Yunanistan'da işçiler, köylüler ve gençlik tek ses oldu
Yunanistan’da çiftçiler traktörleriyle başkent Atina’daki meclis önünde AB'nin tarım politikalarını protesto etti. İşçi sendikaları, kitle örgütleri ve öğrenci birlikleri de çifçilere destek verdi.
Fotoğraf: Evrensel
Seyit ALDOĞAN
Atina
Yunan köylülerin AB ve hükümetin ortak tarım politikalarına karşı başlattığı eylemler dördüncü haftasını doldururken köylü koordinasyon komitelerinin aldığı karar doğrultusunda Batı Trakya'dan Girit adasına kadar on binlerce köylü başkent Atina ve ükenin elli kadar bölgesinde güçlü protesto eylemleri gerçekleştirdi. Atina'da işçi-emekçi ve gençliğin verdiği destekle oldukça kitlesel bir gösteri düzenlenirken gümrük kapıları ve ana arterlerde barikatlar kurularak ulaşım durduruldu.
February 20, 2024
Ülke genelinde kurulan barikatlarda tüm köylülerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda alınan kararlar doğrultusunda; hükümetin hareketi bölme ve "kırıntılarla" içini boşaltma taktiklerinin üretemez duruma gelen köylülerin temel sorunlarını çözmeyeceği ve yoksullaşmanın devam edeceği vurgulanmıştı. Barikatları daha da güçlendirmek kararı alınan toplantılarda tüm işçi-emekçi ve gençliğin desteğini alarak eylemleri yaygınlaştırma kararı alınmıştı.
Dün sabah saatlerinde Teselya ovası ve Atina'ya yakın barikatlardan yola çıkan yüzlerce traktör ve tarım araçları saat 17.30 sıralarında kentin merkezi meydanlarında toplanarak meclis binasının bulunduğu Sintagma meydanına yürüdüler. Ana arterler ve kent girişlerinde kurulan polis barikatlarının uyarısını dinlemeyen köylüler şehir girişlerinde ve toplanma kararı verilen tüm alanlarda binlerce işçi emekçi ve genç tarafından karşılandı.
February 20, 2024
Köylü koordinasyon komitelerinin çağrısı üzerine ortak bir bildiri yayınlayan ve içlerinde metal, enerji, liman, tersane, ilaç, inşaat, gıda sektörleri gibi işçi federasyonları ve çok sayıda işçi sendikasının ortak olarak kaleme aldığı basın bildirisinde; köylülerin direnişlerinin aynı zamanda işçi ve emekçilerin direnişi olduğu vurgulanmış ve "onlar kazanırsa bizde kazanırız" denerek tüm emekçiler mücadeleye çağrılmıştı.
Haftada 5 gün günde 8 saat çalışma, ücretlerin yükseltilmesi, sosyal güvenlik, parasız eğitim ve sağlık gibi işçi ve emekçilerinin talepleri ile doğal afetlerden kaynaklanan tüm zararların ödenmesi, tarım araç ve gereçlerinde katma değer vergisinin ve akaryakıt vergilerinin kaldırılması, ilaç ve gübre fiatlarının düşürülmesi, ucuz kredi verilmesi, ucuz elektrik, yeni ortak tarım politikaları planının uygulanmaması vb. taleplerin birleşmesi alanlarda tek ses ve tek yumruk oldu.
Özel üniversitelere izin veren yasa tasarısına karşı okulları işgal eden öğrenciler de yoğun olarak gösterilerde yer aldılar ve işçi-emekçi ve köylü hareketinin yanında olduklarını belirten pankartlar açtılar.
Hükümetin gelir dağılımını etkileyeceği ve bütçe planlamasını sekteye uğratacağı propagandasıyla taleplere sırtını dönmesi köylüler içinde büyük tepki topladı. Silahlanmaya milyarlar yatırıldığını, sanayicileri koruyup kollayan önlemlerin alınmasında tereddüt gösterilmediğini, işçi-emekçi ve köylülerin talepleri gündeme geldiğinde ise "rekabetçi ekonomi" ve "rekabetçi tarım politikaları" propagandasının yapıldığını söyleyen tarım üreticileri, yıllardan beridir izlenen ortak tarım politikalarının, köylüleri kapitalist tarım çiftliklerine, gıda, ilaç, tohum ve tarım araçları tekellerine kurban etme üzerine kurulduğunu vurguladı.
Polisin izin verilmeyeceği açıklamasına rağmen meclis önüne kadar gelen çok sayıdaki traktörün selektörlerini yakarak ve korna çalarak sloganlara eşlik ettiği gözlendi. "İşçi-köylü, gençlik tek ses, tek yumruk", "Hakkımızı almadan geri çekilmek yok", "Tarım üretimi olmadan gelecek olmaz" gibi sloganların atıldığı miting aynı zamanda çoşkusuyla da dikkat çekti.
On binlerce göstericinin katıldığı mitingde ülkenin dört bir yanından gelen barikat temsilcileri kısa konuşmalar yaparak köylülerin taleplerinin karşılanmaması durumunda "Hükümet ve AB'nin traktörlerin egzozlarından çıkan dumanları koklamaya devam edecekleri" vurgulandı ve "üretemez duruma gelen köylülerin hakları verilmezken armatörlere devasa miktarlarda hibelerde bulunulduğu" söylendi.
Teselya ovası bölgelerinden Almiros temsilcisi, "Bir gemiye bir defada verilen elli ton petrolle binlerce çiftçinin uzun süre traktörlerinin yakıt ihtiyacının karşılanabileceği ve binlerce ailenin ekomomik olarak rahatlayabileceği bilinmesine rağmen hükümet AB ortak tarım politikalarında ısrar ediyor" dedi.
Başka bir temsilcisi ise bir yılda halktan yedi milyar avro vergi toplandığını, bu vergilerin tek kuruşunun halka hizmet olarak geri dönmediğini belirtti. Kardiça temsilcisi Kostas Cellas da, 28 martta yapılacak işçi grevlerine köylülerin destek vereceğini ve alanlarda olacaklarını duyurdu. Cellas ayrıca besici ve arıcılarında aralarında olduğunu hatırlattı.
Bütün konuşmacılar ortak mücadele, dayanışma ve birliğin önemine dikkat çekerken ziraat fakültesine bağlı bir öğrenci, gençlik adına konuşma yaparak köylü ve işçi hareketinin yanında olacaklarını vurguladı. Alanda çok sayıda işçi ve emekçinin yanı sıra genç katılımının yoğun olduğu görüldü.
Atina'da bulunan işçi-emekçi sendikaları adına ise İnşaat İşçileri Sendikası Başkanı Yannis Tasioulas konuştu ve "Köylülerin mücadelesi hepimizin mücadelesidir" dedi.
Köylüler, barikatları güçlendirerek hakları olan tüm mücadele biçimleriyle direnmeye devam edeceklerini vurguladı. (DIŞ HABERLER)