"Ana dili toplumların, kimliklerinin ve kültürlerinin en önemli aktarıcısıdır"
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü kapsamında pek çok kentte eylemler düzendi. Açıklamalarda, "Diller üzerinde tekçi ve asimilasyoncu politikalar son bulmalı" çağrısı yapıldı.
Fotoğraf: Mardin/MA
UNESCO 21 Şubat’ı Uluslararası Ana Dili Günü adı altında; uluslararası uzlaşıyı, kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla 1999 yılından bu yana ‘Ana Dili Günü’ olarak takvime almış bulunuyor. 2000 yılından itibaren de kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla ana dilinde eğitim hakkı güvence altına alınarak “21 Şubat Dünya Ana Dili Günü” kutlanmaya başlandı. UNESCO verilerine göre dünya üzerinde 3 bine yakın dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye'de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan dil sayısının da 18 olduğu tahmin ediliyor.
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü kapsamında Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), İnsan Hakları Derneği (İHD), Eğitim Sen Ankara Şubesi ve DEM Parti Urfa-Batman-Hakkari-Mardin Örgütleri açıklamalarda bulundu. MED-DER, DBP ve DEM Parti öncülüğünde Diyarbakır'da gerçekleşen yürüyüşte ise “Kürt dilinin zamanı geldi” mesajı verilerek, ana dil için mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.
DERSİM | "KÜRT DİLİNİN RESMİ VE ULUSLARARASI BİR STATÜSÜ OLMALIDIR"
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu Dünya Ana Dili Günü dolayısıyla yer altı çarşısı üstünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada platform adına konuşan DEM Parti İl Eş Başkanı Özcan Gürtaş günümüzde egemen güçlerin hâlâ modernize edilmiş, güncellenmiş yöntem ve araçlarla Kürt dilini kuşatmaya, kısıtlamaya, sınırlamaya ve yok etmeye çalıştıklarını söyleyerek şu talepleri sıraladı: “Kürt dilinin resmi ve uluslararası bir statüsü olmalıdır. Kürtçe eğitim dili olmalı; ya da statü sahibi tüm dünya dilleri gibi Kürtçenin de anaokullarından üniversitelere kadar eğitimin her aşamasına dahil edilmelidir. Meclis, valilik, belediye, mahkeme, hastane gibi tüm resmi ve sosyal alanlarda Kürtçe dili özgür ve açık olmalı, resmi işler yazılı Kürtçe yürütülmelidir.”
EĞİTİM SEN | "ANA DİLİNDE EĞİTİM ÇOCUKLARIN DÜŞÜNME VE İFADE BECERİLERİ İÇİN ÖNEMLİ"
Eğitim Sen, Ankara'da bulunan genel merkez binasında açıklama yaptı. Eğitim Sen Başkanı Kemal Irmak, çocuklar için ana dilinde eğitimin önemine değindi. Ana dilinde eğitimin çocuğun 2'nci dili öğrenmesini kolaylaştırdığına dikkati çeken Irmak, ana dilinde eğitimin aynı zamanda çocukların düşünme ve ifade becerilerinde olumlu gelişmeler kaydettiğini söyledi. Irmak, ana dilin kullanımının engellenmesinin en çok çocukları etkilediğine işaret ederek, "Resmi dil dışındaki anadillerinin varlığına, yaşamasına ve öğrenilmesine karşı çıkmak, bir yönüyle eğitim biliminin en temel ilkesine karşı çıkmak, bilime meydan okumak anlamına gelmektedir. Türkiye dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünürken, milyonlarca çocuğun kendi anadili ile eğitim görmesine ‘ülke bölünür’ paranoyası ile yaklaşılması büyük bir çelişkidir” diye kaydetti. Irmak, anadil üzerindeki tüm engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
URFA | "BE ZİMAN JİYAN NABE"
DEM Parti Urfa İl Örgütü, Haliliye ilçesi Uçaksavar Kavşağı'da bulunan il örgütü binası önünde açıklama yaptı. Urfa Emek ve Demokrasi Platformu birleşenlerinin yanı sıra DEM Parti adayları ve çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Kürtçenin lehçeleri ile Türkçe ve Arapça "Dilimiz onurumuzdur, zaman Kürtçe zamanı" yazılı pankartlar taşındı. İHD yöneticilerinden Müslüm Saraçoğlu, basın metninin okudu. DEM Parti İl Eşbaşkanı Bekir Karakeçili, Kürtçe'ye dönük baskı ve yok sayma politikalarına tepki gösterdi. Açıklama, "Bê ziman jiyan nabe (Dil olmadan yaşam olmaz)" sloganıyla son buldu.
