20 Şubat 2024 13:21
/
Güncelleme: 14:03

Atina’da mor çiçekler ve öğrenciler: Nehir geriye akar mı?

Atina’nın en çok yürünen caddelerinden birinde, 1965 yılında öldürülen devrimci bir öğrencinin gözleri mücadeleye çağırıyor. Bugünün öğrencileri önünden geçerken şarkı söylüyor: Nehir geriye akmaz.

Atina’da mor çiçekler ve öğrenciler: Nehir geriye akar mı?

Fotoğraf: Elif Görgü/Evrensel 

Elif GÖRGÜ
Atina

Atina’nın merkezinde, para yetmeyince inşası yarım kaldığı için asla herhangi bir stadyuma ulaşmayı başaramadığı halde adı yine de stadyum (Stadiou) olan caddede yaşlı bir kadın, elindeki mor çiçekleri lüks bir otelin caddeye bakan mermer sütunlarından birine asılmış, zamanında griyken yaşlanınca kahverengiye dönüşmüş metal bir levhaya iliştiriyor. Levhanın üzerinde bir yüz ve zor da olsa bir isim seçiliyor: Sotiris Petroulas.

Kadının adı ise Popi. Küçük mor çiçeklerini tek tek, özenle demire geçiriyor, metal gerçek bir renge kavuşuyor.

-Arkadaşın mıydı?

-Yoldaşımdı.

Yoldaşının, Sotiris'in, 21 Temmuz 1965’te tam burada polis tarafından öldürüldüğünü söylüyor Popi. Sadece 22 yaşındayken. Uzun uzun Yunanca anlatıyor, çok azını anlıyorum. Sotiris’in öğrenci olduğundan, demokrasi için yürüyüşe katıldığından ve bunun için öldürüldüğünden bahsediyor. Arada Başbakan Miçotakis’in babasının adı ve hain kelimesi aynı cümlede geçiyor. Bir ara şarkı söylemeye başlıyor. Sotiris’in adına şarkı yazıldığını sonradan öğreniyorum. “Mavi gözlerin bizi çağırıyor” diyor şarkı. Paslı metal biraz daha canlanıyor. Başlangıçta renksizlikten yüzünü seçemediğim levha, faşistlerin baskısı nedeniyle köyden Atina’ya göçmüş bir çiftçi ailesinin mücadeleci genç oğluna daha çok benziyor şimdi…*

Popi, anlayabildiğim cümlelerinden birini daha söylüyor o arada: “Öğrenciler bugün hâlâ bu yolu yürüyor.”

Gerçekten de Yunanistan’da öğrenciler, hâlâ ve özellikle de bugünlerde en çok bu yolu yürüyor. Bazen biraz ilerideki meclis binası önünden, bazen de meclisle aynı cadde üzerindeki Atina Üniversitesinden başlayan yürüyüşler, dönüp dolaşıp mutlaka Stadiou Sokağı’ndan geçip yeniden meclis önüne ulaşıyor. Yürüyüşlerin nedeni yüksek öğretimin özelleştirilmesi. Popi’nin, babasını da sevmediği mevcut Başbakan Kiryakos Miçotakis ve hükümeti, Yunanistan Anayasası’na aykırı olmasına rağmen özel üniversitelerin açılmasına izin verecek bir yasa teklifini meclise sunmaya hazırlanıyor. Bu yüzden kamusal, nitelikli ve ücretsiz eğitim talep eden pankartları, özelleştirmeye hayır diyen sloganları ve “Nehir geriye dönmez” diye başladıkları şarkılarıyla sadece Atina’nın değil Yunanistan’ın sokaklarını dolaşıyorlar öğrenciler.

ALTI HAFTADIR SÜREN MÜCADELE

"Yunan hükümeti, Avrupa Birliği’nin ve Bologna eğitim politikasının emirlerine uyarak, özel üniversitelerin kurulması için yeni bir yasa tasarısı hazırlıyor. Bu tasarı yükseköğretimin sadece kamusal ve ücretsiz olabileceğini söyleyen Yunan Anayasası’nın 16. maddesine aykırıdır” diye açıklıyor Melianna.

Melianna Makari, Atina Politeknik Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Öğrencisi.

