Sevda Karaca, Akar Tekstil işçileriyle: Yasaların işçi lehine değişimi için birlik önemli

Eda AKTAŞ
İzmir

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, İzmir’de Akar Tekstil işçileriyle buluştu. Karaca, son süreçte yaşananlara ilişkin Avukat Erkan Göbencin’in değerlendirmelerini dinledi.

DERİTEKS Genel Başkanı Makum Alagöz’ün silahlı saldırıya uğradığı sürece ilişkin konuşan Av. Erkan Göbencin, “Mahkeme kararından sonra bazı bankalar harekete geçmiş. Haciz işlemleri yapmaya başlamışlar. Sizin maaşlarınızın da olduğu banka hesaplarına el konmuş blokaj konmuş, sonra şirket ödeyemez duruma düştü. Bu düşmeyi takiben de sizin de yakından takip ettiğiniz olaylar gelişti yani yönetim durdu! Önceki gün ücretli izin verdiler sonra başkanımızın vurulduğu gün sizleri fabrikaya almadılar. Bu aşamadan sonra ne yapabiliriz süreç nasıl yürüyebilir; hem hukuki süreçleri takip ederek hem de sizin alacaklarınız haklarınız bakımından neler yapabileceğimizi gözeterek takip etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Göbencin devamında mahkeme sürecine dair bilgileri aktardı.

DERDİMİZ: UZUN YARGILAMA SÜRECİNİ NASIL KISALTABİLİRİZ!

Akar Tekstil işçilerinin en büyük sorunu fabrika kapalı olmasına karşın beyaz yakalılara çıkış verilmiş olması ancak işçilerin ücretsiz izinli görünüyor olması. İşsizlik maaşı alamadığı gibi başka işe de giremeyen işçiler bakanlığın bu sorunu çözmesini istiyor. Söz alan bir Akar Tekstil işçisi konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Bizi arayan arkadaşlar var. ‘Niye bekliyoruz’ diyorlar. Biz bu süreci uzatmadan hala işveren ve markalar üzerinden görüşmeler sağlıyoruz. Başkanın vurulduğu günden itibaren üç kez işverenle iki kez markalarla İŞKUR üzerinden görüşmeyi sağladık. Şu an tek derdimiz bu kısa süre zarfında ‘bu uzun dediğimiz o yargılama sürecini nasıl kısaltabiliriz?​’ Biz o olay olmasaydı biz en fazla cuma gününe kadar bekleriz. Markaların önünde fabrikanın önünde eylemlere başlarız diyorduk. Ancak ne zaman bu olay oldu bütün ilişkiler koptu. Sonra hem eylemlilik sürecini hem hukuksal süreci daha nasıl hızlandırabiliriz bunu konuşmak için biraz süreyi uzatmak zorunda kaldık."

İŞÇİ SINIFI BİLİYOR AMA BAŞINA GELİNCE ANLIYOR!

EMEP Gaziantep Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, Akar işçisinin yaptığı konuşmanın yıllardır yaşananların iyi bir özeti olduğunu dile getirerek, "Tablo çok açık bir biçimde bir kere daha ortaya çıktı. Daha doğrusu bu devlet açık bir patron devletidir. Arkadaşlar ‘hayır öyle değil’ diye düşünceniz var mı? Bunu bugün mü öğrendik? Hayır yıllardır biliyoruz ama bugün başımıza tam da işte bu anlatılan hukuki süreç çıkınca çok daha iyi anladık. İşçi sınıfımızın en önemli sorunlarından bir tanesi bu; hep başına gelince anlıyor. Biliyor ama başına gelince anlıyor” dedi.

"BU YASALAR BİR GÜNDE BU HALE GELMEDİ!"

Türkiye’deki işçi direnişlerinden örnekler aktaran Karaca, Akar’ın H&M, Hugo Boss, Zara gibi ünlü markalara üretim yaptığının altını çizerek toplam bir sermaye politikasına dikkat çekti. Sorunun muhatabının açık bir biçimde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olduğunu belirten Karaca, "Bu yasalar bir günde bu hale gelmedi arkadaşlar. Bunun bir arkası var! Ne zaman işçiler güçsüz değiştiler. Gerçekten işçilerin lehine dönebilmesi için nasıl bir günde elimizden alınmadıysa bu yasalar süreç içerisinde de büyük bir mücadele vermek zorunda olduğumuzu unutmayalım. O yüzden sizin alacaklarınız için yürüttüğünüz mücadele aynı zamanda bu ülkenin yasalarının neden patronlar lehine işçiler aleyhine olduğunu teşhir etmek konusunda en önemli örneklerden bir tanesi olacak. Biz şunu çok iyi öğrendik bütün geçmiş dönemdeki hak mücadelelerinden… İşçi birliğini korursa süreç ne kadar uzun olursa olsun hakkını alır. İşçi daha ilk günden birliğinin bozulacağı, kendi başına hareket edeceği, kendi bacağından asılacağının sinyalini verirse patronlar bu sinyalleri çok hızlı alırlar. Biliyorsunuz o zaman ne olursa olsun o haklar geride kalır" ifadelerini kullandı.

Aliağa'da petrokimya işçileriyle buluşan Karaca, yerel seçimler, OVP ve işyeri sorunları üzerine sohbet etti. İşçiler, sermayenin adayları ve onların seçim kampanyaları üzerine değerlendirmelerde bulunurken, Aliağa'da birleşik bir mücadeleye ihtiyaç olduğunu vurguladı.