BATMAN
Batman'da kitlesel bir şekilde yürüyüş gerçekleştirildi. ARİ-DER öncülüğünde gerçekleşen yürüyüşe, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaş katıldı. DEM Parti Batman İl Örgütü önünde bir araya gelen kitle, burada oluşturdukları kortej ile yürüyüşe geçti. "Kürçe resmi ve eğitim dili olsun" talebinin yer aldığı pankart taşındı. Yürüyüşte sık sık "Jin, jiyan, azadî" ve "Bê ziman jiyan nabe" sloganları atıldı. "Zimanê Kurdî" şarkısı seslendiren kitle, Yılmaz Güney Park’ına kadar yürüdü.
HAKKARİ | "KÜRTÇE YAZ, KÜRTÇE YAŞA"
DEM Parti Hakkari İl Örgütü, seçim bürosu önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, "Dilimiz varlığımızdır” ve “Kürtçe kimliğimizdir” yazılı Kürtçe dövizler taşındı. DEM Parti Hakkari İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, “Herkesin her yerde ve her zaman Kürtçe konuşması, okuması, yazması gerekir. Kürtçe yaz, Kürtçe yaşa. Her evi, sokağı, mahalleyi, mezrayı, köyü, kasabayı, ilçeyi, şehri ve çevreyi Kürtçe dil okulu ve üniversitesine dönüştürelim. Yaşasın Kürt dili” dedi.
Yüksekova ilçesinde de partinin seçim bürosu önünde açıklama yapıldı. Buradaki açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, "Dilimizi kuşatan ve yok etmeye çalışanlar iyi bilinmelidir ki Kürt dili ve Kürt dili mücadelesi biz Kürtler için stratejik bir konudur. Kürt dili İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Farsça, Türkçe ve diğer tüm diller gibi temel haklara sahiptir. Bu gerçek hiçbir şekilde tartışılamaz” diye konuştu.
MARDİN | "KÜRTÇE RESMİ STATÜYE KAVUŞMALI"
Mardin’de 21 Şubat dolayısıyla yürüyüş gerçekleştirildi. DEM Parti binası önünde başlayan yürüyüş DBP binasına kadar devam etti. Çok sayıda kişinin katıldığı yürüyüşün ardından DEM Parti İl Eş Başkanı Necla Acıbuca konuştu.
Kürtçenin resmi dil olması taleplerinin olduğunu belirten Acıbuca, “Kürtçe resmi statüye kavuşturulmalı, eğitim dili olarak kabul edilmeli, Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul eden Türkiye şerh koyduğu maddelerden şerhini kaldırarak, sözleşmeye uymalı” dedi. 7’den 70’e herkese çağrıda bulunduklarını ifade eden Acıbuca, her Kürt’ün Kürtçeye sahip çıkması ve Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi için çalışması gerektiğini söyledi.
ŞIRNAK
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü dolayısıyla DEM Parti Dil ve Kültür komisyonu ile Cizre Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Şırnak’ın Cizre ilçesinde yapmak istediği yürüyüş Valilik kararı olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Bu durumu protesto eden yüzlerce kişi DEM Parti Cizre ilçe binasın önünde açıklama yaptı.
