Uluslararası basın meslek örgütleri: Assange'ın mahkum edilmesi hepimizi tehdit eder
ABD’nin savaş suçlarını açıklayan Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın ABD’ye iade edilmesine dair dava İngiltere’de görülüyor. Meslek örgütleri basın özgürlüğünün tehlike altında olduğunu söyledi.
Fotoğraf: Sınır Tanımayan Gazeteciler
Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın İngiltere’den ABD'ye iade edilmesine karşı yaptığı itirazın duruşması Londra'da devam etti. Londra'daki Kraliyet Adalet Mahkemeleri; İngiltere İçişleri Bakanı'nın, Assange'ı iade etme kararına itiraz etmek için yaptığı son başvuruyu değerlendiriyor. Uluslararası basın meslek örgütleri ise Assange’ın mahkum edilmesinin basın ve ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini belirterek “Julian Assange’ı özgür bırakın” dedi.
ABD’NİN SAVAŞ SUÇLARI WIKILEAKS’TEYDİ
Julian Assange'a yönelik suçlamalar arasında Wikileaks'in 2010'da yayınladığı Irak ve Afgan Savaş Günlüklerini yayınlaması var. Günlüklerde, ABD'nin 2004 ile 2009 yılları arasındaki askeri eylemlerinde işlediği savaş suçları yer alıyordu. Kayıtlarda, ABD askerlerinin bir helikopterde silahsız sivilleri vurarak 12 kişiyi öldürdüğü ve şu anda "İkincil Cinayet" olarak bilinen video gibi bölümler vardı. ABD, Assange'ı “görüntülerin Casusluk Yasasını ve diğerlerini ihlal eden yollarla elde edilmesi” iddiasıyla suçluyor. Assange, ABD'de iade edilir ve mahkum edilirse, hem Casusluk Yasası hem de Bilgisayar Dolandırıcılığı ve İstismar Yasası kapsamındaki 18 suçlamadan 175 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.
Mahkemenin nasıl ilerleyeceği tam olarak tahmin edilemese de meslek örgütleri kararın açıklanmasının iki haftayı bulabileceğini belirtiyor. Mahkeme Assange'ın gerekçelerinin kabul ederse yeni bir duruşma yapılabilir. Tüm gerekçeler reddedilirse Assange'ın iadesi yakın olabilir. Bu durumda geriye kalan tek yasal başvuru yolu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olacak. İngiltere ve ABD, RSF'nin 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında sırasıyla 26. ve 45. sırada yer alıyor.
X. GÜN
Duruşmalar 20 – 21 Şubat’ta devam ederken #FreeAssange destekçileri bugünleri “X. Gün” olarak tanımladı. Duruşma, Assange'ın davasına yönelik uluslararası ilginin artmasına sebep oldu. Ayrıca ifade özgürlüğü ve insan hakları örgütlerinden medya kuruluşlarına, Assange'ın memleketi Avustralya da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki politikacılara kadar pek çok kişi Assange’ın serbest bırakılması çağrıları yaptı.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TEHDİT ALTINDA"
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), yaptıkları ortak açıklamada, “Julian Assange hakkında devam eden soruşturma, dünyanın her yerinde medya özgürlüğünü tehlikeye atıyor” dedi.
IFJ başkanı Dominique Pradalié “Julian Assange ile Belmarsh'ta iki kez görüştüm ve onun çok uzun süredir ağır acılar çektiği benim açımdan açık. Nisan ayında hiçbir suçtan hüküm giymemiş olmasına rağmen beş yılını İngiliz hapishanesinde geçirmiş olacak. ABD'nin kovuşturma talebinde bulunduğu eylemler açıkça gazetecilik amaçlıdır. Julian Assange'ın mahkûm edilmesi hepimizi tehdit eder” dedi.
EFJ başkanı Maja Sever ise şunları söyledi: “Gazeteciler ve sendikaları, Julian Assange'ın, birçok gazetecinin günlük işi olan, ihbarcıyı bulmak ve suçları ifşa etmek gibi görevleri yerine getirmesi nedeniyle hedef alındığını başından beri kabul etti. Her siyasi görüşten ve milletten gazetecinin yanındayız ve Assange'ın bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söylüyoruz.”
"ASSANGE'I SERBEST BIRAKMANIN ZAMANI GELDİ"
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Kampanya Direktörü Rebecca Vincent ise şu ifadeleri kullandı: “Bu vahim duruşma sırasında tüm gözler Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesinde, ancak İngiliz yargısının bu geç aşamada Assange'ın iadesini engelleyerek bir tür adalet sağlayıp sağlayamayacağını zaman gösterecek. Ne olursa olsun, bunların hiçbiri kaçınılmaz değil; Assange'a karşı 13 yıldır açtığı davayı düşürerek ve bu bitmek bilmeyen zulme son vererek bu adli trajediye son vermek ABD hükümetinin elinde bulunuyor. Hiç kimse kamu yararına bilgi yayınladığı için böyle bir muameleyle karşı karşıya kalmamalıdır. Gazeteciliği, basın özgürlüğünü ve tüm bilme hakkımızı korumanın zamanı geldi. Artık Assange'ı serbest bırakmanın zamanı geldi.”
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) CEO'su Jodie Ginsberg New York'ta şunları söyledi: “ABD Adalet Bakanlığı Wikileaks'in kurucusunu iade etmeye yönelik inatçı girişimlerini durdurursa ve ona yönelik tüm suçlamaları düşürürse, Assange'ın uzun süren hukuki mücadelesi sona erebilir. Assange'ın ABD'de yargılanması hem ABD'de hem de küresel olarak basın özgürlüğü açısından feci sonuçlar doğuracaktır.”
Bu süreçte Birleşmiş Milletler İşkence Özel Raportörü Dr. Alice Jill Edwards, Assange'ın ruh sağlığına yönelik ciddi riskleri ve intihar riskini öne sürerek, İngiltere'nin Assange'ın yakında iade edilmesini durdurması çağrısına ses veren kişilerden biri oldu.
TGS: JULIAN ASSANGE GAZETECİDİR
Assange’ın duruşmasına karşı açıklamalardan biri de Türkiye’dendi. Türkiye Gazeteciler Sendikası sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Julian Assange gazetecidir! Guantanamo'da işkence ve yasadışı gözaltıları, Hillary Clinton'ın BM Genel Sekreteri ve üye ülke temsilcilerini izlettiğini, ABD'nin gizlice Yemen'i bombaladığını, ABD'nin Bağdat'ta aralarında 2 Reuters çalışanı gazetecinin de olduğu bir grup sivili öldürdüğünü onun sayesinde öğrendik. Eğer İngiltere'den ABD'ye iade edilirse 175 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. Bu yargılama tamamen araştırmacı gazeteciliğin geleceğiyle ilgilidir. 14 yıldır süren eziyetin artık son bulmasını istiyoruz. #FreeAssange #CollateralMurder #DayX” (MEDYA SERVİSİ)