İliç raporunda alınmayan önlemler ve ihmaller zinciri var
Bağımsız Maden İş, 9 işçinin siyanürlü toprak altında kaldığı İliç'e ilişkin rapor hazırladı: "Dünyanın en ucuz, düşük maliyetli altın madeni olma" hedefi, çalışmanın her düzeyine yansıtılmıştır.
Fotoğraf: DHA
Bağımsız Maden İş, İliç’te Anagold’a ait Çöpler Altın Madeninde 13 Şubat’ta yaşanan liç yığını göçmesine ilişkin rapor yayımladı. Raporda madendeki iş güvenliğine ilişkin alınmayan önlemler ve göçüğün yolunu adım adım döşeyen koşullar aktarıldı.
"BASİT İŞ ÖNLEMLERİ DAHİ ALINMADI"
Raporda altın arayan şirketlerin işçi sağlığı ve iş güvenliği, ücret seviyesi, kullanılan yöntemlerdeki farklılıklarla Avrupa ve ABD’de başka, Türkiye’de başka çalışma sistemleri kurduğu ifade edildi. 13 Şubat öncesi dönemde de ana firma Anagold ve Çiftay başta olmak üzere taşeron şirketlerin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinde önemli eksikler olduğu ifade edilerek gözlük kullanımı gibi işçilerin alması gereken koruma düzeyi düşük önlemlerdeki eksikliklerin Anagold için sert cezalandırmalara bahane edildiği vurgulandı. 13 Şubat öncesinde ısı düzeyi 1000 Santigrat derecenin üzerindeki ekipmanlara işçilerin yaklaşmadan çalışabilmesini sağlayan mekanizmaların bozulunca tamir edilmesi gibi basit önlemlerin dahi alınmadığı aktarıldı.
"İŞÇİLERİ UYARACAK SİREN DAHİ ÇALINMADI"
13 Şubat günü çatlakların işçiler tarafından tespit edilerek yetkililere bildirdiği bilgisinin yer aldığı raporda son 1 ay içerisinde işçilerin riskin büyük olduğu konusunda endişe duyduklarını defalarca kez dile getirdiği de ifade edildi. Gün içerisinde çalışma alanının bir kısmının kapatıldığı ancak bu bilginin işçilerle şeffaf biçimde iletilmediğine dikkat çekildi. İşçilerin alandan uzaklaşmasını sağlayacak siren çalma vb. yolların dahi kullanılmadığı vurgulandı. Liç yığınına 200 metre uzaklıkta dinamit patlatıldığı, maden sahasında Anagold ve devlet yetkilileri tarafından işçilerin güvende olabileceği söylenen bir “yaşam konteyneri” olduğunun söylendiği ancak bu konteynerin işçilerin molalarında kullandığı konteyner olduğu belirtildi.
LİÇ YIĞININA 8 KAT FAZLA ÇIKILDI
İş güvenliğine ilişkin diğer eksiklikler şöyle sıralandı: Yoğun üretim baskısı, liç yığınında en fazla 25. kata kadar çıkılabilecekken 33 kata kadar çıkılmış olması, liç yığınının bulunduğu alanda en fazla yüzde 10-12 eğim olmasına rağmen Anagold’un yüzde 75-80 eğim oranında bir alana yığma yapması, kayan toprağın 2009-2010 yıllarından itibaren yaptığı ayrıştırma sonucunda kalan toprağın tamamı olması ve 2018-2019 döneminde açılan yığma alanının maliyet nedeniyle kullanılmaması
İŞÇİLER DÖRT GÜN SONRA İŞBAŞINA ÇAĞRILDI
Madende işçilerin dünyada benzer işlerde çalışanlardan en az 7 kat daha ucuza çalıştığı vurgulanarak raporda işçilerin fazla mesaiye de zorlandığı vurgulandı. Raporda 17 Şubat’ta taşeron Çiftay işçilerinin siyanürlü toprağı kaldırmak için işbaşı yapmaya çağrıldığı, kendi iradeleriyle çalıştıklarına dair bir kağıt imzalayarak işbaşı yapmakla 3 ay ücretsiz izne çıkmak arasında bir seçime zorlandığı belirtildi. Çalışma koşullarına itiraz eden işçilerin sürekli savunmaya çağırıldığı, yevmiye kesintilerinin doğal hale geldiği ifade edildi. 13 Şubat’tan beş gün önce gönüllü biçimde Acil Müdahale Biriminde bulunan işçilerin bu görevden ayrılmak istemesi “toplu eylem” olarak değerlendirilerek 13 Şubat gününde işçiler bu konuda savunma vermeye zorlandığı aktarıldı.
İŞÇİLERE DÜZENLİ SENDİKAL BASKI
İşçilere onay belgesi imzalatarak çalışma alanlarında araç ve servislere düzenli görüntü ve ses kaydı yapan cihazların yerleştirildiği bilgisine yer verilerek işçilerin üzerinde sendika değiştirmelerine yönelik baskı da olduğu, faciadan üç gün önce Bağımsız Maden İş’e üye olan işçilere tehdit maili attığı aktarıldı. Anagold’un toplu iş sözleşmesine tabii olan tüm üyelerine yatırması gereken 10 bin TL’yi sadece Türkiye Maden-İş’ten istifa etmeyen işçilere ödendiği vurgulandı. Primin de devamlılığa bağlandığı, devamsızlığa ek olarak iş kazası geçirilmesinin ve bir işçinin iş kazasının tutanak tutularak kayda geçilmesi durumunda bütün Anagold işçilerinin priminin kesildiği aktarıldı. Bu şekilde iş güvenliğine ilişkin yaptırımların askıya alındığı vurgulandı. 13 Şubat sonrasında işleyen hukuki sürecin şirket lehine olduğu ifade edildi. (İstanbul/EVRENSEL)