Sömürünün dozu ölüme vardı
Eğitim, en temel hakkımız olan yaşam hakkımıza elini sürmesin istiyoruz. MESEM bir cinayettir ve biz bu cinayetin sorumlularına artık boyun eğmek istemiyoruz.
Fotoğraf: Pixabay
TÜROB 50. Yıl Şişli MTAL öğrencisi
İstanbul
Merhaba, ben bir MESEM öğrencisiyim. Aslında MESEM denilen bu sermaye yanlısı sistem ilk çıktığı günden beri; tamir atölyelerinde, sanayilerde, elektrik şirketlerinde, bilgisayar şirketleri ve otellerde bizim gibi on sekiz yaş altı ve Türkiye de dahil birçok ülkenin kanununda çocuk statüsünde olan vatandaşları ucuza sömürme sistemidir.
Bırakın sömürülmeyi, mobbing’e uğramayı, bu sermaye artık canımızı almaktan bile çekinmiyor ve her şeyde olduğu gibi bu suçlarından da ceza almıyorlar.
EĞİTİMİ BAHANESİYLE CANIMIZI RİSKE ATMA!
Biz eğitim sisteminde gerek liyakatsizlik gerekse yetersizlikler yüzünden bir meslek öğrenmek için başvurduğumuz bu MESEM denilen sistemde artık can vermek istemiyoruz. Yaklaşık beş ayda sekiz arkadaşımızı canından eden ve birçoğunun da hayatını karartan bu sistemi reddediyoruz!
Bu ülkede biz çocuklar yıllardır gerek siyasi eylemlerle gerek polis şiddetiyle gerekse sadece ekmek almaya giderken katlediliyoruz. Çocuk olarak tanımlanan bizler bu sermaye düzeninde çocukluğu ucuz iş gücü olmakla, canımızın işimizin yanında bir kıymeti olmaması gerçeğiyle tanıdık. Söyler misiniz hangi ülkede Arda Tombul arkadaşımız gibi fabrikalarda can veriyoruz? MESEM sistemi bu iktidarın çocukları canından ederken kullandığı son araç. Ve bu sefer buna eğitim diyorlar.
Eğitim, en temel hakkımız olan yaşam hakkımıza elini sürmesin istiyoruz. MESEM bir cinayettir ve biz bu cinayetin sorumlularına artık boyun eğmek istemiyoruz.