Emek Partisi, Kadıköy Belediye Meclis Üyesi adaylarını tanıttı: Mücadele devam edecek
EMEP Kadıköy Belediye Meclis Üyesi adayları Osman Zeki Erdoğan ve Zehra Özöcal oldu. Toplantıda "Seçimden sonra her şey bitmiş olmayacak mücadele devam edecek" denildi.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Kadıköy’de belediye meclis üyesi adaylarını tanıttı.
Toplantıda konuşan EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros seçim taktiklerini anlatırken İstanbul’da ortaklaşma çalışmalarının uzun süredir olduğunu fakat ortaklaşma olmadığını belirtti. Seçime bir çok yerde kendi adaylarıyla katıldıklarını ifade eden Barbaros “Bunun çalışmalarımız açısından bir birikmeye, gelişime yol açabileceğini düşünüyoruz ama bu tek sebep değil. İçinden geçtiğimiz sürece dair değerlendirmelerimizle bir platform oluşturuyoruz. Sermayeden ve iktidardan gelen saldırılara karşı tutum almak ve işçi sınıfının ve halkın ihtiyaçlarına uygun tartışma açmak gibi bir sorumluluğumuz var. Halkın talepleri ortaklaşmış durumda; yoksulluk, hukuksuzluk karşısında bir mücadele hattı kurmalıydık, kurmalıyız. Çağrımızı sürdürüyoruz. 1 Nisan’da seçimlerden sonra bizim için her şey bitmiş olmayacak. Mücadele devam edecek” dedi.
Sema Barbaros “AKP iktidarı Murat Kurum gibi bir adayla İstanbul’u tekrar istediğini açıkladı. Deprem sonrası imar affı, İliç maden ocağını genişletme kararları açık olan bir adaya oy vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Barbaros, özellikle büyükşehirlerde adayların Erdoğan tarafından açıklanması ve Erdoğan’ın bu açıklamalarda özellikle İstanbul ve Ankara’da yeniden kazanmanın kendi siyasetleri bakımından önemini vurguladığını hatırlattı; “Bu yüzden yerel seçimler kim yönetecek tartışmasıyla sınırlı kalmıyor. Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi, bölgede sürdürülen kayyum politikaları ya da siyasi partilere dönük hukuk dışı operasyonlar, en ufak demokratik taleplere dair eylemlere ya da işçi direnişlerine yapılan baskı İstanbul seçimlerinden bağımsız düşünülemez” dedi. Son 5 yıldır İBB yönetimine dair de “Çokça bütçe kesintisi, çokça soruşturma var ama buna rağmen İmamoğlu da ulaşımdan barınmaya yerel hizmetlere ulaşmadan işsizlik, çalışma ve yaşam koşullarına dair pek çok şeyi daha iyi yapabilirdi. Bu bir bütçe tartışması değil, bir program tartışması. Halktan yana bir belediyecilik yaparsanız var olan olanakları işçilerden, emekçilerden halktan yana kullanırsınız. Bu noktada da iyi bir sınav verilmediğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
"KADIKÖY'DE MAÇOĞLU'NA OY VERECEĞİZ"
Barbaros, İstanbul adaylarının çoğunun çalışmalarında “vatandaşa sorduk” ifadelerinin sık kullanıldığını vurgularken “Bazı şeyler soruluyor cevabı alınıyor yapılıyor ya da yapılmıyor. Bu halkı yönetime dahil etmek değildir. Bir işçinin, bir gencin, bir kadının yönetebileceğine inanmak gerekiyor. Bunun için halkın kendi mahallesinde sokağında söz sahibi olacağı somut mekanizmalara ihtiyaç var” dedi.
Toplantıda konuşan Kadıköy İlçe Yöneticisi Seçil Sinanoğlu “Geçtiğimiz genel seçim süreci özellikle muhalif kesimde ciddi bir moralsizliğe yol açtı. Mücadele ortaklığı yerine seçim birlikleri ile sınırlı kalan seçim çalışmaları temel planlama haline geldi. İl, ilçe seçimlerini kazanmanın yerel yönetim yapısını değiştirmeyeceğini biliyoruz. Tek mücadele biçiminin sandığı örgütlemeye indirgenmesi bu durumu da görünmez hale getirmiştir.” İfadelerini kullandı.
Kadıköy’de Fatih Mehmet Maçoğlu’na oy vereceklerini söyleyen Sinanoğlu devamında şunları söyledi: “Yıllardır CHP belediyeciliği var. İktidara karşı özgürlük söylemi geliştiren çokça belediye başkanı biliyoruz. Bununla birlikte yerelinde bulunan kurum ve kuruluşlarla görüşmeyen, seçimle kazandığı mevkinin olanaklarını ‘şahsına’ ait gibi kullanıp patron belediyeciliği yapan belediye başkanları da gördük. Kadıköy lüks caddeleri olan, dünyanın en havalı 41. kenti. Geniş sahil hattı, bolca kafesi ve eğlence merkezi ile İstanbul açısından her bütçeye uygun bir çekim merkezi. Bununla beraber birçok üniversitenin, hastanenin olduğu, sendika ve STK’ların hızla yer bulduğu yerelleştiği, kültür ve sanat faaliyetlerinin günlük yaşamda geniş yer bulduğu de bir kent. Kadıköy’ün ilk yüzünü görenler diğer yüzünü pek görmüyor. Kadıköy’de, en geniş anlamda hizmet veren belediye işçileri, ne hak ettiği maaşı alıyor ne de demokratik biçimde yönetiliyor. Üniversite öğrencileri için okudukları ilçede başta barınma olmakla birlikte, gıda, ulaşım ve kendini geliştirme olanaklarına ulaşım çok maliyetli. Her seçim dönemi halk meclisi öneren, kollektif çalışma diye seçilen belediye başkanları eliyle Kadıköylüler atıl bırakılan bir kent konseyine sahip. Yerelde bulunan Söğütlüçeşme, Kuşdili, Kalamış ve Haydarpaşa dayanışmalarının bazılarında yer alıyoruz ve süreçlerde ülke genelinde yerleşik hale getirilen rantçı belediyecilik tutumuyla karşılaştık.
Kadıköy’ün deprem, yeşil alan, meydan gibi temel problemleri ranta dönüştürme planlarıyla ele alınıyor. AKP iktidarının tek adam yönetiminin her yeri kendine bağlayan anlayışı Kadıköy’de de çoğu zaman tercih ediliyor bazense teslim olunuyor. Bu şekilde yönetmek halkı yönetimin bir parçası haline getirmeme kanıksanmış durumda.
Biz tüm bunlarla beraber adaylığımızla ya da arkadaşlarımız seçilirse değişecek demiyoruz. Ama hâlâ elimizde olan olanakları kent konseylerini, mahalle meclislerini hem kurmak için hem de halkın katılımını arttıracak biçimde geliştirmek için mücadele vereceğiz.
Kadıköy Belediye Meclis Üyesi adaylarımız Osman Zeki Erdoğan ve Zehra Özöcal’dır."
(İstanbul/EVRENSEL)