Kartaldağı'ndaki RES'lerle ilgili bilirkişi raporu belli oldu: ÇED belgesinde koruma altındaki türlerin kategorisi değiştirilmiş!
Kartaldağı’na kurulmak istenen RES’lerle ilgili olumsuz görüş bildirilen bilirkişi raporuyla RES’ler için verilen ÇED belgesinde koruma altındaki türlerin kategorisinin değiştirildiği ortaya çıktı.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Sabancı Holding tarafından İzmir-Aydın sınırındaki Kartal Dağı'na dikilmek istenen rüzgar enerji santrali (RES) projesine karşı açılan davada bilirkişi keşfi raporu belli oldu. Bilirkişiler RES projesine olumsuz görüş veren raporlarını mahkemeye sundu. Raporda ÇED belgesinde koruma altındaki türlerin kategorisi değiştirildiği ortaya çıktı.
Dağyeni köylülerinin incir bahçelerinin ortasından, tamamı ormanlık bir alanda yapılmak istenen 11 Res direğine karşı Tire Belediyesi ve 150 ye yakın yurttaş dava açmıştı. Davanın geçtiğimiz yıl Aralık ayında yapılan bilirkişi keşfi raporu mahkemeye sunuldu. 85 sayfalık raporda projenin ÇED belgesinin birçok eksiği olduğu belirtiliyor.
BİRÇOK EKSİKLİĞİN ALTI ÇİZİLDİ
Bilirkişi Raporunun sonuç bölümünde altı çizilen bazı konular şunlar:
- Nihai Çed raporunda fauna ile ilgili kısım (memeliler, kuşlar, sürüngen ve anfibiler) ayrıntılı olarak açıklanmasına karşın bölgenin omurgasız faunası, özellikle tozlaşmayı sağlayan arılar ve kelebeklerin belirlenmemiş olması biyoçeşitlilik açısından bir eksikliktir.
- Nihai çed raporunda, ağaç kesimi ve yol yapımı faaliyetleri sonucu oluşabilecek habitat kaybı, habitat parçalanması ve bariyer etkisinin hayvanları nasıl etkileyeceği konusunda kümülatif bir değerlendirme bulunmamaktadır.
- Proje alanı doğal orman ekosistemi olup yakınında tanım alanlarını içermektedir. Doğal alanlar, diğer doğal alanlardan bariyer ile ayrılmadığı için çevresi ile aynı ekolojik ve faunistik özellikleri göstermektedir. Bu nedenle, ekolojik koşulların ve faunistik yapının benzer olmasından dolayı bu alanda meydana gelecek bozulmaların zamanla diğer doğal alanlardaki ekosistemleri de olumsuz etkileyebileceği düşünülmektedir. Mevcut proje 10 km'lik bir hat üzerinde 11 adet rüzgar türbininden oluşacağından, bu hat üzerinde yapılacak yol açma/genişletme, türbin platform yerlerinin düzleştirilmesi, ağaç kesme, bitkisel toprağın sıyrılması gibi faaliyetler hem habitat kayıplarına hem habitatların parçalanmasına hem de burada yaşayan türlere veya tür bireylerine zarar verecektir.
KÜMÜLATİF DEĞERLENDİRME YOK!
- RES Proje Alanında yapılacak bu faaliyetlerie oluşacak habitat kayıpları ve habitat parçalanması, hayvanların yaşamsal faaliyetleri olan yuvalama, beslenme ve üreme faaliyetlerinin gerçekleştiği habitatların kaybolmasına veya azalmasına neden olacaktır.
- Çed raporunda türbinleri ana karayoluna bağlayacak yol güzergahı ve enerji nakil hattının geçeceği güzergah ile bilgiler bulunmadığı için burada oluşacak habitat kayıpları ile ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır.
- Nihal çed raporunda bölgenin tüm faunası için kümülatif bir değerlendirme yapılmamıştır.
- Çed raporunda verilen türlerin popülasyonlarının projeden nasıl etkileneceği değerlendirilmemiştir.
- Ekosistemde meydana gelecek tahribat, habitat kayıpları/habitat parçalanması gibi türün yaşam ortamı ile ilgili değerlendirmede göz ardı edilmiş olup bu kayıpların türier tarafından nasıl telafi edileceği de belirtilmemiştir.
NESLİ TÜKENMEKTE OLAN TÜR ÇED RAPORUNDA AZ TEHDİT ALTINDA YAPILMIŞ!
- Nihai ÇED raporunda, 'EN' (Nesli tükenmekte olan) ve 'NT' (Tehlikeye girmeye yakın) kategorisinde bulunan iki türün (Aquila nipalensis ve Turdus iliacus) türlerinin 'LC' (Az tehdit altında / az endişe verici) kategorisinde verilmesi.
- Bölgede yaşayan fauna arasında kuşlardan 3 tür 'EN, 3 tür 'NT ve 1 tür VU, sürüngenlerden 1 tür "VU', memelilerden 1 tür 'NT ve 3 türün 'VU' kategorisinde olması,
- Planlanan direk yerlerinden birisinin (T10) dikili tarım arazileri üzerinde yer alması ve direkler arasındaki ulaşım yollarının (yaklaşık 9783 m²) incir ve zeytin bahçeleri içerisinden geçecek şekilde planlanmış olması,
- Tesisin güney sınırında çok geniş dikili tanım arazilerinin olması ve bu ağaçlardan verim alınabilmesi için ihtiyaç duyulan başta arı olmak üzere böcek popülasyonuna yüksek hızla dönen kanatların önemli ölçüde zarar verecek olması, bu nedenlerle yer seçiminin yeterince irdelenmediği," Bilirkişi heyeti hidrojeoloji, toz, gürültü gibi konularda yeterli bulduğu ÇED olumlu kararının yukarıdaki gerekçelerle uygun olmadığı kanaatine vardı."
İLİÇ'TE FAYI YOK EDERLER KARTALDAĞI'NDA KORUMA KATEGORİSİNİ DEĞİŞTİRİRLER!"
Bilirkişi raporunu değerlendiren davanın avukatlarından Cem Altıparmak; " Mahkemeye sunulan raporun davadaki haklılıklarını gösterdiğini belirterek "Yenilenebilir Enerji" başlığı altında yer aldıkları için her türlü haklı eleştiriden kendilerini muaf tutmak isteyen bu tür girişimlere karşı söylediklerimizi bir kez daha söyleyelim; Yerel halkın ihtiyaçlarını, o bölgedeki yerel ekonomik ve sosyal döngüyü dikkate almayan, doğadaki diğer canlıların yaşamını umursamayan ve hatta bu davaya ait ÇED Raporunda olduğu gibi proje sahasında tespit edilen ve nesli tükenmekte olan canlı türlerini gizleyen, onların tehlike sınırını düşük gösteren bir RES projesi ne temizdir ne de yenilenebilir bir projedir. Erzincan İliç'te maden için fay hattını haritadan silen zihniyetle, Tire Kartal Dağı'nda RES için tehlike altındaki canlı türlerinin koruma kategorilerini değiştiren zihniyet bizce aynıdır. Bu zihniyetten de bu ülkenin taşına, toprağına, insanına ve doğasına bir hayır gelmez" dedi.