Kristal-İş bu aşamadan sonra taviz verilmesin

Şişecam işçisi
Balıkesir

Ben Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Şişecam fabrikasında çalışan bir işçiyim. Fabrikamızda Türk-İş Konfederasyonuna bağlı Kristal-İş Sendikası örgütlü.

İçinde bulunduğumuz toplu sözleşme süreci, Kristal-İş Sendikası Balıkesir Şubesine kayyum atanması ve son zamanlarda emekli olmaya hak kazanan işçilerin işten çıkarılmasına ilişkin görüş ve düşüncelerimi Evrensel gazetesine yazmaya karar verdim.

Sendikamız Kristal-İş, Şişecam işvereni ile bizler adına birçok iş yerini kapsayan toplu iş sözleşmesi süreci yürütüyor. 28. dönem toplu sözleşme süreci normalden geç başladı. Toplu sözleşme öncesi her şube iş yerlerinde işçilerle ücretler ve sosyal haklar ile ilgili çalışmalar yaptı. Ücretler 6 aylık, sosyal haklar 1 yıllık olarak belirlenecek. Şubelerin işçilerle yaptıkları görüşmeler sonucu ücret artışının ortalaması yüzde 216 olarak belirlendi. Ancak sendika genel merkezi bu rakamı çok gördü ve işverenin kabul edebileceğini düşündüğü yüzde 150 artışa sabitledi. Yine sosyal hakları da yüzde 200’e sabitledi.

ZATEN PAZARLIK BİZİMLE BAŞLADI

Toplu iş sözleşmesi için yapılan ilk toplantıda işveren temsilcileri istenen artışların çok olduğunu, ellerinde çok stok bulunduğunu, ekonomik sıkıntılar, faizlerin yüksekliği vb. birçok bahaneler öne sürmüş.

Sendikamız da hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntılar, artan fiyatlar vb. nedenlerle işçilerin mağduriyetini öne sürerek isteklerinin altını doldurmaya çalıştı. İşveren temsilcileri taleplerimizi aşağı çekerek toplu sözleşmeyi oldubittiye getirip bir an önce sonuçlandırmak istiyor.

Çünkü işveren temsilcileri bu süreç uzarsa ve seçimden sonraya kalırsa ülkenin ekonomik olarak daha da olumsuzluklar yaşayacağını ve işçilerin öne sürdüğü taleplerin eriyeceğini, ek talepler isteyebileceğini ve işçilerin belki direniş ve eylemlere geçebileceğini düşünerek bir an önce bitirmek istiyor. Talepler aşağı çekilirse anlaşma sağlanır. Burada sendikamızın talebinde direnmesi gerekiyor. Zaten isteklerimizi aşağı çekti. Taviz vermemesi gerekiyor. Biz işçilerin de gelişmelerle ilgili bilgilendirilmesi ve onaylarımızın alınması gerekiyor.

Başka bir konumuz ise tam da toplu sözleşme sürecinde Balıkesir Şubesine mahkeme kararı ile kayyum atanması. Fabrikamız Gebze’den Balıkesir’e taşınırken şubemizin de taşınmasına karar verilmişti. Bir taraftan Balıkesir Temsilciliği olarak geçerken diğer yandan sendika şubesi fiili olarak Balıkesir’deydi.

Sendikamızın son genel kurulunda önceki başkan ve yönetim tekrar seçildi. Bu yönetim merkeze muhalif olarak biliniyor. Seçimlerden sonra genel kurulda kaybeden arkadaş sendika merkezini, ‘Şubeyi nakletme yetkisi olmadığı’nı belirterek mahkemeye verdi.

Mahkeme önce Balıkesir Şube yönetimini haklı gördü ve onayladı ancak buna itiraz edildi. İtiraz sonucu bu kez mahkeme şubenin taşınmasını haksız buldu. Sonuç olarak kayyum atadı. Şimdi tam da toplu sözleşme sürecinde kongre yaşayacağız. Şubenin itirazı da var. Bakalım sonuç ne olacak. Tabii bu durum biz işçiler için kazanım sağlamayacak.

100 CİVARINDA İŞÇİ ATILDI

Bir de son günlerde iş yerlerimizden işçi çıkarmalar başladı. Fabrikamız Gebze’den Balıkesir’e 200 işçi ile gelmişti. O dönemde emekli olanlar oldu. Gebze’den gelen işçiler 150 civarındaydı. Yeni işçiler alındı ve sayı 400 oldu. Sendika genel merkezi Şişecam işvereni ile bir protokol yaptı, EYT kapsamındaki ve diğer emekliliği gelen 100 civarında işçi, göstermelik olarak 55 yaş sınırı konularak işten atıldı.

En çok da Eskişehir’den işçi çıkarıldı. Balıkesir’de de 3 arkadaşımız işten atıldı. Tabii bu şekilde işten çıkarılınca alınacak tazminat miktarı azalıyor. İşçiler bu duruma öfkeli ve çok rahatsız. Emekliliği hak etmek tek başına işten çıkarılma nedeni değildir. Birçok arkadaş yasal yollara başvurdu. Haklarını arıyorlar. Ne yazık ki bu durumun sorumlusu sendika genel merkezidir. Sendikanın işverenlere bir nevi kıyağıdır.

Sendikaların gidişatı iyi değil. Sendikalar yıprandı. Yıpratıldı. İşçilerin sendikaya güvenleri giderek azalıyor. Sendika başkanları koltuklarını bol kazançlı mevkiler olarak yıllarca terk etmiyorlar. 

Bizler birliğimizi bozmazsak ve haklarımızı elde etmek için kendi temsilcilerimizle birlikte dik durursak kazanan biz oluruz.