19 Şubat 2024 11:21

Çöllolar'da 9 madenciye 13 yıldır ulaşılamadı | Elbistan'da madenci yakını: İliç'te aynı acıları tekrar yaşadık

Elbistan Çöllolar madeninde meydana gelen çökmede toprak altında kalan 9 madenciye 13 yıldır ulaşılamadı. Madenci yakını, Soma'da Bartın'da ve şimdi İliç'te aynı acıları tekrar yaşadıklarını anlattı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Erzincan İliç’te Anagold’a ait altın madeninde meydana gelen siyanürlü liç yığınındaki çökme, 9 kişinin hâlâ 50 milyon metreküp toprak altında olduğu Afşin-Elbistan Çöllolar maden katliamını hatırlattı. 13 yıldır yakınlarının kemiklerine dahi ulaşamayan madenci yakınları İliç'te meydana gelen çökmeyle aynı acıları tekrar yaşadıklarını ifade etti.

Maden faciası, Ciner Grubu tarafından Afşin-Elbistan B Termik Santrali’nin kömür ihtiyacının karşılanması amacıyla 2009 yılında faaliyete geçen Çöllolar Kömür sahasında yaşandı. Geçen 2 senelik süreçte pek çok kez uyarıları yapılacak olan iş kazasının ilki, 6 Şubat 2011'de gerçekleşti. Yaşanan şev kaymasında Yaşar Alkaya (51) isimli bir işçi yaşamını yitirirken, 10 işçi de yaralandı. 4 gün sonra 10 Şubat 2011’de gerçekleşen ikinci şev kaymasında ise 10 maden işçisi 2,5 kilometrekarelik bir alanda 50 milyon metreküp toprağın altında kaldı. Toprak altında kalan işçilerden sadece Ruşen Demir’in cansız bedenine ulaşıldı. Jeoloji Mühendisi Halil Tatlı, Maden Mühendisi Nail Yılmaz ile işçiler Hacı Mehmet İpek, Muhsin Koşan, Kemal Elmas, Cuma Yıldırım, Adnan Demir, Tuğran Gökhan ve Aydoğan Polat yapılan tüm aramalara rağmen hâlâ bulunamadı.

Maden katliamına ilişkin davada 6 yıl sonra karar çıkmış, taksitle para cezası verilmişti. Davada mahkemenin de sorumluluklarının altını çizdiği Elektrik Üretim Anonim Şirketinin (EÜAŞ) üst düzey yetkilileri yargı önüne çıkarılmamış, EÜAŞ çalışanları beraat etmişti. Davada Park Teknik AŞ’de görevli 4 kişiye 4'er yıl 2'şer ay hapis cezası verilmiş, bu ceza 91 bin 200'er lira para cezasına çevirilmiş, bu cezanın da 24 ay taksitle ödenmesine hükmedilmişti.

AİLELER 13 YILDIR YAKINLARINI ARIYOR

Göçük altında kalan ve kendisine ulaşılamayan Ali Muhmani Koşan’ın kardeşi Muhsin Koşan, 13 yıllık mücadelesini Mezopotamya Ajansı'ndan Ceylan Şahinli'ye anlattı.

Ağır iş makinesi ustası olan 2 çocuk babası kardeşi Muhsin Koşan’ın işe ilk başladığı süreçte 12 saate varan mesailerde çalıştırıldığını anlatan Koşan, bu alanda sürekli göçük yaşandığına dikkat çekti.

DEPREMDEN KAÇIP MADEN GÖÇÜĞÜNDE CAN VERDİ

Koşan, kardeşinin 1999 yılına kadar İstanbul’da kargo görevlisi olarak çalıştığını belirterek, “Gölcük depremi ile birlikte kardeşim enkaz altında kalma korkusu sebebiyle ağır bir travma yaşadı. Sonra bir akrabamızın söylemesiyle bu işe başladı. İlk kaza yaşandığında bizi arayarak, ‘Biz de orada olabilirdik’ dedi. O olaydan sonra çalışmak da istemedi. İkinci göçük yaşanmadan önce onlar orada kalan makinaları çıkarmak için oraya gidiyorlar. O sırada göçük altında kalıyorlar" diye anlattı.

"ARAMALAR OYALAMAYA YÖNELİKTİ"

Aramaların göstermelik olduğunu anlatan Muhsin Koşan, "Oraya vardıktan sonra 1, 1 buçuk sene göçüğe gidip geldik, ancak hiçbir sonuç alamadık. Arama faaliyetleri dedikleri şey, zaten yüzeysel bir şeydi. İlk günler termal kameralarla, helikopterle üzerinden uçarak yaptıkları bir aramaydı. Canlı arama faaliyetleriydi bunlar ve bizleri oyalamaya yönelikti” ifadelerini kullandı.

ADİL YARGILANMA TALEBİNE KARŞI AZARLAMA

13 yıldır göçük altında kalan kardeşinin kemiklerini dahi alamadıklarını dile getiren Koşan, bu süreçte hem resmi kurumlar hem de iktidar medyasının kendilerine dönük sessizliğine tepki gösterdi. Koşan, “Bize başsağlığına gelen bürokratlar, dönemin milletvekilleri, ‘Karşınızdakiler çok güçlü, bunlar herkesi sustururlar aman iyi bir avukat bulun, biz iyi avukatlar tanıyoruz’ dediler. Öte yandan çok tanınan bazı gazeteciler bizi programlarına çıkarırken, ‘Lütfen firmanın, şahısların ismini söylemeyin' diyerek bizi uyardılar. O dönemin çok önemli bir devlet yetkilisiyle yaptığım konuşmada, adil yargılanma talebine karşılık bana, ‘Siz düne kadar onların kapılarında ekmek dileniyordunuz’ dedi” diye aktardı.

"SOMA, BARTIN, İLİÇ... AYNI ACILARI YENİDEN HATIRLADIK"

Dava sürecinin uzamasıyla her gün aynı acıyı yaşadıklarını ve duruşma salonlarında mağdur edildiklerini ifade eden Koşan, bu nedenle şikayetlerinden vazgeçmek durumunda kaldıklarını kaydetti. Koşan, 3 kez bilirkişi raporunun değiştiği davalarında yıllarca çıkmayan kararın şikayetlerini geri çekmeleriyle ilk duruşmada verildiğini söyledi. Erzîngan’da yaşanan maden katliamıyla yeninden aynı süreci yaşadıklarını belirten Koşan, kayıp yakınlarının acısını paylaştıklarını belirtti. Koşan, şunları söyledi: “Sesimizi duyuramadık. Bu süreçte yalnız kalmamak çok önemli. Medyaya önemli bir iş düşüyor. Bizim için yargılanma süreci adil olmadı. Bizim davamızda eğer adil bir karar çıksaydı bizden sonra Soma, Bartın ve son olarak İliç’te yaşanan facia ve daha birçoğu yaşanmayacaktı. Madenciler hayatları ile bedel ödemeye devam etmesin. Faillerin ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalması gerekiyor. Onların acılarını paylaşıyoruz.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kısa vadeli dış borç stoku aralıkta yükseldi

SONRAKİ HABER

Husiler, Kızıldeniz'de İngiliz gemisini, Hudeyde'de ABD İHA'sını vurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa