şeyi umursamadığı için yaşanan iş cinayetlerine de kazalarına da önlem almıyor. Öğrencilerin sağlığından sorumlu olan MEB de bizim için bir şey yapmıyor. Soruyu cevaplayacak olursak MESEM sisteminin ve patronların zarar görmemesi için bu haberleri duyurmuyorlar.
BU PROGRAMDA EĞİTİM YOK
Bu program fabrikaların, işyerlerinin ücretsiz işçi çalıştırması için var. Bu programın bu kadar yaygınlaşmasının sebebinin fabrikalara ve işletmelere maliyetsiz işçi desteği vermek için olduğunu okuduk. Ancak bu programda öğrencileri kullanmak yerine gerçekten eğitim verilmeli. Bu program her şeyden önce vaktimizi ve emeğimizi çalıyor. Bu programda olmasak hem okulda yorulmadan ders dinlerdik hem de kendimize daha çok vakit kalırdı. Bu programda okulda 1 gün ders alıyoruz. Onda da aldığımız dersleri de hocalar zaten çok umursamıyor. Sırf sınavda sorabilmek için, laf olsun diye anlatıyorlar. Akıllı tahtadan video açıyorlar, sürekli yazı yazdırıyorlar ancak 2 kelime ders anlatmıyorlar. Hatta öğretmenlerimiz, bizim onları duymadığımızı düşündüğünü bir sırada öğrencilerin boş vaktinin kalmamasını, her gün çalışmak zorunda kalmalarını söylediler. Anladık ki öğretmenler de bizim tarafımızda değil.
DENETİMLER YAYGINLAŞSIN CEZA KESİLSİN
Bu iş kazalarının önlenmesi için denetimler yaygınlaşmalı, cezalar kesilmeli. Patronların tek derdi para. Canlarına bir şey gelsin paralarına gelmesin. Bu yüzden cezaların verilmesi etkili olur. Tezgahın başına geçmeden önce de bir güvenlik eğitimi verilmeli. Birçok arkadaşımız işe başlayalı iki gün olmasına rağmen tezgahın başına geçiriliyor. MESEM’li öğrencilerin en baştan bu programa başlamaması için ise ailelerinin güzel bir koşulda yaşamaları lazım. Yani ailelerin öğrencilere destek çıkabilecek durumları olması azım ki öğrenciler derslerini dinleyip okulda kalabilsinler.