Melianna Makari

Fotoğraf: Melianna Makari'nin kişisel arşivinden

Devam ediyor: "Özel üniversitelerin kurulması, yıllardır yapılmaya çalışılan çeşitli eğitim reformlarının yönünü belirleyecek ve aynı zamanda eğitimi tamamen bir kâr alanına dönüştürecek. Kamu ve özel üniversitelerin bir arada var olması ve aralarındaki rekabet, kamu üniversitesinin tamamen bozulmasına, bilgi ve araştırmanın yalnızca piyasanın ihtiyaçlarına daha geniş bir şekilde uyarlanmasına, kamu kurumlarında da harçların varlığının yaygınlaşmasına, sınıfsal engellerin keskinleşmesine ve çalışma perspektifimizin tamamen çözülmesine yol açacak. Daha da esnek ve kolay sömürülebilir bir iş gücü yaratılacak.” 

Ne Melanna’nın ne de özelleştirmeye karşı mücadele eden diğer Yunan gençlerinin bu iddialarını kanıtlamak için uğraşmalarına gerek var. Tüm kanıtlar eğitimde özelleştirmeyi yıllar önce gerçekleştirmiş komşu Türkiye ve çok sayıda başka ülkede halihazırda mevcut.

"TASARIYI GECİKTİRMEYİ BAŞARDIK"

Benzer bir geleceği engellemek için Yunan öğrenciler altı haftadır üniversite kampüslerinde kitlesel öğrenci toplantıları gerçekleştiriyor, her toplantıya yüzlerce öğrenci katılıyor ve mücadele biçimlerine karar veriyorlar. Hâlâ 100’den fazla okulda işgal eylemleri sürüyor, kitlesel yürüyüşler ve protestolarla hükümet uyarılıyor.

Yunanistan'da yürüyen gençler

Fotoğraf: Elif Görgü/Evrensel 

“Tasarının sunulmasını geciktirmeyi başardık” diyor Melianna: “Bugüne kadar tüm üniversite camiası, öğrenciler ve sendikalar, öğrencilerin kamusal ve parasız eğitim mücadelesini pratikte destekledi ve öğrenci hareketini işçi hareketiyle birleştirmeyi ve özelleştirme politikalarına ve daha geniş anlamda kapitalist sistemin kârları hayatlarımızın ve ihtiyaçlarımızın üzerinde tutan politikalarına karşı çıkmayı birlikte başardı.”

Öğrenciler bu akşam da sokakta olacaklar. Ancak bu kez ülkenin farklı kentlerinden traktörleriyle yola çıkan, tıpkı bugün eğitime yaptığını daha önce tarımda yapan ve tarımı özel şirketlere devrettiği için köylüleri üretemez ve yaşayamaz hale getiren neoliberal politikaya karşı Atina’ya gelecek olan köylüler ve onları destekleyecek olan işçi sendikalarıyla buluşmak için.

28 Şubat’ta ise birçok sektörde greve çıkılacak.

Yunanistan sokaklarında ve tabii ki Atina’nın Stadiou Caddesi’nde de mücadele trafiği yoğun yani. Nehir geriye akmayacak, Yunanistan köylüleri, işçileri ve öğrencileri, bugüne kadar birçok defa geçtikleri o sokaklarda bir kez daha ve birlikte ilerleyecekler. Sotiris’in mavi gözlerinin ve sınıf mücadelesinin çağrısının peşinden…

*Dönemin monarşi ile yönetilen Yunanistan’ında Kral 2. Konstantinos, seçimleri kazandığı halde “Orduya solcuların sızmasına izin verdiği” iddiasıyla Başbakan Yorgo Papandreu’yu görevden alır. Bu siyasi darbeye katılan bir grup milletvekilinin öncüsü bugünkü Başbakan Kiryakos Miçotakis’in babası Konstantinos Miçotakis’tir. Yunanistan halkı bu darbeyi protesto için sokaklara çıkar. Bu dönem “Iouliana” yani “Temmuz Olayları” olarak tarihe geçer. Çiftçi olan ailesi köydeki faşist grupların baskısıyla Atina’ya göçmüş olan Ekonomi Öğrencisi Sotiris Petroulas da 21 Temmuz’daki yürüyüşe katılanlar arasındadır. Petroulas’ın katili hiç yakalanmaz ancak halk onu polisin öldürdüğüne inanıyor. Petroulas, o dönem liderliğini Ünlü Müzisyen Mikis Theodarakis’in yaptığı Lambrakis Gençliği adında bir örgütün üyesiydi. Örgüt, adını 1963’te öldürülen Grigoris Lambrakis’ten almıştı. Theodarakis sonradan yoldaşı Petroulas için bir şarkı besteledi. 1967’de ise askeri darbe geldi. Askeri cuntayı yıkıma götüren en önemli eylemlerden biri de öğrenci hareketinin Politeknik Direnişi olacaktı.

Evrensel'i Takip Et