Kobane Davası | Gültan Kışanak: Barış köprüleri kurmak için görev ve sorumluluk aldım
DEM Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Gültan Kışanak, Kobane Davasında "Barışın yolunu açabilmek, özgürlüklerin yolunu açabilmek için görev aldık" diye konuştu.
Gültan Kışanak | Fotoğraf: MA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve partinin yöneticilerinin de aralarında olduğu 18'i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası'nın duruşması görülmeye başlandı. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutukluluk incelemesi yapılacak.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak, tutuklu bulunduğu Kocaeli Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Öztürk Türkdoğan da duruşmayı izledi.
Duruşma, tutuklu siyasetçi Ali Ürküt’ün beyanlarıyla başladı. Kobanê Davası’nın sonuna gelindiğine dikkat çeken Ürküt, "Türkiye’nin hukuksuzluk tarihi bu dava ile sınırlı değil. Hazırlanan bu kumpas davası gerek tutuklu siyasetçiler gerek avukatlarımız tarafından tarihin çöp sepetine atılmıştır. Elinizde yalan dolan iddialar dışında bir şey yok. İsnat edilen suçlamaların hepsi çürütüldü. Eğer hukukun bir kırıntısı varsa bu dosya düşürülmelidir" diye konuştu.
KIŞANAK SEÇİM KONUŞMASI YAPTI
Ardından söz alan Gültan Kışanak yıllardır yargı taciziyle karşı karşıya kaldığını belirterek "Yaklaşık on yıldır yargı makamlarının karşısındayım. Yaptığım siyasi çalışmalar ve düşüncelerim nedeniyle 2024'ten bu yana her gün mahkeme salonlarındayım. Son olarak da 7 buçuk yıldır siyasi rehine olarak bu duruşmaya katılıyorum. Bugün biraz farklı bir gün olacak. 7 buçuk yıllık siyasi rehinenin bugün farklı bir yüzü ile karşılaşacağız. Ben burada aynı zamanda Türkiye Cumhuriye'nin başkenti Ankara'nın DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı olarak konuşuyorum. Bu ülkede demokrasi sandığa indirgendi ama son 8 yıldır sandık da lime lime edildi. Sandığın da bir güvencesi kalmadı. Bugün siyasi rehine koşullarında aday olmam da bunun en açık göstergesidir. Siyasi rakiplerim sahada performans gösteriyor. Kimi çifte telli oynuyor, kimi Ankara oyunu oynuyor. Böylece halkın karşısına çıkıp, boş-anlamsız vaatleri ile seçim sürecinde geçinmeye çalışıyorlar. Bu halkın, kadınların, yoksulların sesi olan bizler, maalesef siyasi rehine olarak hala hücrelerde tutuluyoruz" diye konuştu.
"SEÇENEK YARATMA MÜCADELESİ VERİYORUZ"
Kışanak, şöyle devam etti:
"Türkiye’de hapishane ve siyaset bağlamında çok hikaye var. Maalesef Türkiye'de özelikle muhalif siyasetçilerin yolu cezaevlerinden geçmiştir. Fakat biz biraz ilkleri yaşıyoruz. Örneğin, sanığın cezaevinde hep bir gün kentin belediye eşbaşkanı olarak görev yaptığı, siyasi darbe ile görevden alınan, 7 buçuk yıl olarak rehine tutulan, sonra Ankara adayı olan ilk kişi benim galiba. Bu ilkeleri bize yaşatıyorlar. Çünkü biz bu ülkede yeni bir yol açmak istiyoruz. Bugünlerde çok soruluyor, 'bu üçüncü yol nedir?' diye. Ya da 'kime kaybettireceksiniz kime kazandıracaksınız?' diye. Burada çok net olarak şunu söylüyorum ki, kimseye kaybettirme, kimseye kazandırma siyaseti yaklaşımımız yoktur. Biz halklarımıza demokratik bir seçenek yaratma mücadelesi veriyoruz. Bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz."
"2018'de Sayın Demirtaş siyasi rehine koşullarında cumhurbaşkanı adayı olarak katılmak durumunda kaldı. Bu demokrasi açısından büyük bir ayıp, büyük bir karardır. Cumhurbaşkanı adayı olmasına rağmen özgürlüğünü teslim etmediniz ve kendisi sahalarda diğer siyasi rakipleri gibi programını ve projesini anlatamadı. Bu imkana sahip olmadı. Türkiye siyasi tarihinde çok fazla hapishane öyküleri var ama bu cumhuriyetin başkentinden, Ankara'dan siyasi bir rehine olup aday olmak da bir ilktir. Bu da Türkiye siyasi tarihine büyük ayıp olarak girecektir."
"Bugün Diyarbakır'dan Ankara'ya toplumsal barış köprüleri kurmak için görev ve sorumluluk aldım. Bu siyasi iktidarın elinde oyuncağa dönmüş halk iradesini doğru temelde tecelli etmesi için bir kez daha sorumluluk ve görev aldım."
"2016 yılından beri bu halkın iradesine darbe yapılıyor. 2016'da belediyelere kayyım atayarak, bu siyasi darbeyi yaptılar. Sadece belediye başkanı görevden alarak değil, binlerce belediye meclis üyesinin görevini de gasp ettiler. Açık ve net bir şekilde bu bir anayasa ihlalidir. Mahalli iradeler seçilmiş temsilciler eliyle yürütülüyor. Diyarbakır'da bir tane seçilmiş irade kalmadı."
"KIŞANAK KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN BİR NEFERİDİR"
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nda ara karar öncesi duruşmanın görüldüğü Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yaptı. Açıklamaya milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Kobanê Davası’nın, Kürt halkına ve Kürt kadınlarına yönelik, bu ülkenin eşitliğini isteyenlere karşı bir karartma davası olduğunu belirten Koçyiğit, "Bugün tutuk incelemesi yapılacak arkadaşlarımızdan biri de Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Gültan Kışanak. Kışanak’ı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı iken gözaltına alıp tutuklayanlar ve 7 yıldır tutukluluk süresi dolduğu halde 4 duvar arasında tutanlar biliyoruz ki; Gültan Kışanak’ın davasından korkuyorlar. Biliyoruz ki Gültan Kışanak’ın duruşundan, sözünden korkuyorlar eyleminden korkuyorlar. O her sözünü halklar kadınlar için hak ve hakikat için söyledi. Onun için Gültan Kışanak’ı da diğer arkadaşlarımızı da rehine olarak tutuyorlar" dedi.
"TÜRKİYE BAŞKENTİNİN ADAYI CEZAEVİNDE"
Kışanak’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayı olduğunu hatırlatan Koçyiğit, şunları söyledi: “Ortada demokratik bir seçim var mı? Yok. Bağımsız ve tarafsız bir seçim var mı? Yok. Zaten bu hiçbir zaman olmadı, bizler açısından hiç mümkün olmadı. Bırakın seçimin tarafsız ve bağımsızlığını, biz çok uzun süredir cezaevlerinde olan aday arkadaşlarımızla yol yürüyoruz. Geçmiş süreçte Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Selahattin Demirtaş kampanyasını cezaevinden yürüttü. Bugün de Türkiye başkenti adayı cezaevinde ve kampanyasını buradan yürütmek zorunda. Neden? Kürt olduğu, demokrat, kadın, sosyalist olduğu için. Bu ülkede AKP’ye bu karanlık zihniyete diz çökmediği için içeride ve kampanyayı da oradan yürütüyor.”
Açıklamanın ardından Koçyiğit ve beraberindekiler Kobanê Davasını izlemek için duruşma salonunda yerini aldı. (MA)