01 Mart 2024 04:59
Son Güncellenme Tarihi: 01 Mart 2024 09:44

İran’da seçimler: Rejimi meşruiyet telaşı sardı

Mahsa Amini protestoları ardından gerçekleşecek ilk seçim bugün. Meclis seçimleri, İran rejimi açısından meşruiyetini ispatlama seçimlerine dönüştü. Herkesin gözü de seçime katılım oranında olacak.

Fotoğraf: Fatemeh Bahrami/AA

Paylaş

Ela AVA

İran’da bugün yapılacak meclis seçimleri, Mahsa Amini protestolarının ardından gerçekleştiği için İran rejimi açısından meşruiyetini ispatlama seçimleri olacak. Bu nedenle herkesin gözü seçime katılım oranında...

Bu tartışmalara geçmeden önce seçimlere ilişkin bazı bilgileri genel hatlarıyla hatırlatmakta yarar var.

Bugünkü seçimlerde iki meclis belirlenecek: İslami Şura Meclisi ve Uzmanlar Meclisi. Şura Meclisi yasama organıyken, Uzmanlar Meclisi ise ülkenin en üst otoritesi olan Rehberlik makamına kimin geleceğini tayin eden önemli bir organ.

İran İslam Cumhuriyeti Anayasası’nın 62. maddesine göre İslami Şura Meclisi, halkın doğrudan seçtiği temsilcilerinden oluşur. Bu mecliste temsil süresi dört yıl ve temsilci sayısı 270. Bu meclis, İran Anayasası’nın belirlediği sınırlar dahilinde genel konularda kanun çıkarabilir. İslami Şura Meclisi milletvekilleri, gerekli gördükleri hallerde Bakanlar Kurulunu veya herhangi bir bakanı görevden azledebilir. Azletme talebi, en az on üyenin imzasıyla meclise sunulabilir.

Ancak “Meclis seçimlerine herkes aday olabilir mi?​” sorusunun yanıtı hayır. Anayasa’da, Koruyucular Konseyi, adayların İslami Şura Meclisi seçimlerine katılmaya uygunluğunu ve seçimleri denetlemekle görevli. Bu konsey, milletvekili adaylarının genel koşullarını esas alarak komiteler oluşturur ve bu adayların niteliklerini inceler. Dolayısıyla Koruyucu Konseyin onaylamadığı kişiler aday olamaz. İslami Şura Meclisinde kadın temsilciler yer alabilir. Ancak bu sayı neredeyse sembolik denebilecek kadar az. Koruyucu Konsey, ayrıca İslami Şura Meclisinin verdiği kararları denetlemekle yükümlü.

Koruyucu Konsey, İran’da Anayasa’ya göre 12 üyeden oluşan, İran İslam Cumhuriyeti sisteminde önemli kararların alınmasında etkili güç ve nüfuza sahip. Bu konsey Dini Lider Ali Hamaney tarafından atanan bir konsey. İran Anayasası’na göre bu konsey, dini lider tarafından seçilen altı din adamı ve yine dini lider tarafından seçilen yargı başkanı tarafından altı Müslüman hukukçudan oluşuyor.

Hubregan veya Uzmanlar Meclisinin üyeleri ise İslami Şura Meclisi üyeleri arasından seçiliyor ve görev süreleri sekiz yıldır. Uzmanlar Meclisinin tüm adaylarının, doğrudan veya dolaylı olarak Koruyucular Konseyi tarafından onaylanması gerekiyor. Uzmanlar Meclisi 88 din adamından oluşuyor. Bu konsey daha çok danışma kurulu gibi çalışıyor ve dini lider öldükten sonra yeni lideri seçmekle görevli. Kadınların ise Koruyucular Konseyi ya da Uzmanlar Meclisinde bulunması yasak.

USULCÜLER VE REFORMCULAR BLOKUNDA ÇATIŞMA

Şimdi gelelim önümüzdeki seçimlere. Bu seçim, Mahsa Amini isyanlarının ardından gerçekleşecek ilk seçim. Dolayısıyla İran rejiminin dünyaya meşruiyetini ispatlamak üzere bir hat çizmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra rejimin kendi içindeki tartışmaları olabildiğince tasfiye etmek amacıyla harekete geçtiği de görünüyor. İslamcı reformistlerin bile büyük oranda seçimlerde tasfiye edildiği bir tabloyla karşı karşıyayız.

Koruyucu Konsey, Uzmanlar Meclisi altıncı seçim dönemi adaylarını açıkladı. Bu Meclis için 510 adaydan sadece 144’ünün seçime girmek için onay aldığı görülüyor.

