Alaşehir'de JES için bir karar daha: "Doğaya, toprağa, tarıma bir faydası yok"
Alaşehir'de Jeotermal Kaynak Arama Sondaj Faaliyeti projesine verilen bir "ÇED Gerekli Değildir" kararı daha iptal edildi.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Manisa'nın Alaşehir İlçesi Karacalar Mahallesinde Sis Enerji AŞ tarafından yapılması planlanan 2 adet Jeotermal Kaynak Arama Sondaj Faaliyeti projesi ile ilgili olarak verilen "ÇED Gerekli Değildir" kararı Manisa 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkeme, kararında projenin "doğaya, toprağa veya tarıma bir yarar sağlama durumu bulunmadığı"na dikkat çekti.
BİLİRKİŞİLERDEN OLUMSUZ GÖRÜŞ
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 28.02.2023 tarihinde yapılan duyurulan jeotermal kaynak arama projesine verilen ÇED Gerekli Değildir kararına karşı Alaşehir Ziraat Odası dava açtı. Manisa 2. İdare Mahkemesinin yaptırdığı bilirkişi incelemesi raporunda uzmanlar projeye olumsuz görüş bildiren bir rapor sundular. Raporun ardından yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme esastan görüştüğü dosyada projeye verilen ÇED Gerekli Değildir kararının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Proje Manisa Büyük Ova Koruma Alanı'nda yer alıyordu.
MAHKEME KARARININ GEREKÇELERİ
Mahkeme kararını gerekçelerinden bazıları şunlar:
- Proje Tanıtım Dosyası (PTD) raporunun eklerinde verilen jeolojik ve hidrojeolojik haritalar ile raporlardaki değerlendirmelerin yetersiz olduğu,
- Önerilen sondaj yerleri için jeolojik, jeofiziksel ve hidrojeolojik verilerin olmaması yanı sıra üretim testleri ve re-enjeksiyon hattının jeolojik, hidrojeolojik riskleri konularındaki açıklamaların da yetersiz olduğu,
- Nihai PTD incelendiğinde, jeofizik ile ilişkili sözcük olarak geçme dışında, herhangi bir bilgi, bulgu, veri, yorum ve benzeri ifadeye rastlanmadığı,
SULARI KİRLETME POTANSİYELİ VAR
- PTD raporunda jeofizik ile ilişkili bilgi ve yorum bulunmadığından, yapılacak sondaj çalışmalarının Çevresel Etki Değerlendirme açısından sorunlar içerebileceği, sondajlar sırasında yüzey ve yeraltı sularının kirlenme potansiyeli olduğu,
- Mevcut işletme şekli doğaya, toprağa veya tarıma bir yarar sağlama durumu bulunmadığı, aksine olumsuz etkilere neden olacağı,
- Sondaj operasyonunda önemli rol oynayan sondaj çamuru havuzlarının kapasitesinin olası riskler için yetersiz olduğu,
- PTD içeriğinde 'akışkan kesinlikle alıcı ortama deşarj edilmeyecektir.' taahhüdünün gerçekleştirilebilmesi için test sularının yönetimiyle ilgili mühendislik olarak uygulanabilir bir yöntemin sunulmamış olması.
Bilirkişi raporuna itirazları reddeden mahkeme oybirliğiyle "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna vardı.