Katliamlar da söylemler de aynı
“Madencinin kaderi”, “Bu işin fıtratında var”, “Önlemler alındı”, “Olağan şeyler”, “Kader planına inandık…” Bunlar hem Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından söylenenler hem de atılan manşetler…

Fotoğraf: Pixabay
Gözde TÜZER
İliç’teki altın madeninde yaşanan göçük ve işçilerin hayatını kaybetmesi sonrası yapılan açıklamalar bir “iletişim kazası” mıdır yoksa fikirlerin dışa vurumu mudur bilinmez. Ancak AKP’nin Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı yeni İBB Başkan Adayı Murat Kurum’un “ÇED’le madenin ne ilgisi var” demesi geçmiş yıllardaki katliamlardan sonra söylenenleri ve manşetlere taşınanları hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan her dönem aynı cümleleri kullandı: “Madencinin kaderi”, “Bu işin fıtratında var”, “Önlemler alındı”, “Olağan şeyler”, “Kader planına inandık…” Bunlar hem Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından söylenenler hem de atılan manşetler…
"BUNLAR OLAĞAN ŞEYLER"
Cumhuriyet tarihinden beri yaşanan en büyük maden katliamı 13 Mayıs 2014’te Soma’da meydana gelen ve 301 madencinin öldüğü katliamdı. Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen maden ocağındaki patlamaya, “elektrikli ekipmanlarının” sebep olduğu iddia edildi.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan katliam için yaptığı konuşmada “Bunlar olağan şeylerdir. Bunun yapısında, fıtratında bunlar var” dedi. Başbakanın Eski Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel ise Soma’da eylem yapan maden işçisini yerde tekmeledi ve “Ayağım incindi” diyerek rapor aldı. Yerkel, Frankfurt’a ‘ticari ateşe’ olarak atandı. Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise aynı gömleği 3 gün üst üste giydiği için gazeteler tarafından “çalışkan” olarak tanımlandı. Gazeteler “Matem”, “Yastayız”, “Soma için tek yumruk”, “İçimiz yandı” gibi manşetler atmış ve hükümeti aklamaktan geri durmamıştı.
"KADER PLANINA İNANDIK"
Türkiye, 14 Ekim 2022’de gerçekleşen Amasra Maden Katliamı’nda ise 42 madencisini yitirdi. Ocakta metan gazı nedeniyle yer altındaki 110 işçiden 42’si hayatını kaybetti. Kazanın metan gazı ve diğer yapısal zorunluluklarla ilgili alınmayan önlemler nedeniyle gerçekleştiğini belirten meslek örgütleri hükümete tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Biz kader planına inanmış insanlarız” diyerek bir kez daha kazaların “normal” olduğunu iddia etti. İktidara yakın gazeteler hayatlarını kaybeden madencilerin hayat hikayelerine yer verirken, katliamın sorumlularının yargılanması gerektiğini düşünmemiş, geçmiş maden katliamlarına ilişkin tek bir cümle yazmamıştı.
"MESLEĞİN KADERİNDE VAR"
17 Mayıs 2010’da ise Zonguldak Kilimli’deki madende grizu patlaması yaşandı, 30 işçi göçük altında kaldı. Katliam sonrası hazırlanan rapora göre, dinamit patlatmadan sonra metan gazının tahliye edilmemesi patlamaya sebep olmuştu.
Karadon’da Dönemin Başbakanı Erdoğan’ı protesto eden 2 kişi, korumalar ve polis tarafından karga tulumba gözaltına alınmıştı. Erdoğan protestolara “provokasyon” dedi ve “Mesleğin kaderinin bu olduğunu, en azından buraya gelerek görevlerini yaptıklarını” söyledi. Gazetelerin manşetleri ise “Mucize bekleyiş” ve “Türkiye ağlıyor”du.
Evrensel'i Takip Et