1979 İslam devriminden sonra 10’uncu İslami Şura Meclisi adayları ve 5’inci Uzmanlar Meclisi sayısındaki artışın ardından, Usulcüler (Muhafazakar blok) bu artışı rejime karşı “komplo” olarak değerlendirdi ve reformcuları işaret etti.

Ancak reformistler bu iddiayı reddederek, kendilerinin meclis seçimlerinde yaygın bir biçimde adaylık başvuru yapmalarının nedenini rejimin coşkulu bir şekilde seçimlere hazırlamak ve halkın katılımını arttırmak olduğunu iddia ediyor.

ARINDIRMA PROJESİ

Her ne kadar İranlıların çoğu İslami Şura Meclisi ve Uzmanlar Meclisi seçimlerine soğuk ve kayıtsız kalsa da, hükümete bağlı Usulcüler ve reformistler birbirlerini ortadan kaldırmak ve daha fazla güç kazanmak için sıcak bir rekabeti sürdürüyor.

Rejim çemberinin odağında yer alan Usulcüler, “arındırma” politikasını daha katı bir şekilde uygulama arayışında. Özellikle 2017’den bu yana işçi, öğrenci isyanlarının peş peşe gündeme gelmesi ve ardından aylarca süren Mahsa Amini isyanı ardından rejimin Usulcü bloku, içerideki çemberi daha da daraltan ve güç piramidinin tepesindekilerin iradesinden bağımsız en küçük fikrin bile örgütlenmemesi üzerinde özel bir çaba içerisinde.

GOMAN ANKETİ: YÜZDE 77 SEÇİME KATILMAYACAK

İran rejimi dünyadaki meşruiyetini ispatlamak üzere seçime katılım oranını artırmak için de uğraşıyor. Bu hamlelerden biri İslam devrimiyle birlikte her seçimde oy kullananların nüfus cüzdanını kaşeleme işleminin kaldırılması oldu. Böylece artık oy kullanan kişilerin nüfus cüzdanında seçim kaşesi olmayacak. Birçok siyasi yorumcu bu adımla seçime katılım oranlarına resmi siteler üzerinden erişimin engelleneceği ve rejimin kendi sunacağı katılım istatistiği ile kamuoyunu yanıltacak oranlar sunacağını söylüyor.

Hollanda merkezli İran Kamuoyu Araştırması Enstitüsü Goman’ın gerçekleştirdiği “İranlıların 2024 seçimlerine yönelik tutumu” araştırmasının sonuçları geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Bu ankete katılan 60 bin kişinin yüzde 77’si seçimlerde oy kullanmayacağını söyledi.

Ayrıca ankete katılanların yaklaşık yüzde 8’i bu konuda henüz kesin bir karar vermiş değil ve katılanların yüzde 15’i milletvekili seçimlerine kesin olarak katılmayı planlıyor.

Goman, İran üzerine kamuoyu araştırması çalışmaları yapan bağımsız bir araştırma enstitüsü ve birçok çalışmasıyla anket ve araştırma alanlarında kamuoyu tarafından takip edilen bir kurum.

‘USULCÜ, REFORMCU, BU OYUN BİTMİŞTİR’

Bu arada rejimin dijital sistemlerinin Halkın Mücahitleri Örgütüne bağlı “Devrime Kadar İsyan” grubu ve kendini bağımsız tanımlayan “Ali Adaleti” grubu tarafından hacklenmesi yerel yönetimler dahil birçok “gizli belgeler”in açığa çıkmasına neden olmuştu. Özellikle meclis üyelerinin aldığı maaşların belgelerce ortaya serilmesi büyük tepkiye neden oldu. Bu belgelerin arasında “Aşırı gizli” belgeler kategorisinde yer alan Mahsa Amini’in ahlak polisi tarafından öldürülmesiyle ilgili olan yazışmalar büyük yankı uyandırdı.

Birçok sosyal medya kullanıcısı ise 2017’den bu yana sokaktaki eylemlerde sık sık atılan “Usulcü, reformcu, bu oyun bitmiştir” sloganını hatırlatarak, rejimin seçimlerine katılmayacağını ilan etti bile.

ÖNCEKİ HABER

Sedat Peker'in gündeme getirdiği Kutlu Adalı cinayeti yeniden rafa kalktı

SONRAKİ HABER

6.5 trilyonluk kredi kartı harcamalarının 1.6 trilyonu takside bağlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa