10 Mart 2013 04:10

Tiyatroda eleştiri üzerine

GENEL olarak eleştirinin, özel olarak da tiyatro eleştirisi tarihinin uygarlık tarihi kadar eski olduğunu söyleyebiliriz. Tiyatro eleştirisi tarihi için daha belirgin olabilir ve tiyatro eleştirisi yazılı tiyatro tarihi kadar eskidir, diyebilir ve bu tarihin Eski Yunan’dan başladığını söyleyebiliriz. Hatta Aristoteles’in Poetika’sının &cced

Tiyatroda eleştiri üzerine
Paylaş

Prof. Dr. Hasan Anamur*

 

TARİHTEN BİR KAÇ ÖRNEK

Bir başka örnek olarak Molière’i yıpratmak için bu ustanın oyunlarına ve yaşamına yöneltilmiş amaçlı ve seviyesiz eleştirileri gösterebiliriz. Molière’in kimi oyunları – örneğin dinsel duyguları kullanarak saf insanları kendisine parasal çıkar sağlamak amacıyla kandıran bir kişiyi sahnede sergileyen Tartuffe – nesnel olmayan, kasıtlı, temelsiz ve anlamsız eleştiriler sonucu, o dönemde -ve de kimi yörelerde tarih boyunca- dinsel kesim tarafından uzun süre yasaklattırılmıştır. Toplumu mizah yoluyla eleştiren bu ustaya karşı amaçlı eleştiriler bu kadarla da kalmamış ve Molière trupunun oyunlarını sergilediği tiyatronun uyduruk bir nedenle yıktırılmasına kadar gitmiştir. Bir gün provaya gelen topluluk tiyatrolarının yerle bir edilmekte olduğunu görmüştür. Bu yanlı eleştirilere - dönemin kalıplaşmış geleneksel anlayışı dışına çıkan oyunlara karşı – örneğin Corneille’in “Le Cid”ine karşı, ekinsel ve yazınsal alanlarda dönemin üst denetim makamı olan Fransız Akademisinden gelen uyarılar da eklenebilir. Akademi bu oyuna, koymuş olduğu kimi kurallara uymadığı gerekçesiyle, ağır eleştiriler yöneltmiştir. Bu nitelikteki kimi oyunların prömiyerlerinde – Hugo’nun “Hernani”sinde olduğu gibi –kimi kişilerin, daha oyun başlamadan ve oyun sırasında olumsuz tepkiler göstermek üzere kimilerince, kimi çevrelerce kiralanmaları, görevlendirmeleri de- amaçlı eleştiri alanında olumsuz örnekler arasındadır. Bizim yabancısı olmadığımız eleştiri kisveli bu tür saldırı eleştirisinin bir örneği yakın dönemde Paris’te, Ekim 2011’de, yaşanmıştır: Romeo Castellucci’nin Paris Şehir Tiyatrosunda sahnelenmeye başlanmış olan Tanrı’nın Oğlunun Yüzü ve Algılanışı başlıklı oyunu, kendilerine milliyetçi ve dinci diyen gruplar tarafından salondan sürekli yuhalanarak  ve sahneye çıkılarak engellenmek istenmiştir (Ayrıntılar için bkz. TEB OYUN dergisi, Sayı 11 KIŞ, 2011-2012, s.93-94). Bu türden amaçlı, hatta saldırgan eleştirilerin son dönemde, belirli bir çevrece, ülkemizde de oyunlara, hatta gelenekselleşmiş tiyatro kurumlarına yönelik olarak başlatıldığına, ne yazık ki, tanık olmaktayız.


ELEŞTİRİNİN KALICI OLDUĞU UNUTULMAMALI

ÇAĞDAŞ dünyamızın eleştirmenleri – tiyatrocuları da – toplumsal, siyasal tarihle, tarihlerle donanmış tarihsel, ekinsel, sanatsal bilgilerleri özümsemiş, geniş görüşlü, karşılaştırma yeteneğine sahip ve bu altyapıyı nesnellikten uzaklaşmadan, kendilerini kişisel eğilimlere kaptırmadan, ön yargısız olarak doğru algılayan, değerlendiren ve de olumlu, olumsuz eleştirilerini düzeyli olarak aktaran, anlatım yeteneğine sahip gönüllülerdir. İdeali budur. Eleştirilerinin kalıcı olacağını unutmamalıdırlar. Bu niteliklerin politikacılarda ve onların yayın organlarında var olması  –biraz umutsuzca da olsa– beklenir. Acaba düşsel, umutsuz bir yaklaşım mıdır bu?

*Tiyatro Eleştirmeni

Hazırlayan: Erkan ARAZ [email protected]

YARIN Yılmaz ONAY: Eleştiri gerçekten ciddi iştir

evrensel.net

ÖNCEKİ HABER

Sporda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

SONRAKİ HABER

Chavez sonrası Venezuela nereye gider?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa