25 Şubat 2024 16:13

Foçalı kadınlar medeni kanunda yapılmak istenen değişiklikleri tartıştı

Foça Barış Kadınları İnisiyatifinin düzenlediği panele katılan Kadın Hareketi savunucusu Avukat Hülya Gülbahar, kadın haklarına yönelik saldırılara karşı birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı.

Foçalı kadınlar medeni kanunda yapılmak istenen değişiklikleri tartıştı

Fotoğraf: Evrensel

Ramis SAĞLAM
İzmir

Foça Barış Kadınları (FBK) İnisiyatifi, Reha Midilli Kültür Merkezi’nde “Medeni Yasa’ya Saldırılar: Şiddetsiz Bir Dünya İstemimizden, Hayatlarımızdan, Haklarımızdan, Hayallerimizden Asla Vazgeçmiyoruz” paneli düzenledi.

Türkiye’deki kadın hareketinin önemli temsilcilerinden, kadın hakları savunucusu avukat Hülya Gülbahar’ın katıldığı panelde kadınların son günlerdeki en önemli gündemi olan Medeni Yasa’ya saldırıları konuştu.

KAZANILMIŞ HAKLARA SALDIRI

Toplumsal cinsiyet eşitliğini tanımayan AKP iktidarın, gerici ve muhafazakar kesimlerin baskısıyla, kadın haklarına yönelik saldırıların konuşulduğu panelde, 2021’in mart ayında Cumhurbaşkanlığı kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından, bir taraftan kadınlara ve LGBTİ bireylere karşı şiddet artarken, kadınların kazanılmış haklarını yok etmeye yönelik düzenlemelerin gündeme geldiği ifade edildi.

Kadın-erkek eşitliğinin hukuki zemini olan Medeni Kanun’da yapılmak istenen, nafakada sınırlama ve boşanmalarda arabuluculuk gibi birçok konuda erkekler lehine değişikliklere gidilerek, kadınların güvencesi olan haklara el konulması olarak değerlendirildi.

“MEDENİ YASA, MEDENİ TOPLUMUN ANAYASASIDIR”

Konuşmasına Olympe de Gouges’ten alıntı yaparak başlayan Avukat Gülbahar, Fransa’da Meclisin çıkardığı Erkek ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne cevaben 1791’de Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin çıktığını hatırlattı. Gülbahar, “Medeni Yasa, medeni toplumun Anayasasıdır bugün çok daha önem kazandı” dedi.

Osmanlı döneminde de kadınların tamam sessiz kalmadığını vurgulayan Gülbahar, “1926 yılındaki Anayasa devrim niteliğinde bir anayasaydı. İçinde, mirasta eşitlik gibi yenilikler vardı. O gün o anayasaya karşı çıkanlar bugün de medeni haklara karşı çıkan aynı kişi ve çevreler” diye konuştu.

“YASALARA DOKUNMA, YASALARI UYGULA”

Reisli devleti, toplumu ve aileyi birbiriyle bağlantılı düşünmek gerektiğini söyleyen Gülbahar, “Bu sisteme sahip çıkan erkeklerin itirazının altında, mal paylaşımı, nafaka gibi ekonomik kaygılar yatıyor. Boşanma sonrası ‘Aile Konutu’nun eğer çocuklar varsa en azından okul bitene kadar kadına bırakılması gerekir” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Anayasayı baştan yazacağız” konuşmasını hatırlatan Gülbahar, “Bugün bu yüzden ayaktayız. Medeni Yasa’ya hep beraber sahip çıkmalıyız. LGBTİ+ hakları, Medeni Yasa, Madde 41’de hakların mevcut. Yasalara dokunma, yasaları uygula” çağrısı yaptı.

CİNSEL İSTİSMAR SUÇU VE YASALAR

Anayasa Mahkemesinin iki ayrı kararıyla çocukların cinsel istismarı suçunda 12 yaş ara kademesi getirildiğini belirten Gülbahar, Anayasa Mahkemesinin birden çok evliliği ve çocuk evliliği engellemek için ‘resmi nikah olmaksızın dini nikah yapılamaz’ kararını iptal etmesi ve müftülere nikah yetkisinin de bu konuyla doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi.

Evlilik dışı çocukların annenin yaşı önemsenmeksizin zayıf bir mekanizmayla takip edilip, nüfusa geçirilmesinin bununla bağlantılı olduğu hatırlatması yapan Gülbahar, “Şu anda çocuk istismarının ortaya çıktığı vakaların büyük kısmı hastaneye doğum yapmak üzere gelen kız çocuklarının bildirilmesiyle ortaya çıkıyor. Tüm kamu çalışanlarının bu suçu bildirme zorunluluğu varken, sağlık çalışanlarının özel bir düzenlemeyle bildirim yükümlülüğü var. Çocuk istismarına aftan bahsederken aynı zamanda tecavüzcüye evlilik mekanizmasının hortlatılmasından da bahsediyoruz. Bu sadece çocuklar için değil, her yaştan kadın için tecavüzcüyle evlendirme mekanizmasının yasal düzenlemeye, Türk Ceza Kanunu’na sokulmasının gündeme gelmesi demektir” diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığının, nafaka için “3 ay ödensin sonrası haram” diye fetva verdiğini ifade eden Gülbahar, kadın cinayetlerinde bu ve benzer söylemlerin çok etkili olduğunu belirtti. Kadın Hakları Hareketi içindeki AKP’li kadınlarında itirazları kadın hakları karşıtı girişimleri gerilettiğinin altını çizen Gülbahar, “Evet bazı boşanma davaları çok uzun sürüyor. Ama bu hızlı boşanma konusu da çok tehlikeli. Çocuğun vekaleti, nafaka, aile konutu meselesi geriye bırakılıyor, kadın ortada kalıyor” dedi. Panel katılımcıların söz almasıyla son buldu.

Evrensel'i Takip Et