Gazeteci Cengiz Altun mezarı başında anıldı

Batman'da 24 Şubat 1992’de uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci Cengiz Altun, merkez Çamlıca Mahallesi'ndeki mezarı başında anıldı. 

MA'nın aktardığına göre Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) öncülüğünde yapılan anmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Batman Milletvekilli Zeynep Oduncu,  Batman Belediye Eş Başkan adayları Gülistan Sönük, Mehdi Öztüzün, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri Meclisi, Êlih Emek ve Demokrasi Platformu, Altun’un ailesi ve yakınları ile gazeteciler katıldı. 

"GERİ ADIM ATMADI"

Saygı duruşu ile başlayan anmada konuşan DFG Eş Başkanı Serdar Altan, Altun’un Kürtlere dönük baskı ve zulüm politikalarını açığa çıkardığı için hedef alındığını vurguladı. “Eğer Kürt basını şu anda bu aşamadaysa basın şehitlerinin mücadelesi sayesindedir” diyen Altan, “Cengiz’in gazetecilik yaparak halkın acılarını dünyaya gösterme ve devletin baskılarını açığa çıkarma hedefi vardı. Gerçeğin aydınlığa çıkmasını istemeyen kişiler tarafından hedef alındı. Bedeli ne kadar zor olursa olsun Cengiz geri adım atmadı. Biz de onun yolunda giden özgür basın geleneği kalemini yerde bırakmayacağız. Onun çizdiği yolda gerçeğin açığa çıkması için mücadele vereceğiz. Bu yolda şehit düşen tüm arkadaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz” dedi.

"GELECEĞE IŞIK TUTUYORLAR"

DEM Parti Batman Milletvekilli Zeynep Oduncu, Altun’un tehditlere aldırış etmeden gerçeğin peşinde koştuğunu dile getirdi. Oduncu, “Faşist zihniyetin Kürtlere reva gördüğü katliam, gözaltı ve tutuklamalara karşı Cengiz direndi ve özgür basın geleneğinde ısrar etti. Bunun için katledildi. Bu katledilme ile birlikte binlerce Cengiz yetişti ve şu anda gerçekleri yazıyor. Faşizme karşı direniyorlar. Özgür basın geleneğinin verdiği mücadele tarihseldir. Bu tarihsel mücadelede Cengiz önemli bir yere sahip. Verdikleri mücadele Kürt halkının geleceğine ışık tutuyor” diye konuştu.

ANNE ALTUN: ONUNLA GURUR DUYUYORUM

Altun’un annesi Türkan Altun da "Kalk Cengiz’im arkadaşların geldi” diyerek konuşmasına başladı. Oğlunun gerçekleri açığa çıkarmak, Kürt halkının maruz kaldığı katliamları aydınlatmak için mücadele yürüttüğünü belirten anne Altun, "Cengiz’imin gazetecilik heyecanına şahit oldum. Ne baskı ne tehdit hiçbir şey onun gerçeği açığa çıkarma arayışına engel olamadı. Onunla gurur duyuyorum. Şimdi burada ve daha birçok yerde Cengiz’lerim var. Var olmaya da devam edecek” diye belirtti. 

Konuşmalar ardından Altun’un mezarına karanfiller bırakılarak, mücadele sözü verildi.

Bianet'in haberine göre Altun'un cinayetten yaklaşık bir yıl sonra, Diyarbakır-Mardin karayolu Odabağ Kavşağı'nda kimlik kontrolü ve arama yapan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi polisleri, İsmail Emsen adlı bir kişiyi, üzerinde 9 milimetre çapında ruhsatsız bir tabanca ile yakaladı. Silah üzerinde yapılan balistik incelemede, gazeteci Cengiz Altun'un bu tabancayla öldürüldüğü belirlendi. İsmail Emsen polise verdiği ifadede, "Hizbullah" taraftarı olduğunu ve tabancayı kendisini korumak için kardeşi Metin Emsen'den aldığını söyledi. İsmail Emsen, tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi'ne konuldu. Ancak polis bu aşamadan sonra, ne Metin Emsen'i bulmuş ne de olay hakkında detaylı bir soruşturma yapmıştı. İsmail Emsen ise Cengiz Altun'un öldürülmesiyle ilgili olarak değil, "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan tutuklanmış ve kısa bir süre sonra serbest bırakılmıştı. Cengiz Aktun'un öldürülmesinden 4, İsmail Emsen'in yakalanmasından tam 3 yıl sonra Susurluk'ta meydana gelen kazayla birlikte belirginleşen kontrgerilla gerçeği üzerine "Susurluk Raporu"nu hazırlayan dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, bölgede öldürülen diğer gazetecilerle birlikte Cengiz Altun'un da devlet tarafından öldürüldüğü itiraf etmişti. (MEDYA SERVİSİ)