Açıklamaya DEM Parti Şırnak Milletvekilleri Newroz Uysal Aslan, Mehmet Zeki İrmez, il ve ilçelerde gösterilen belediye eş başkan adayları, Barış Anneleri Meclisi, TJA aktivistleri, MEBYA-DER, TUHAD-DER’in yanı sura yüzlerce kişi katıldı. Açıklama kitle adına Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Eş Başkanı Fatma Gizleyici tarafından okundu.
SES | "BİR DİLİN YOK OLUŞU BİR HALKIN YOK OLUŞUDUR"
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü'nde yazılı açıklama yayımlayan SES'in açıklamasında dilin sadece bir iletişim aracı olmadığı, düşünme biçimi, edebiyat, sanat, felsefe, tarih, kısacası bir kültür ve bir yaşayış biçimi olduğu ifade edildi. Dillerin ölümünün, telafisi mümkün olmayacak önemli bir kayıp olduğu belirtilen açıklamada, "Bir dilin yok oluşu o dili konuşan halkın yok oluşu dolayısıyla toplumsal hafızanın silinmesidir. Toplumsal hafızanın korunması ise evrensel bir ihtiyaçtır" denildi.
Çocukların kimliklerinin ve kişiliklerinin bir parçası olarak ana dilinde eğitimin öneminin bilimsel verilerle kanıtlandığını vurgulandığı açıklamada, "Kişinin kendi ana dili dışındaki dillerde eğitim almak durumunda kalması pedagojik açıdan kalıcı sorunlara yol açtığı gibi buna bağlı olarak eşitsizlikleri de derinleştirmektedir" diye belirtildi.
Bireylerin kendi ana dillerinde eğitim almasının engellenmesinin en büyük insan hakkı ihlallerinden biri olduğunun altının çizildiği açıklamada, "Bu gerçeklikten de hareketle ana dilinde eğitim hakkını hangi gerekçe ile olursa olsun yok sayarak eğitim hakkının karşılandığını ileri sürmek güneşi balçıkla sıvamaya benzemektedir. Kaldı ki, eğitim hakkı diğer hakları da içeren, bütünlüklü kullanılması durumunda gerçek özüne kavuşan temel haklardandır" ifadeleri kullanıldı.
ANA DİLDE SAĞLIK HİZMETİ
Lazca, Çerkezce gibi birçok dilin yok olmayla karşı karşıya ya da artık kullanılamaz hale geldiği belirtilerek, "Bireylerin kamusal alanda ana dillerini kullanabilmeleri, kamusal hizmetleri alabilmeleri de hep göz ardı edilmiştir" denildi.
Ana dilde verilmeyen bir sağlık hizmetinin hastanın bilgilendirilmesi ve tedavi hakkının engellenmesine neden olduğunun ifade edildiği açıklamaya şöyle devam edildi: "Başta sağlık göstergeleri olmak üzere her şeye yansımış bölgeler arası eşitsizlikleri derinleştirmiştir. Çünkü başka dilde hizmet sunan sağlık kurumlarında hastanın dilini bilmeyenlerin onu anlaması, tanı koyması ve tedavi etmesi, derdine derman olması mümkün değildir. Günlük pratiğimiz bunun binlerce örneği ile doludur. Yetkililer ‘hastanelerde böyle bir sorun yok dil bilmeyen birkaç yaşlı olsa da hemen orada tercüman bulunuyor sorun çözülüyor’ deseler de aslında hastanelerde tercüman kullanmanın bu sorunu çözmediğini de pratiğimiz göstermektedir. Mahremiyetin ön plana çıktığı, psikiyatri ve somatizasyon bozukluklarında ve tercüman bulmanın dahi mümkün ol(a)madığı kimi acil vakalarda tercüman kullanmak mümkün ol(a)mamaktadır. Tercüman kullanmanın kimi trajikomik durumlara yol açtığı da bilinmektedir."
Açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:
- Ülkenin çok kimlikli, çok kültürlü ve çok dilli yapısına uygun olarak eğitim sistemi yeniden düzenlenmeli ve ana dilinde eğitim olanakları anaokulundan üniversiteye kadar tüm yurttaşlar için ücretsiz ve eşit olarak sağlanmalıdır. Bu kapsamda sağlık alanında eğitim veren okullar da çok dilli bir yapıya kavuşturularak, yabancı dillerden önce Türkiye de yaşayan yurttaşların kullandığı farklı dil ve Lehçelerde dil eğitimi alması özendirilmeli.
- Eğitim sisteminde bu temel değişiklikler yapılıncaya kadar; Türkçeden farklı dil ve lehçelerin kullanıldığı bölgelerdeki sağlık emekçilerine kullanılan dilin öğretilmesi için ücretsiz kurslar açılmalıdır.
- Farklı dil bilen sağlık emekçilerinin bildikleri dilin kullanıldığı bölgelere gönüllü tayin olması için özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı ve özendirici tedbirler alınmalıdır.
- 112, UMKE, Arama Kurtarma ve Acil servislerde görev yapan personele görev yaptığı bölgede yaygın olarak kullanılan diller ile ilgili kurslar planlanmalı, hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.
- Yukarıda yazılı maddeler gerçekleşinceye kadar, geçici bir aşama olarak sertifikalı ve dili iyi bilen kişilerden sağlık kurumlarında yeterli sayıda tercüman bulundurulmalıdır.
İHD | "ANA DİLDE EĞİTİM HAKKI EN TEMEL HAKTIR"
İHD de 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Açıklamada ana dil hakkının hem bireysel hem de ait olunan topluluğun kollektif hakları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Dünya Ana Dili Gününün 24'üncü yılında dillerin yok olduğunun devam ettiğinin altınının çizildiği açıklamada, "Yok olan ve tehdit altında olan diller azınlık gruplarına mensup toplulukların dilleri ile devletleşememiş toplulukların dilleri olmaktadır. Ana dil topluluk bireylerinin en kolay sosyalleştiği, etkileşimde olduğu ve gelişimini en rahat devam ettirebildiği bir dildir. O nedenle ana dilde eğitim hakkı olarak tanınması bu bağlamda temel bir insan hakkıdır" diye vurgulandı.
"TÜRKİYE'DE KONUŞULAN 3 DİL KAYBOLDU"
Türkiye'de Türkçe dışında ana dili kullanımı konusundaki durumun dünyadaki durumdan daha vahim olduğunun belirtildiği açıklamaya İHD şöyle devam etti: "Türkiye coğrafyasında günlük yaşamda 36 farklı dilin konuşulduğu bilinmekle birlikte UNESCO'nun tespitlerine göre konuşulan 3 dil kaybolmuş, 18 dil ise kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye'de çok sayıda dil olmasına rağmen, Türkçe dışındaki bazı diller 2012 yılında çıkarılan seçmeli dersler genelgesi kapsamında 5'inci sınıftan başlamak üzere seçmeli ders olarak okutulabilmektedir. Bir çocuğun ilkokul 5'inci sınıfa kadar ailesinden öğrendiği dilden kopması ve resmi dili öğrenerek bilime, sanata, kültüre ve eğitime erişmeye zorlanması hem çocuk haklarının ihlali hem de pedagojik olarak çocuğun ruhsal, sosyal ve duygusal dünyasının parçalanması anlamına gelmektedir."
