İktidarın gündeminde İş Kanunu’nda değişiklik var
AKP iktidarı İş Kanunu’nda değişiklik yapmayı hedefe koydu. Yapılacak değişiklik önceki gün iktidara yakın gazeteler tarafından tek bir ağızdan çıkmışçasına servis edildi.
Fotoğraf: Akın Çeliktaş/DHA
Murat UYSAL
İstanbul
AKP iktidarı orta vadeli program (OVP) ve 12. kalkınma planındaki hedeflerini yasal bir zemine oturmak maksadıyla İş Kanunu’nda değişiklik yapmayı gündeme aldı. İlk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Verimliliği artırmayı hedefliyoruz” diye dile getirdiği İş Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklik, iktidara yakın gazeteler tarafından dün tek bir ağızdan çıkmışçasına servis edildi. Esnek çalışmanın ve güvencesizliğin merkezde olduğu değişiklik işçilerin yararınaymış gibi anlatıldı. Değişiklikte geçen esnekliğin yutan eleman olduğunu söyleyen Dr. Murat Özveri çalışmanın yanına geldiğinde beraberinde güvencesizliği getirdiğini söyledi. Akademisyen Özgür Müftüoğlu da yapılması planlanan değişiklikle hükümetin uluslararası ve ulusal sermayenin ucuz iş gücü ve düşük maliyet taleplerini yerine getirme çabası içerisinde olduğunu anlattı.
“KIDEM TAZMİNATI DA RİSK ALTINDA”
30 milyonu aşkın çalışanı doğrudan ilgilendirecek değişiklikler Yeni Şafak ve Türkiye gazetelerinde, “İş Kanunu’nda değişiklik için hükümet düğmeye bastı. Çalışma hayatına ilişkin dağınık mevzuat tek bir çatıda toplanacak” ifadeleriyle yer aldı. AKP iktidara geldiği günden bu yana sık sık İş Kanunu’nda değişiklik yapmaya yeltendi, bütünüyle yasal dayanağa oturtamasa da fiili olarak esnek ve güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştırdı. Uluslararası sermayenin Türkiye’den talebi olan ucuz iş gücüne giden yollardan biri olan esnek çalışmanın Türkiye’de ilk kez gündeme geldiğinde işçinin lehineymiş gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını belirten Akademisyen Özgür Müftüoğlu, “Esnek çalışma işverenin işçiyi istediği süreler içinde, esnek ücretlere, istediği gibi çalıştırması anlamına geliyor. Esneklik hem güvenceyi ortadan kaldırıyor hem de çok daha yoğun çalışmasına neden oluyor” dedi. Müftüoğlu, esnek çalışmayla işçinin çalışma sürelerinin değişkenlik göstereceğinden kıdem tazminatı hakkını da kaybedeceğini, patronun işçiye tazminat dahi ödemeden işçiyi işten atmasına imkan sağlayacağını, dolayısıyla doğrudan patronların maliyetini düşürmek üzerine bir değişiklik olduğunu söyledi.
“SENDİKALARIN KARŞI ÇIKMASI GEREKİYOR”
Uluslararası sermayenin önemli ölçüde Türkiye’den talebinin bu esnekleşmenin sağlanması olduğunu anlatan Müftüoğlu, “Türkiye zaten ucuz iş gücü sayesinde küresel rekabette yer almaya çalışıyor. Dolayısıyla maliyeti ve sorumluluğu işverenler açısından azaltacak bir düzenleme planlanıyor. AKP iktidarı seneler içerisinde bunun büyük çoğunluğunu fiili olarak hayata geçirdi, bugün de bunun son noktasını koymaya yasal bir zemine oturtmaya çalışıyorlar. Bütünüyle emek piyasasını esnekleştirmeyi yasa altına almayı hedefliyorlar. Hükümet yeni bir hamleyle uluslararası ve ulusal sermayenin taleplerini yerine getirme çabası içerisinde. Bu Türkiye’deki emekçilerin daha da güvencesizleşmesi pahasına olacak, daha düşük ücretlere daha yoğun çalışmalarına neden olacak. Bu esnekleşme uygulamaları arttıkça Türkiye’de iş cinayetleri de artacak” diye konuştu.
AKP iktidarının bu değişikliği 20 yıldır tartıştığını söyleyen Müftüoğlu, “Değişikliğin neler getireceğini defalarca kez konuştuk, bu nedenle kafalarda bir karışıklık olmaması gerekiyor. İş Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklik için işçi sendikalarının emek meslek örgütlerinin buna örgütlü bir biçimde karşı çıkması gerekiyor ancak maalesef orada da bir hareket göremiyoruz” dedi.
“İŞÇİSİZ İŞ HUKUKU YARATILMAK İSTENİYOR”
Dr. Murat Özveri de esneklik iddiasında olan bir düzenlemenin işçiye fayda sağlamayacağını ifade etti. Özveri şunları söyledi: “Esneklik denilen olayın altını kazırsanız; işçiyi koruma, işçi lehine yorum ilkesi gibi iş hukukunu iş hukuku yapan temel ilkelerin ortadan kalkması, etkisizleşmesi sonucu çıkar. İşçisiz iş hukuku yaratılmak isteniyor. İşveren iradesinin kanunun önüne geçtiği, tüm sınırlandırmalardan işverenin kurtulduğu, örgütlenme hakkının erozyona uğradığı, dolayısıyla da düşük ücret üzerinden küresel piyasalarda rekabet etmeye dönük ekonomik modelin kendini yeniden üretmesinin altyapısının hazırlandığı bir yasal düzenlemedir.”