‘Komünist işi’ niye revaçta?
Demir yolu yapımını hızlandıran iktidarın hedefinde 8500 kilometrelik ray döşemek var. Duble yol tutkusundan ‘demir ağlara’ bu yöneliş kapitülasyona eş değer bir bağımlılık ilişkisiyle ilerleyecek.
Fotoğraf: TCCB
İktidar demir yolu yapımını hızlandırdı. Hedeflerinde 8 bin 500 kilometre yeni ray döşemek var. Duble yol tutkusundan ‘demir ağlara’ bu yöneliş kapitülasyona eş değer bir bağımlılık ilişkisiyle ilerleyecek. 2053’e dek 110 milyar dolar ulaşım yatırımının 82 milyar doları demir yoluna ayrıldı. 6 bin 425 kilometresi meta taşımacılığına uygun hızlı tren için olmak üzere 8 bin 554 kilometre demir yolu inşası planlanıyor. ‘Lojistik hub’ olma stratejisine MÜSİAD ve TÜSİAD’tan destek tam.
‘ZİHNİYET’ DEĞİŞTİ Mİ?
Pandemide tedarik zincirlerinin kırılması, daha az riskli ve daha kısa ağ arayışlarını gündeme getirdi. Pay kapmak isteyen Türkiye, 2035’te hedeflenen 94 milyar dolarlık ulaştırma yatırımının 77 milyar dolarını demir yoluna ayıracak. Sağ iktidarların, en berrak ifadesini Özal’ın “Demir yolu komünist işidir!” ifadesinde bulan müteahhitlik ve rant tutkusuyla kara yollarını öncelemesi anlayışı devamcısı iddiasındaki iktidarda değişti mi?
Pazar sayfalarımızda, demir yolunun neden yeniden ‘gözde’ olduğu sorusuna yanıt aradık…
KAPİTALİZMİN DAMARLARI
Anadolu Çin’den Almanya’ya, Libya’dan Kanada’ya tedarik ağlarının küresel fabrikası. Kansu Yıldırım, üretimin ve sömürünün eş zamanlı yayıldığı lojistik damarların sadece sermaye sınıfına kan pompaladığını yazdı.
YENİ BAĞIMLILIKLAR
AKP iktidarının iş yapma biçimleri çerçevesinde ele alınınca ‘demir ağ’ yönelişi anlaşılır hale geliyor. Finansman derdine Çin’in derman olabileceği beklentisi bulunuyor ama karşılıksız! Kerem Gökten yazdı...
Düne kadar kara yolunu öne çıkaran iktidar aklı, bugün demir yoluna yöneldi. Kara yoluna mahkum olmaktan kurtulayım derken yeni bir rant girdabına girilmemesi konusunda dikkatli olmalı. Yücel Demirer’in yazısı: Tren türküleri mi, rant öyküleri mi?
DEMİR YOLU İŞÇİSİNİ AYRIŞTIRAN ADIM: ÖZELLEŞTİRME
Özelleştirilmesi AKP tarafından sürekli gündemde tutulan TCDD, 2011’de çıkarılan 655 sayılı KHK ile “yeniden yapılandırıldı” ve demir yolu işletmeciliği piyasaya açıldı. Bu kararname ile üçüncü şahıslara, kendi lokomotif, personel ve vagonunu temin etmesi durumunda işletme izni verildi. KHK ile ilk adımı atılan özelleştirme planının devamı olan yasal değişiklik 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun ile yapıldı. Yazısında TCDD'nin özelleştirilmesine dair planlara değinen Olcay Sal, şöyle diyor: “Özelleştirmelerin sonuçlarını bundan önceki kamu kurumlarında gördük. İşçi-memur şimdiden tepkilerimizi eylemlerle dile getirmeliyiz. 'Hele bekleyelim' demeye zamanımız kalmadı.”
ÖZELLEŞTİRMELER İŞÇİNİN SAĞLIĞINA ZARARLI
"Yine bu serbestleşme döneminde; mesleki uzmanlaşma terk edilerek, piyasa koşullarına göre hareket edildi, tecrübe ve birikimin ürünü olan kurum içi eğitimler niteliğini kaybetti, bazı şirket/ya da otellere kaynak aktarma aracı haline dönüştürüldü. Ulusal ve uluslararası standartlara, teknik şartnamelere uygun yapılmayan altyapı işlerinde bilim dışı uygulamalar, uygun olmayan/standart dışı malzemeler, kalitesiz ve eksik imalat nedeniyle, yol personeli, makinist yağan yağmurdan bile korkar hale geldi." Deniz İpek’in yazısı...
İSTANBUL’DAN BAĞDAT’A DEMİR YOLU İMTİYAZLARI
Osmanlı’da köylüler, Alman sermayesinin birikim yükünü, demir yolu yatırımları ile oluşan artı-değerin faiz ödemesini yaparak sırtlanmışlardı. Zeliş Irmak, geçmişten günümüze demir yolu imtiyazlarına dair yazdı.
YUNANİSTAN'DAN TÜRKİYE'YE TREN KAZALARI VE MEDYA
Ceren Sözeri yazdı: 'Siz gazeteci misiniz?'
SÖMÜRGE DEMİR YOLLARI HAKKINDAKİ GERÇEKLER
Sömürge demir yolları, İngilizler tarafından Hintlilere bahşedilen bir nimet olmaktan çok uzak, bizzat İngilizlerin sistematik yağma ve sömürüsünün göze çarpan bir örneği... Umut Genç, India Times'tan Evrensel Pazar için çevirdi.