Yaşamın her alanında Kürtçenin kullanımında ciddi engelleme ve baskıların yanı sıra, mülki idari makamların gerekçe bile bildirmeden Kürtçe tiyatro, sinema, konser ve benzeri kültürel etkinliklerin yasaklandığının altının çizildiği açıklamada, "Her çocuğun annesinden doğduğundan itibaren hiçbir eğitime tabi olmadan dünya ile iletişim kurduğu dili özgürce öğrenmesi ve tüm toplumsal süreçlere ana dili ile dahil olabilmesinin olanaklarını sağlamak uluslararası evrensel belgelerde devletlerin yükümlülüğü olarak belirtilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
DİYARBAKIR | "KÜRT DİLİ İÇİN MÜCADELE EDELİM"
Diyarbakrı'da, Dünya Ana Dili Günü kapsamında yürüyüş yapıldı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) öncülüğünde gerçekleştiren yürüyüş, DBP Diyarbakır İl Örgütü binası önünden Koşuyolu Parkı’na kadar sürdü. Yürüyüşe, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır, DBP Diyarbakır İl Eş Başkanları, DEM Parti Diyarbakır İl Eş Başkanları, belediye eş başkan adayları ve çok sayıda kişi katıldı. Yürüyüş öncesi DBP Diyarbakır İl Örgütü binası önünde toplanan kitle sık sık “Bê ziman jiyan nabe” sloganları atarak, erbane eşliğinde Kürtçe şarkı söyledi.
Daha sonra kitle sloganlar ve şarkılar eşitliğinde yürüyüşe geçti. “Dem dema zimanê kurdî ye, bila zimanê kurdî bıbe xwedî statu û zimane perwerdehiyê” ve “21’ê Sibatê Roja Zimanê Dayikê pîroz be” yazılı pankartlar ve “Ziwane ma kurdkî yewiya kurdan o”, “Bê ziwan cûye nebeno”, “Ez bi kurdî dijîm” ve “Zimanê min welatê min e” dövizlerinin taşındığı yürüyüşte, sık sık “Zimanê me rûmeta me ye” sloganları atıldı. Koşuyolu İnsan Hakları Anıtı önünde yürüyüşü sonlandıran kitle, burada da bir süre Kürtçe şarkılar söyleyerek, halaya durdu. Açıklama metnini Kurmançki DEM Parti Dil ve Kültür Komisyonu Eş Sözcüsü Cemile Turhallı, Kurmanci ise MED-DER Yöneticisi Dilan Güvenç okudu.
Güvenç, 21 Şubat Ana Dili Günü'nün tarihçesine değinerek, hâlâ birçok dilin statüsünün yok sayıldığını söyledi. Dillerin yok olma tehlikesi yaşadığını belirten Güvenç, “Bugün Anadolu'da Süryanice, Lazca, Boşnakça, Hemşini, Çerkezce, Ermenice ve Rumence gibi diller yok olmanın eşiğindedir. Nesli tükenmekte olan dillerden biri de on milyonlarca Kürt'ün Kürtçe dilidir. İyi bilinmelidir ki Kürt dili insanlığın en eski ve en zengin dilidir. Kürt dili, Kürt milletinin varlığı, kimliği ve temel değeridir. Kürt dili Kürtlerin kalbidir, ruhudur, aklıdır. Kürt dili, Kürt milletinin birliğinin omurgasıdır. Kürt dili olmadan Kürtler ve Kurdistan olmaz. Kürtler, Kürtçe ve Kurdistan birdir ve birbirinden ayrılamaz. Biri olmadan diğeri olmaz. Kürt dilinin özgürlüğü aynı zamanda Kürtlerin ve Kurdistan'ın özgürlüğüdür. Kürt halkının bu 50 yıldaki özgürlük mücadelesi bu gerçeği ortaya koymuş ve Kürt dilinin korunması, canlandırılması ve geliştirilmesi konusunda hafızanın, farkındalığın, bilginin, mücadelenin ve çabaların artması sağlanmıştır” diye konuştu.
Güvenç, ana dil için talepleri şu şekilde sıraladı;
- Kürt dilinin resmi ve uluslararası bir statüsü olmalıdır; hem Kurdistan'ın tamamında, hem de Kürtlerin yaşadığı tüm devletlerde, hem de uluslararası alanda, uluslararası anayasa ve kanunlarla resmen kabul edilmesi, statülendirilmesi ve tanınması.
- Kürtçe eğitim dili olmalı; ya da statü sahibi tüm dünya dilleri gibi Kürtçenin de anaokullarından üniversitelere kadar eğitimin her aşamasına dahil edilmesi, anaokullarından, anaokullarından üniversitelere kadar Kürtçe okullarının açılması gerektiği.
- Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 17, 29 ve 30. maddelerine getirilen kısıtlamaları kaldırmalı ve bu sözleşme kapsamındaki sorumluluklarını yerine getirmelidir.
- Kürt Dil Enstitüsü resmi olarak Kürt halkının temsilcileri tarafından kurulmalı ve işletilmelidir. Türkçe gibi diller için bütçeden, kadrodan, diğer bütün açılardan nasıl fırsatlar varsa, Kürtçe için de fırsatlar olması gerekir.
- Kürtlere ait tüm köy, köy, mahalle, sokak, mahalle, belde, mahalle, kasaba, mahalle, kamp ve yaşam alanlarının isimleri Kürtçe olmalıdır. - Ayrıca tüm Kürt hareketleri, partileri, kurumları, daireleri ve çevreleri Kürtçeye yönelik strateji, politika ve faaliyetlerini somut bir şekilde belirlemeli, Kürtçeye ve statü, eğitim, özgürlük ve özgürlüklere bütçe, işçi ve gerekli tüm imkanları ayırmalı. Daima Kürt özgürlüğü için mücadele edin.
- Tüm Kürt yazar, aydın, sanatçı ve akademisyenleri Kürt dilinin her alanda korunması ve geliştirilmesi için öncü düzeyde mücadele etmelidir.
- Yaşasın Kürt dili. Kürt dilinin özgürlüğü ve özgürlüğü için her zaman ve her yerde mücadele edelim.
ADANA | "ANA DİLDE EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI"
Dünya Ana Dili Günü nedeniyle Eğitim Sen ve İnsan Hakları Derneği Adana şubeleri ortak basın açıklaması gerçekleştirdiler. İsmet İnönü Parkı içerisinde gerçekleştirilen açıklama Türkçe ve Kürtçe dillerinde yapıldı. Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, “Her bireyin kendi ana dilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki engeller kaldırılmalıdır” dedi.
UNESCO verilerine göre dünyada 5 bini yerli dili olmak üzere 7 binden fazla dilin yüzde 40'ının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Toprak, UNESCO’nun Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 18 dil yok olmuş veya yok olma tehlikesi altında olduğunu ifade etti.
"ÇOCUKLAR ANA DİLLERİNDEN KOPARILDILAR"
Ana dili Türkçeden farklı olan Arapça, Kürtçe, Lazca, Hemşince, Çerkezce vb. gibi milyonlarca çocuğun kendi ana dillerinden koparıldığını dile getiren Toprak, “Ana dili kullanımının engellenmesi toplumun bireylerini değişik boyutta etkilese de, tartışmasız en fazla çevresi ile iletişimini ana dili ile sağlayan çocukları etkilemektedir. Gerek dilbilimi gerekse eğitim bilimleri açısından ana dilinin pedagojik ve insanı boyutunun sürekli geri plana itilmesinin en acı sonuçlarını çocuklarımız yaşamakta, ana dili resmi dilden farklı olan çocukların öğrenme becerilerinde iki yıl geri kaldığı görülmektedir” diye konuştu.
“HER BİREYİN ANA DİLİNİ ÖĞRENMESİ VE ANA DİLİNDE EĞİTİM ALMASI ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN”
21 Şubat Dünya Ana Dili Günü’nde milyonlarca çocuğun kendi ana dilini kullanamadığını, ana dilinde eğitim göremediği için başta eğitim süreçleri olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında mağduriyet yaşadığını ifade eden Toprak, “Türkiye dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünürken, milyonlarca çocuğun kendi ana dili ile eğitim görmesine ‘ülke bölünür’ paranoyası ile yaklaşılması büyük bir çelişkidir. Farklı ana dilleri üzerindeki sınırlamalara son verilmeli, her bireyin kendi ana dilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki engeller kaldırılmalıdır” diye konuştu
(HABER MERKEZİ)